Uygun miktarlarda tüketilen flavonolden zengin 1 bar çikolata, mutluluk vermenin yanında kalp ve damar sağlığını da koruyor. Endokrinolog Prof. Dr. Mitat Bahçeci, sağlık açısından çikolatanın en az yüzde 70 kakao içermesi gerektiğini söyledi.
İzmir Kent Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mitat Bahçeci, istisnalar hariç küçükten büyüğe herkesin yemekten büyük zevk aldığı çikolatanın kalp damar sağlığına olumlu etkisi olduğunu söyledi. Çikolatanın mutluluk hormonu içerdiğini ve yiyenleri de mutlu ettiğini belirten Prof. Dr. Bahçeci, “Ayrıca kakao ve çikolatanın yaşlı hipertansiyon hastalarında hem sistolik hem de diyastolik kan basıncını azalttığı saptanmıştır” dedi. Bahçeci, sağlık için çikolatanın en az yüzde 70 kakao içermesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
4 ana gruba ayrılıyor
Çikolataların içerdiği kakao miktarına göre bitter çikolata, tatlı çikolata, sütlü çikolata ve beyaz çikolata olarak 4 ana gruba ayrıldığını belirten Prof. Dr. Bahçeci, “Bitter çikolata yüzde 35 veya daha fazla toplam kakao kuru maddesi, yüzde 18 veya daha fazla kakao yağı ve yüzde 14 veya daha fazla yağsız kakao kuru maddesi içerirken, beyaz çikolata en az yüzde 20 kakao yağı, en az yüzde 14 süt tozu ve en az yüzde 3,5 süt yağı içerir” diye konuştu.
“Çikolata, mutluluk da verir sağlığı da korur”
Çikolatada bulunan flavonların bir türevi olan flavanollerin, insanda damar hastalıklarını önlediğini ifade eden Prof. Dr. Bahçeci, “Flavanolden zengin kakao tüketiminin önemli bir damar genişleticisi hormon olan nitrik oksid (NO) aracılığıyla damarların genişlemesini sağladığı, kardiyovasküler hastalığa karşı olası bir koruyucu etkisinin olduğu belirtilmektedir. Di Stefano ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmada zeytinyağı içeren bir küçük bar dark çikolatanın her gün kullanılmasıyla damar sağlığını koruyan endotel işlevinde de düzelme sağladığı gösterilmiştir. Bir diğer çalışmada orta yaşlı yetişkinlerden oluşan katılımcılar 1 ay süreyle her gün 40 gram sızma zeytinyağı içeren 1 bar dark çikolata tüketmişler ve endotel öncüsü hücrelerde artış olmuştur. Konjestif kalp yetersizliği (kalp kaslarının zayıflaması sonucu kalbin işlevinde bozukluklar meydana gelmesi) olan hastalarda flavonolden zengin çikolata tüketiminin damar işlevini düzelttiği ve trombosit işlevini engellediği de gösterilmiştir. Böylece çikolata tüketimi pıhtı oluşumunu da azaltmakta ve bir tür kan sulandırıcı etki de göstererek damar tıkanmasını önlemektedir. Kakao ve çikolata yaşlı hipertansiyon hastalarında hem sistolik hem de diyastolik kan basıncını azaltmaktadır. Yaşlı erkeklerde yapılan bir çalışmada kakao alımının kan basıncını anlamlı ölçüde düşürdüğünü göstermiştir” bilgisini verdi.
En az yüzde 70 kakao içermeli
Prof. Dr. Bahçeci, kakaonun işlenme sürecinde sağlık için önemli olan flavonol içeriğinin azaldığını, sütlü çikolataların kakao tozundan ve dark çikolatadan daha az flavonol içerdiğini belirtti. “Dark” çikolata teriminin de çoğunlukla doğru olmadığını ve çikolatanın renginin onun flavonol içeriğini tam yansıtmayacağını kaydeden Prof. Dr. Bahçeci, “Çikolata üretimindeki alkalizasyon işlemi çikolatanın lezzetini arttırırken aktif flavonol miktarını çok azaltmakta ve dark çikolatada bile neredeyse hiç flavonol bulunmamasına yol açmaktadır. Bu konuda dikkat edilmesi gerek nokta yediğimiz çikolatanın en az yüzde 70 kakao içermesi gerçeğidir. Özetle söyleyecek olursak uygun miktarlarda tüketilen flavonolden zengin 1 bar çikolata mutluluk vermesi yanında kalp ve damar sağlığımızı da koruyabilir” dedi.
