Türkiye'de her yıl 15 bin bebekte görülen kalça çıkığına sebep olan etmenlerin başında geleneksel kundağın geldiğini belirten uzmanlar, hastalıkta erken teşhis ve tedavi ile başarılı sonuçlar alınabildiğine dikkat çekti.
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Tayfun Açıkgöz, ‘gelişimsel kalça çıkıklığı’ sorunu yaşayan bebeklerin aileleriyle bir araya gelerek bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.
Toplantıda gelişimsel kalça çıkıklığı ile ilgili bilgi veren Açıkgöz, hastalığın güncelliğini koruyan önemli bir ortopedik sorun olduğunu ve erken teşhis konulup uygun tedavisi yapılmadığında sakatlıklara neden olabileceğini belirtti. Bu sakatlıkların gerek bebekte, gerek ailelerinden gerekse de toplumda psikolojik ve ekonomik sorunlar meydana getirdiğine dikkat çeken Açıkgöz, asıl sebebin tam olarak bilinmemekle birlikte ligamentöz laksite genetik ve hormonal faktörlere, rahim içi ters pozisyona ve başka bazı çevresel faktörlere bağlı olduğunun altını çizdi.
“Ülkemizde gerek yakın akraba evliliklerinin sıklığı ve gerekse kundak kullanma alışkanlığının hala süregelmesi hastalığın yüksek oranda görülmesine sebep olmaktadır” diyen Açıkgöz önemli uyarılarda bulundu. Açıkgöz şunları söyledi: “Geleneksel kundak kullanma, hastalığın yüksek oranda görülmesindeki asıl faktörlerden birisidir. Tanıdaki gecikmeler de buna eklenince bebekler ameliyatsız tedavi dönemini yitirebilmektedirler. Ailelere bebeklerini kundak yapmamalarını, gelişimsel kalça çıkığı hastalığında erken dönemlerde uygulanan tedaviler ile iyi neticelerin alınması nedeniyle eğer hastalık teşhis edilirse tedavisine başlanması hususunda gecikmemeleri ve ihmalde bulunmamaları önerilir.”
Gelişimsel kalça çıkığının kız çocuklarında erkeklere oranla daha sık görüldüğünü ifade eden Açıkgöz, "Hastalığın toplumda görülme oranı yüzde 1,4 dür. Yılda yaklaşık 1,3 milyon çocuğun doğduğu ülkemizde yılda 15 bin kalça çıkıklı bebek bulunmaktadır. Hastalığın belirtilerini yürüme öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırabiliriz. Yürüme öncesi; bacak büklümlerinin sayıca ve derinlikçe eşit olmaması, bacakların yanlara açılmasının sınırlı oluşu, bükülmüş olan dizlerin aynı seviyede bulunmaması, bacakta kısalığın bulunması olarak sayabiliriz. Yürüme sonrası döneminde ise çocuğun yürümesinin gecikmesi, yürümede aksama ve bacakta kısalığın bulunuşu bebeklerde kalça çıkığı hastalığının belirtileridir. Gelişimsel kalça çıkığı hastalığının tedavisinde; bandaj tatbiki, çeşitli cihaz ve atellerin uygulanması, alçılamalar ve çeşitli ameliyat metotları kullanılmaktadır" dedi. İHA
Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Tayfun Açıkgöz, ‘gelişimsel kalça çıkıklığı’ sorunu yaşayan bebeklerin aileleriyle bir araya gelerek bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.
Toplantıda gelişimsel kalça çıkıklığı ile ilgili bilgi veren Açıkgöz, hastalığın güncelliğini koruyan önemli bir ortopedik sorun olduğunu ve erken teşhis konulup uygun tedavisi yapılmadığında sakatlıklara neden olabileceğini belirtti. Bu sakatlıkların gerek bebekte, gerek ailelerinden gerekse de toplumda psikolojik ve ekonomik sorunlar meydana getirdiğine dikkat çeken Açıkgöz, asıl sebebin tam olarak bilinmemekle birlikte ligamentöz laksite genetik ve hormonal faktörlere, rahim içi ters pozisyona ve başka bazı çevresel faktörlere bağlı olduğunun altını çizdi.
“Ülkemizde gerek yakın akraba evliliklerinin sıklığı ve gerekse kundak kullanma alışkanlığının hala süregelmesi hastalığın yüksek oranda görülmesine sebep olmaktadır” diyen Açıkgöz önemli uyarılarda bulundu. Açıkgöz şunları söyledi: “Geleneksel kundak kullanma, hastalığın yüksek oranda görülmesindeki asıl faktörlerden birisidir. Tanıdaki gecikmeler de buna eklenince bebekler ameliyatsız tedavi dönemini yitirebilmektedirler. Ailelere bebeklerini kundak yapmamalarını, gelişimsel kalça çıkığı hastalığında erken dönemlerde uygulanan tedaviler ile iyi neticelerin alınması nedeniyle eğer hastalık teşhis edilirse tedavisine başlanması hususunda gecikmemeleri ve ihmalde bulunmamaları önerilir.”
Gelişimsel kalça çıkığının kız çocuklarında erkeklere oranla daha sık görüldüğünü ifade eden Açıkgöz, "Hastalığın toplumda görülme oranı yüzde 1,4 dür. Yılda yaklaşık 1,3 milyon çocuğun doğduğu ülkemizde yılda 15 bin kalça çıkıklı bebek bulunmaktadır. Hastalığın belirtilerini yürüme öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırabiliriz. Yürüme öncesi; bacak büklümlerinin sayıca ve derinlikçe eşit olmaması, bacakların yanlara açılmasının sınırlı oluşu, bükülmüş olan dizlerin aynı seviyede bulunmaması, bacakta kısalığın bulunması olarak sayabiliriz. Yürüme sonrası döneminde ise çocuğun yürümesinin gecikmesi, yürümede aksama ve bacakta kısalığın bulunuşu bebeklerde kalça çıkığı hastalığının belirtileridir. Gelişimsel kalça çıkığı hastalığının tedavisinde; bandaj tatbiki, çeşitli cihaz ve atellerin uygulanması, alçılamalar ve çeşitli ameliyat metotları kullanılmaktadır" dedi. İHA