Kürt edebiyatının önemli isimlerinden Cegerxwîn, ölümünün 40’ıncı yılında düzenlenen etkinlikle anıldı.
Mardin Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı, Şair ve Yazar Cegerxwîn’in 40’ıncı ölüm yıldönümü dolayısıyla Sanat Akademisi’nde anma etkinliği düzenledi. Anmaya, Mardin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Yıldız, daire başkanları, kentteki edebiyatçılar ve çok sayıda yurttaş katıldı.
Program Cegerxwîn’in yaşamından kesitlerin sunulduğu bir sinevizyon gösterimiyle başladı. Ardından moderatörlüğünü Rêdûr Dîjle’nin yaptığı “Cegerxwîn Şiirinin Kürt Müziğine Katkısı ve Cegerxwîn, Şiir Babam; Şiirin Gücü ve Şair Nasıl Her Evden Biri Olur?” başlıklı söyleşiye Yazar Dilawer Zeraq ve Yazar Mizgîn Ronak konuşmacı olarak katıldı.
Cegerxwîn Şiir Okurları Yarattı
Cegerxwîn isminin üzerinden duran Mizgîn Ronak, “Cegerxwîn kimdir? Sorusunu kendimize sormamız gerekiyor. Bu soruya yanıt verdiğimiz zaman, bir şairin kendisine neden bu ismi verdiğini anlayacağız. Şiirlerine bakıldığı zaman efsaneleştiğini ve bir ülkeye dönüştüğünü görülüyor. Bu ismi kendisine vererek büyük bir direnişte sergilemiş oluyor” dedi.
Cegerxwîn’in şiirleri yoluyla her eve girdiğine dikkat çeken Ronak, “Cegerxwîn şiirleriyle şiir okurları yaratmış. Kürtçe kitaplarının yasaklı olmasından dolayı medreselerde eğitim gören seydalar kitaplarını ezberliyor. Okuma bilmeyen çobanlar bile divanlarını ezberleyip okuyor. Cegerxwîn kadınlar, gençler ve çocuklarla ağlayıp güldü. O nedenle Cegerxwîn neyimiz oluyor, onu nasıl yaşatacağız ve ne kadar temsil edebiliriz sorularına yanıt bulmamız gerekiyor” diye konuştu.
Kürt müziği ile Kürt edebiyatı arasındaki ilişkinin yapısal olduğunu belirten Zeraq, bu ilişkinin Kürt dilinin kendi içinde kendi müziğini yaratmasına olanak sağladığını belirtti.
-Cegerxwîn Şiirleriyle Direniş Estetiği İnşa Ediyor
“Cegerxwîn, şiirlerinde Kürt toplumuna ait ritmi yakalayan bir şairdir” diyen Zeraq, “Kırk yıl sonra Cegerxwîn’in yarattığı etkiden bahsediyoruz ve bu etkinin sürmesini istiyoruz. Cegerxwîn şiirleriyle bir direniş estetiği inşa ediyor ve “Kî ne Em’i yazıyor. Bunda da başarılı oluyor. Varlığımızı o günden itibaren inşa ediyor. Şivan Perwer bu şiirin müziğini yapıyor. Cegerxwîn, ideoloji ile düşüncesini, halkın acılarına iner ve onları nakış nakış işler” dedi.
Dengbêjliğin müzikten çok edebiyat olduğunu vurgulayan Zeraq, “Dengbêjlik müzik gibi görünüyor, ancak daha çok edebiyattır. Kürtçenin yapısal ve fonetiğinden doyalı dengbêjlik müzik gibi geliyor. Söylendiğinde rahatsızlık yaratmıyor ve dil içinde kendini buluyor” ifadelerini kullandı.
Anma töreni Cegerxwîn’in şiirlerinin okunması ve Hivron’un konseriyle sona erdi.
Haber Merkezi