Geçirdiği Covid-19 rahatsızlığıyla ilgili de konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Covid-19 da bir afet. Evin içine dikkat edersek birçok meseleyi çözebilme kabiliyetine sahip oluruz. Nefes almaya şükrettiğiniz bir hale geliyorsunuz. Ben 24 saatin 18 saati çalışan bir insanım. ‘En çok bana dokunmaz’ diye düşünüyordum ama bu işe öyle delikanlılık falan dayanmıyor, onu söyleyeyim. Kimse kendine çok fazla güvenmesin” dedi.
30 Ekim’de 6.6’lık depremin yaşandığı İzmir’e gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sabah saatlerinde başkanlığını yaptığı deprem değerlendirme ve koordinasyon toplantısının ardından Bayraklı’da kurulumu devam eden konteyner kentte incelemelerde bulundu. Alana kurulumu tamamlanan konteynerleri de titizlikle inceleyen Soylu, yetkililerden konteyner kent ile ilgili bilgi aldı.
Gerçekleşen depremde 116 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatan Bakan Soylu, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı dilediğini ifade ederek, “9 vatandaşımızın tedavisine devam ediliyor. Afet bizim coğrafyamızın gerçeği. Deprem, sel, çığ, kaya düşmesi ve hortum. En son gördük ki birçok afetle karşı karşıya kalabiliyoruz. Bunlara yönelik tedbirler, coğrafyamızda her zaman afetle karşı karşıya kalabileceğimize yönelik olmalıdır. Depremin ilk anından itibaren devlet tüm gücüyle elinden gelen tüm gayreti ortaya koydu. Şunun altını çizmek gerekir; bu depremin bize bıraktığı acı tecrübeler var. Ülkemizin bir deprem sonrası ortaya koyduğu çalışmalar, arama kurtarma, iyileştirme çalışmaları, psikososyal destek, geçici barınma, iaşe ve giyim ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar vatandaşımız tüm kurum ve kuruluşların sıcak ve şefkatli yüzünü gördü” dedi.
“Bunu ne Amerika yapar, ne gelişmiş bir Avrupa ülkesi yapar”
Özellikle son 1 yılda birçok afetle karşı karşıya kalındığını ifade eden Soylu, “Bunu memleketin bir evladı olarak söylüyorum, bir bakan olarak söylemekten edep ederim ama afetlerde Türkiye’nin aldığı aksiyonu en gelişmiş ülkeler bile alamıyor. Burada kendi kurumlarımıza, milletimize, devletimize ortaya koymuş olduğumuz hem acil müdahale, hem de vatandaşımıza bunu çözebilme konusunda ortaya koyduğu gayret sebebiyle herkese şükran duyuyoruz. Özellikle son 1 yılda Elazığ’dan Van Başkale’ye kadar, Bingöl’den Giresun Dereli’ye kadar, Hatay’da orman yangınlarından etkilenen mahallelere kadar sayamadığımız birçok afetle karşı karşıya kaldık. Milletini sahipsiz bırakmayan, acısında yanında olan, mümkün olduğunca yaraları saran bir tabloyla karşı karşıyayız. Ben bu ülkenin vatandaşı olarak guru duyuyorum. Bunu ne Amerika yapar, ne gelişmiş bir Avrupa ülkesi yapar. Bir kasırgada bile patinaj yapan gelişmiş ülkeleri görüyoruz” diyerek başta İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger olmak üzere afet bölgesinde çalışmalar yürüten tüm bakanlara milletvekillerine ve belediyelere teşekkür etti.
“Tüm dünyaya örnek oluyoruz”
Türkiye’nin afet konularında çok yetkin bir noktada olduğunu belirten Soylu, “Tüm dünyaya, böyle bir tabloyla karşı karşıya kaldığımız zaman hem milliyetimiz, hem dinimiz, hem coğrafyamız gereği nasıl bir durumda olmamız gerektiğine yönelik de bir örnek ortaya koyuyoruz. Elbette afet öncesi yapılacaklar var. Afet esnasında ve sonrasında yapılacaklar da var. Bu konuda çok önemli adımlar atıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızın yönetiminde, talimatlarıyla, onun biz everdiği güçle tüm afetlerde sonuç alınıyor. Elazığ depremi 22 Ocak’ta oldu. Elazığlılara ‘2021’in Haziran ayında sizi ev sahibi yaparız’ dedik. Şu anda evlerinde oturanlar var. 2-3 ay içerisinde hemen hemen birçoğu evlerinde oturacak. Dereli’de bir afetle karşı karşıya kaldık. Planlamaları yapıldı, ihaleleri yapıldı ve bir daha bu afetin olmayacağı bir tablonun oluşturulması için çok ciddi bir yenileme ve dönüşüm çalışması gerçekleştiriliyor” dedi.