İzmir Kent Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mitat Bahçeci, istisnalar hariç küçükten büyüğe herkesin yemekten büyük zevk aldığı çikolatanın kalp damar sağlığına olumlu etkisi olduğunu söyledi. Çikolatanın mutluluk hormonu içerdiğini ve yiyenleri de mutlu ettiğini belirten Prof. Dr. Bahçeci, “Ayrıca kakao ve çikolatanın yaşlı hipertansiyon hastalarında hem sistolik hem de diyastolik kan basıncını azalttığı saptanmıştır” dedi. Bahçeci, sağlık için çikolatanın en az yüzde 70 kakao içermesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
4 ana gruba ayrılıyor
Çikolataların içerdiği kakao miktarına göre bitter çikolata, tatlı çikolata, sütlü çikolata ve beyaz çikolata olarak 4 ana gruba ayrıldığını belirten Prof. Dr. Bahçeci, “Bitter çikolata yüzde 35 veya daha fazla toplam kakao kuru maddesi, yüzde 18 veya daha fazla kakao yağı ve yüzde 14 veya daha fazla yağsız kakao kuru maddesi içerirken, beyaz çikolata en az yüzde 20 kakao yağı, en az yüzde 14 süt tozu ve en az yüzde 3,5 süt yağı içerir” diye konuştu.
“Çikolata, mutluluk da verir sağlığı da korur”
Çikolatada bulunan flavonların bir türevi olan flavanollerin, insanda damar hastalıklarını önlediğini ifade eden Prof. Dr. Bahçeci, “Flavanolden zengin kakao tüketiminin önemli bir damar genişleticisi hormon olan nitrik oksid (NO) aracılığıyla damarların genişlemesini sağladığı, kardiyovasküler hastalığa karşı olası bir koruyucu etkisinin olduğu belirtilmektedir. Di Stefano ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmada zeytinyağı içeren bir küçük bar dark çikolatanın her gün kullanılmasıyla damar sağlığını koruyan endotel işlevinde de düzelme sağladığı gösterilmiştir. Bir diğer çalışmada orta yaşlı yetişkinlerden oluşan katılımcılar 1 ay süreyle her gün 40 gram sızma zeytinyağı içeren 1 bar dark çikolata tüketmişler ve endotel öncüsü hücrelerde artış olmuştur. Konjestif kalp yetersizliği (kalp kaslarının zayıflaması sonucu kalbin işlevinde bozukluklar meydana gelmesi) olan hastalarda flavonolden zengin çikolata tüketiminin damar işlevini düzelttiği ve trombosit işlevini engellediği de gösterilmiştir. Böylece çikolata tüketimi pıhtı oluşumunu da azaltmakta ve bir tür kan sulandırıcı etki de göstererek damar tıkanmasını önlemektedir. Kakao ve çikolata yaşlı hipertansiyon hastalarında hem sistolik hem de diyastolik kan basıncını azaltmaktadır. Yaşlı erkeklerde yapılan bir çalışmada kakao alımının kan basıncını anlamlı ölçüde düşürdüğünü göstermiştir” bilgisini verdi.
En az yüzde 70 kakao içermeli
Prof. Dr. Bahçeci, kakaonun işlenme sürecinde sağlık için önemli olan flavonol içeriğinin azaldığını, sütlü çikolataların kakao tozundan ve dark çikolatadan daha az flavonol içerdiğini belirtti. “Dark” çikolata teriminin de çoğunlukla doğru olmadığını ve çikolatanın renginin onun flavonol içeriğini tam yansıtmayacağını kaydeden Prof. Dr. Bahçeci, “Çikolata üretimindeki alkalizasyon işlemi çikolatanın lezzetini arttırırken aktif flavonol miktarını çok azaltmakta ve dark çikolatada bile neredeyse hiç flavonol bulunmamasına yol açmaktadır. Bu konuda dikkat edilmesi gerek nokta yediğimiz çikolatanın en az yüzde 70 kakao içermesi gerçeğidir. Özetle söyleyecek olursak uygun miktarlarda tüketilen flavonolden zengin 1 bar çikolata mutluluk vermesi yanında kalp ve damar sağlığımızı da koruyabilir” dedi.