Değerli hemşehrim Musa Dinç iyi bir yazar olmasının yanı sıra, iyi bir sağlıkçıdır. Yıllarca Sağlık Meslek Liselerinde öğretmen olarak çalışmış ve sağlık hizmetleri iletişim alanında yüksek Lisans yapmış değerli bir eğitimcidir. Eğitimci-Yazar Musa Dinç geçtiğimiz gün editörlüğünü yaptığı üç adet kitabı bana göndermiş. Tabii biz yazarlar için en değerli hediye kitaptır. Büyük bir şevkle kargoyu açarak. Bu üç kitabı okumaya başladım. Kitaplar hakkındaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istedim.
EMEKÇİ TAVRIM…
İlk kitap ‘Emekçi Tavrım’ adını taşıyor. Yazarı 1985 Şanlıurfa / Suruç doğumlu Yüksel Caymaz. İlköğrenimine devam ederken, okuldan ayrılmak zorunda kalmış. Ancak yılmamış, çalışmış çabalamış okuyarak, araştırarak kendini geliştirmiş. Daha sonraları Açık Öğretim Lisesi Çocuk Gelişimi bölümünden derece ile mezun olmuş. Daha ilkokul sıralarındayken yazar olma ideali hafızasında yer etmiş. Nitekim bu idealini ‘Emekçi Tavrım’ adlı kitabıyla gerçekleştirmiş. Kitap geçtiğimiz yıl okurlarıyla buluşmuş. Yüksel Caymaz, Tekstil fabrikasında çalışan bir emekçi olarak, gerçekçi yaklaşımlar ile kitaba hayat vermiş. Olayları çok güzel gözlemlemiş. Objektif tutum ve hümanist tavırlarından asla taviz vermemiş. Her platformda gerçekleri söylemekten, savunmaktan geri kalmamış. Her koşulda doğruları haykırmış, hem emekçinin, hak ve hukukunu, hem de işverenin / işyerinin daha randımanlı ve aktif olmasını istemiş. Ayrıca fabrikaların ve işyerlerinin kapanmaması için çok güzel metotlar önermiş.
Sidar Yayınları tarafından yayınlanan ve kalın gramajlı kâğıda 90 sayfa olarak basılan kitabın, birinci basımı Ekim-2023 tarihinde yapılmış.
Akıcı ve yalın bir dil ile kaleme alınan bu eserin, özellikle işçi ve işveren dünyasında kayda değer bir eser olarak yerini alacağına inanıyorum. Emeğine ve yüreğine sağlık Yüksel kardeşim.
ATÊ’NİN OĞLU
İkinci kitap Lütfü Yancar’ın kaleme aldığı ‘Atê’nin Oğlu’ adlı kitap. Fedakâr anne Atê’nin evlatlarından olan Lütfü Yancar’ın anlatı mahiyetinde otobiyografik bir eser.
Aile bağları gelenek ve görenekler, yöresel kültür, çocukluk, gençlik, aile ilişkileri, komşuluk- arkadaşlık ve dostluk, unutulmayan şahsiyetler ve onlarla yapılan kısa söyleşiler kitabın konusunu içermekte. Lütfü Yancar, haritacılık mesleğinin yanı sıra, iyi bir müzisyendir. Şimdi de bu meziyetlere bir de yazarlığı eklemiş. Atê’nin Oğlu’ adlı eser konu bakımından oldukça zengin. Ailenin lokomotifi olan annesinin yılmaz mücadelesini sade bir dil ile kaleme almış. Eser, oldukça sürükleyici ve yalın bir dil ile yazılmış. Kitabı okurken hem ironi ve nüktelerle tebessüm edecek, hem de derin düşüncelere dalacak, geçmişe bir yolculuk yapacaksınız. Eserin arka kapağına yazılan kısa dörtlük kitabın bir bakıma özeti gibi :
Dünyanın kahrını ben mi çekerim ?
Bir vefasız ardından boynumu bükerim.
Hazan mevsimi gibi yaprak dökerim.
Suçum ne benim ?
Sidar Yayınları tarafından yayınlanan ve kalın gramajlı kâğıda 272 sayfa olarak basılan kitabın, birinci basımı Şubat 2022, ikinci basımı ise, Mayıs-2024 tarihinde yapılmış.
Akıcı ve sade bir dil ile kaleme alınan, okunmaya değer bir eser. Bu kitabı yazın dünyasına kazandıran Lütfü Yancar’ı kutluyorum. Emeğine ve yüreğine sağlık.
AH BİR GÜLEBİLSEK…
Üçüncü kitap ‘Ah Bir Gülebilsek’ adını taşıyor. Recep Fırat tarafından kaleme alınan kitapta birbirinden güzel şiirlere yer verilmiş. Recep Fırat 1994 Şanlıurfa/Suruç doğumlu. Yazar, genç yaşta gurbet hayatıyla tanışmış. Çoğu zaman inşaatlarda ve çeşitli işlerde çalışarak geçimini temin etmiş. Çalıştığı süre zarfında okumayı hiç ihmal etmemiş. Sürekli araştırma ve gözlemler yaparak kendini geliştirmiş. İlk eseri tarihi aşk romanı ‘Nar Tanesi’ni, uzun süreli bir araştırma sonucu sabır ve özveriyle kaleme almış. Yazarın ikinci kitabı olan ‘Batak’ı sosyal bir roman olarak yazmış. Yazar bu eserinde insanların dertlerini bizzat dinleyerek ve gözlemleyerek kaleme almış.
Üçüncü eseri ‘Ah Bir Gülebilsek’ yazarın ilk şiir çalışmasıdır. 101 sayfadan oluşan bu şiir kitabında genellikle toplumsal sorunlara yer vermiş.
ÇALDI GİTTİ adlı şiirden bir dörtlük:
Ötüşür bülbüller cennet bağımızdan
Fidanlar yeşerir, meyve verir dalından,
Kırk kuyudan su çektik, bir bağ yetiştirdik
Kargayı biz besledik, gözümüzü oydu gitti!
Ah Bir Gülebilsek adlı eseri yazın dünyasına kazandıran genç şair ve yazar Recep Fırat’ı bu özel yapıtından dolayı tebrik ediyor, başarılı çalışmalarının devamını diliyorum…
Selam ve dua ile…