“Konteyner kente taşınmalar Pazar-Pazartesi günü başlar”
Depremin ardından hemen çadır kentlerin kurulduğunu aktaran Bakan Soylu, “Arama kurtarma çalışmaları tüm kadrolarla birlikte yürütüldü. Göz yaşartıcı tablolar vardı. Afetzedelerin mesele karşısında ortaya koydukları hem sorumlu, hem de devletle birlikte bu meselenin ortadan kalmasına yönelik vakur tavırlarına da minnetlerimi sunuyorum. İzmir’de ciddi bir uyum var. Depremde ufak tefek eksiklikler olabilir. Ani bire afet olayı ve birçok talebin aynı anda gerçekleştiği bir olay. Olumsuzlukları hep birlikte ortadan kaldırmaya çalıştık” diye konuştu.
Konteyner kentin depremden sonraki 20-25 günde kurulduğunu ifade eden Soylu, “Konteyner kent, Cuma günü bitmiş olacak ve Pazar-Pazartesi günleri taşınmalar başlar. Hak sahipleri olarak belirlenen afetzedelere yeni konutlar yapma konusunda çalışmalar neredeyse nihayete erdi. 1 yıl sonra bu vatandaşların yepyeni bir hayatı olacak. Elbette acılar var. Bir seferberlik hali var ve bu yaraları birlikte saracağız. Arkadaşlarla 3 saatlik bir toplantı yaptık, birbirimizi dinledik. Buradan elde ettiğimiz tecrübeler var. Bizim coğrafyamız, afet coğrafyası. Bingöl’den Kahramanmaraş’a kadar, İstanbul’dan İzmir’e kadar, Elazığ’dan Erzincan’a kadar, Karadeniz’de olan sellerden, Doğu Anadolu’daki çığlara kadar birçok afetle karşı karşıyayız. Gece gündüz afetlere hazırlık konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bunu laf olsun diye söylemiyoruz. Nefesimiz tükenene kadar tüm arkadaşlarımızla sistemin ilerlemesi için elimizden geleni yapıyoruz. Onun için bu konuda kentsel dönüşümün bu işin en önemli noktası olduğunun altını çizmem gerekir. Vatandaşın, belediyelerle ve devletle uyumlu bir şekilde adım atması kaçınılmazdır. Yapmamız gereken, bu meseleyi kabul etmek ve bu dönüşüme tabi olmak. Biz çok acılar çeken bir nesiliz. Afetler, darbeler, ekonomik saldırılar gördük. Bizden sonraki nesiller böyle zorlamalarla karşı karşıya kalmayabilirler. Böyle bir alışkanlıkları olamayabilir. Bizden sonraki nesillere bu tecrübeleri aktarmalıyız” dedi.
“İzmirlilerin hiçbir eksiklikleri olmaz”
Afad’ın 2021 yılına yönelik hazırlıkları olduğunu da açıklayan Soylu, “İzmirlilerin hiçbir eksiklikleri olmaz. Bugüne kadar olmadı, bugünden sonra da olmayacak. Bugün nasıl diğer yörelerde devlete ait şükran söz konusu ise bundan 1 yıl sonra İzmir’de bu yaraların sarıldığı ve bundan sonra elde edilen tecrübelerle daha hızlı ve daha güçlü adımlar atıldığı bir tabloyu da beraber görmüş olacağız. Afetlerin ardından tek bir söz söylenir; Allah beterinden korusun. Bize itimat edin. Milletimizin evladıyız, milletimiz için en iyisini istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Covid-19’a delikanlılık dayanmıyor”
Geçirdiği Covid-19 rahatsızlığıyla ilgili de konuşan Bakan Soylu, “Covid-19 da bir afet. Evin içine dikkat edersek birçok meseleyi çözebilme kabiliyetine sahip oluruz. Nefes almaya şükrettiğiniz bir hale geliyorsunuz. Ben 24 saatin 18 saati çalışan bir insanım. ‘En çok bana dokunmaz’ diye düşünüyordum ama bu işe öyle delikanlılık falan dayanmıyor, onu söyleyeyim. Kimse kendine çok fazla güvenmesin” diye konuşarak vatandaşların Covid-19 önlemlerine uymasını istedi.
