Son dönemde küresel piyasalarda yaşanan belirsizlik ve ekonomik dalgalanmalar, yatırımcıların rotasını güvenli liman olarak görülen altına çevirmesine neden oldu. Özellikle ons altının sabah saatlerinde 3.500 doları aşarak tarihi bir rekora imza atmasıyla birlikte, yurt içinde de altın fiyatları hızla yükseldi. Çeyrek altın 7.100 TL seviyesine ulaşırken, bu gelişmeler yatırımcıların farklı finansman yollarına yönelmesine neden oldu. Özellikle kredi kartı nakit avansları ve ihtiyaç kredileriyle yapılan altın alımları dikkat çekti.
Bu durum üzerine harekete geçen bankalar, müşterilerine uyarı niteliğinde mesajlar göndermeye başladı. Gönderilen mesajlarda, kredi kartı nakit avans limitlerinin altın, döviz ya da kripto varlık alımında kullanılması durumunda kart limitlerinin kapatılabileceği açıkça ifade edildi.
Altına Olan Talep Tarihi Zirvede
Yükselen altın fiyatları sadece bireysel yatırımcıları değil, büyük yatırım fonlarını da etkisi altına aldı. Altın fonları, son haftalarda tarihindeki en yüksek para girişini yaşarken, piyasaya yön veren aktörlerin de altına yöneldiği gözlemlendi. Güvenli liman arayışındaki bu artış, piyasadaki altın talebini daha da yukarı çekti.
Bankalardan Gelen Mesajlar Yatırımcıları Uyardı
Kredi kartı ve nakit avans limitlerini kullanarak altın alımı yapan müşterilere bankalar şu içerikte mesajlar göndermeye başladı:
“Kredi kartınızla döviz/altın/kripto varlık alımları, vadesi gelmemiş kredilerin kapatılması, makul gerekçesi olmayan transferler, nakit çekme limitini aşma için işlemler ile sistem dışına para çıkarılmasına yönelik işlemler nedeniyle kartınız kapatılabilir.”
Bu mesajlarla birlikte birçok banka, kredi kartı ekstrelerine de benzer uyarılar ekleyerek, müşterilerini yüksek riskli işlemler konusunda bilgilendirdi. Alınan önlemlerin amacı, finansal sistemde oluşabilecek ani dalgalanmaların ve yüksek hacimli nakit çıkışlarının önüne geçmek olarak değerlendiriliyor.
Ekonomi Yönetimi De Durumu Yakından İzliyor
Finansal sistemin istikrarını korumak adına yapılan bu adımların, özellikle bireysel yatırımcıların işlem tercihlerine etkisi büyük olacak gibi görünüyor. Ekonomi yönetiminin de bankalarla koordineli şekilde bu süreci takip ettiği ve gerekirse ilave makroihtiyati tedbirlerin devreye alınabileceği belirtiliyor.
Yatırımcıların, kredi kartı ve ihtiyaç kredisi gibi borçlanma araçlarıyla altın veya döviz gibi spekülatif yatırımlara yönelmesi, yalnızca bireysel riskleri değil, aynı zamanda sistemik finansal riski de artırabilir. Bu nedenle bankaların aldığı önlemler, birçok uzmana göre yerinde ve zamanında bir adım olarak değerlendiriliyor.