Bakan Soylu daha sonra yıkılan Rıza Bey Apartmanı’nın bulunduğu bölgede vatandaşlarla sohbet edip, isteklerini dinledi. Evleri hasar gören vatandaşlara tek tek geçmiş olsun dileğinde bulunan Soylu, Rıza Bey Apartmanındaki arama kurtarma çalışmalarına katılan Afad ekiplerini tebrik etti. İHA
30 Ekim’de 6.6’lık depremin yaşandığı İzmir’e gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sabah saatlerinde başkanlığını yaptığı deprem değerlendirme ve koordinasyon toplantısının ardından Bayraklı’da kurulumu devam eden konteyner kentte incelemelerde bulundu. Alana kurulumu tamamlanan konteynerleri de titizlikle inceleyen Soylu, yetkililerden konteyner kent ile ilgili bilgi aldı.
Gerçekleşen depremde 116 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatan Bakan Soylu, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yakınlarını kaybedenlere başsağlığı dilediğini ifade ederek, “9 vatandaşımızın tedavisine devam ediliyor. Afet bizim coğrafyamızın gerçeği. Deprem, sel, çığ, kaya düşmesi ve hortum. En son gördük ki birçok afetle karşı karşıya kalabiliyoruz. Bunlara yönelik tedbirler, coğrafyamızda her zaman afetle karşı karşıya kalabileceğimize yönelik olmalıdır. Depremin ilk anından itibaren devlet tüm gücüyle elinden gelen tüm gayreti ortaya koydu. Şunun altını çizmek gerekir; bu depremin bize bıraktığı acı tecrübeler var. Ülkemizin bir deprem sonrası ortaya koyduğu çalışmalar, arama kurtarma, iyileştirme çalışmaları, psikososyal destek, geçici barınma, iaşe ve giyim ihtiyaçlarının karşılanmasına kadar vatandaşımız tüm kurum ve kuruluşların sıcak ve şefkatli yüzünü gördü” dedi.
“Bunu ne Amerika yapar, ne gelişmiş bir Avrupa ülkesi yapar”
Özellikle son 1 yılda birçok afetle karşı karşıya kalındığını ifade eden Soylu, “Bunu memleketin bir evladı olarak söylüyorum, bir bakan olarak söylemekten edep ederim ama afetlerde Türkiye’nin aldığı aksiyonu en gelişmiş ülkeler bile alamıyor. Burada kendi kurumlarımıza, milletimize, devletimize ortaya koymuş olduğumuz hem acil müdahale, hem de vatandaşımıza bunu çözebilme konusunda ortaya koyduğu gayret sebebiyle herkese şükran duyuyoruz. Özellikle son 1 yılda Elazığ’dan Van Başkale’ye kadar, Bingöl’den Giresun Dereli’ye kadar, Hatay’da orman yangınlarından etkilenen mahallelere kadar sayamadığımız birçok afetle karşı karşıya kaldık. Milletini sahipsiz bırakmayan, acısında yanında olan, mümkün olduğunca yaraları saran bir tabloyla karşı karşıyayız. Ben bu ülkenin vatandaşı olarak guru duyuyorum. Bunu ne Amerika yapar, ne gelişmiş bir Avrupa ülkesi yapar. Bir kasırgada bile patinaj yapan gelişmiş ülkeleri görüyoruz” diyerek başta İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger olmak üzere afet bölgesinde çalışmalar yürüten tüm bakanlara milletvekillerine ve belediyelere teşekkür etti.
“Tüm dünyaya örnek oluyoruz”
Türkiye’nin afet konularında çok yetkin bir noktada olduğunu belirten Soylu, “Tüm dünyaya, böyle bir tabloyla karşı karşıya kaldığımız zaman hem milliyetimiz, hem dinimiz, hem coğrafyamız gereği nasıl bir durumda olmamız gerektiğine yönelik de bir örnek ortaya koyuyoruz. Elbette afet öncesi yapılacaklar var. Afet esnasında ve sonrasında yapılacaklar da var. Bu konuda çok önemli adımlar atıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızın yönetiminde, talimatlarıyla, onun biz everdiği güçle tüm afetlerde sonuç alınıyor. Elazığ depremi 22 Ocak’ta oldu. Elazığlılara ‘2021’in Haziran ayında sizi ev sahibi yaparız’ dedik. Şu anda evlerinde oturanlar var. 2-3 ay içerisinde hemen hemen birçoğu evlerinde oturacak. Dereli’de bir afetle karşı karşıya kaldık. Planlamaları yapıldı, ihaleleri yapıldı ve bir daha bu afetin olmayacağı bir tablonun oluşturulması için çok ciddi bir yenileme ve dönüşüm çalışması gerçekleştiriliyor” dedi.
“Konteyner kente taşınmalar Pazar-Pazartesi günü başlar”
Depremin ardından hemen çadır kentlerin kurulduğunu aktaran Bakan Soylu, “Arama kurtarma çalışmaları tüm kadrolarla birlikte yürütüldü. Göz yaşartıcı tablolar vardı. Afetzedelerin mesele karşısında ortaya koydukları hem sorumlu, hem de devletle birlikte bu meselenin ortadan kalmasına yönelik vakur tavırlarına da minnetlerimi sunuyorum. İzmir’de ciddi bir uyum var. Depremde ufak tefek eksiklikler olabilir. Ani bire afet olayı ve birçok talebin aynı anda gerçekleştiği bir olay. Olumsuzlukları hep birlikte ortadan kaldırmaya çalıştık” diye konuştu.
Konteyner kentin depremden sonraki 20-25 günde kurulduğunu ifade eden Soylu, “Konteyner kent, Cuma günü bitmiş olacak ve Pazar-Pazartesi günleri taşınmalar başlar. Hak sahipleri olarak belirlenen afetzedelere yeni konutlar yapma konusunda çalışmalar neredeyse nihayete erdi. 1 yıl sonra bu vatandaşların yepyeni bir hayatı olacak. Elbette acılar var. Bir seferberlik hali var ve bu yaraları birlikte saracağız. Arkadaşlarla 3 saatlik bir toplantı yaptık, birbirimizi dinledik. Buradan elde ettiğimiz tecrübeler var. Bizim coğrafyamız, afet coğrafyası. Bingöl’den Kahramanmaraş’a kadar, İstanbul’dan İzmir’e kadar, Elazığ’dan Erzincan’a kadar, Karadeniz’de olan sellerden, Doğu Anadolu’daki çığlara kadar birçok afetle karşı karşıyayız. Gece gündüz afetlere hazırlık konusunda çalışmalar yapıyoruz. Bunu laf olsun diye söylemiyoruz. Nefesimiz tükenene kadar tüm arkadaşlarımızla sistemin ilerlemesi için elimizden geleni yapıyoruz. Onun için bu konuda kentsel dönüşümün bu işin en önemli noktası olduğunun altını çizmem gerekir. Vatandaşın, belediyelerle ve devletle uyumlu bir şekilde adım atması kaçınılmazdır. Yapmamız gereken, bu meseleyi kabul etmek ve bu dönüşüme tabi olmak. Biz çok acılar çeken bir nesiliz. Afetler, darbeler, ekonomik saldırılar gördük. Bizden sonraki nesiller böyle zorlamalarla karşı karşıya kalmayabilirler. Böyle bir alışkanlıkları olamayabilir. Bizden sonraki nesillere bu tecrübeleri aktarmalıyız” dedi.
“İzmirlilerin hiçbir eksiklikleri olmaz”
Afad’ın 2021 yılına yönelik hazırlıkları olduğunu da açıklayan Soylu, “İzmirlilerin hiçbir eksiklikleri olmaz. Bugüne kadar olmadı, bugünden sonra da olmayacak. Bugün nasıl diğer yörelerde devlete ait şükran söz konusu ise bundan 1 yıl sonra İzmir’de bu yaraların sarıldığı ve bundan sonra elde edilen tecrübelerle daha hızlı ve daha güçlü adımlar atıldığı bir tabloyu da beraber görmüş olacağız. Afetlerin ardından tek bir söz söylenir; Allah beterinden korusun. Bize itimat edin. Milletimizin evladıyız, milletimiz için en iyisini istiyoruz” şeklinde konuştu.
“Covid-19’a delikanlılık dayanmıyor”
Geçirdiği Covid-19 rahatsızlığıyla ilgili de konuşan Bakan Soylu, “Covid-19 da bir afet. Evin içine dikkat edersek birçok meseleyi çözebilme kabiliyetine sahip oluruz. Nefes almaya şükrettiğiniz bir hale geliyorsunuz. Ben 24 saatin 18 saati çalışan bir insanım. ‘En çok bana dokunmaz’ diye düşünüyordum ama bu işe öyle delikanlılık falan dayanmıyor, onu söyleyeyim. Kimse kendine çok fazla güvenmesin” diye konuşarak vatandaşların Covid-19 önlemlerine uymasını istedi.
Bakan Soylu daha sonra yıkılan Rıza Bey Apartmanı’nın bulunduğu bölgede vatandaşlarla sohbet edip, isteklerini dinledi. Evleri hasar gören vatandaşlara tek tek geçmiş olsun dileğinde bulunan Soylu, Rıza Bey Apartmanındaki arama kurtarma çalışmalarına katılan Afad ekiplerini tebrik etti. İHA