?>

Tatil Ve Zaman - İbrahim Evirgen'in Yazısı)

İbrahim EVİRGEN

2 yıl önce

İlk ve orta öğretim kurumlarında 2022-2023 eğitim öğretim yılının ilk dönemi  geçtiğimiz Cuma günü tamamlandı. Yaklaşık 19 milyon öğrenci iki haftalık yarı yıl tatiline girdi.Dört aylık yoğun bir temponun ardından tatili dört gözle bekliyorlardı. Öğrencilerin büyük bir heyecan ve mutlulukla bekledikleri tatil nihayet başladı. Ancak  tatil demek sadece dinlenmek değildir.   Öğrenciler sabahleyin biraz daha fazla uyumak isteyeceklerdir. Tamam biraz fazla uyusunlar. Ancak 24 saatin tümünü dinlenmekle geçiremezler. Az da olsa biraz aktivite yapmaları şart.  Bir eğitimci olarak kıymetli öğrencilerimize bazı tavsiyelerimiz olacak. İlk önce hem tatil hem  dinlenme hem kitap okuma, hem de aileleriyle zaman geçirmelerini istiyorum. Tatil süresince en az üç veya dört kitap okumaları lazım. Aynı zamanda zayıf oldukları derslerden biraz tekrar yapmaları ve test çözmelerini tavsiye ediyorum. Ülkemizdeki salgın hastalıkları da dikkate alarak, temizliğe ve hijyene dikkat etsinler ve hastalıklara karşı tedbirli olsunlar ki, ikinci dönem okullarına daha zinde, daha sağlıklı başlasınlar. Bu arada anne ve babalara da bir tavsiyem olacak. Tabiî ki anne ve babalar çocukları için her şeyin en iyisini istemektedirler. Ama unutmasınlar ki, onlar çocukturlar.  Aileler bu dönemde çocukları ile birlikte kahvaltı yapsınlar. Onlara zaman ayırsınlar.ZAMAN İSRAFIÖzellikle yarınımızın teminatı olan öğrenciler zamanı asla israf etmemelidirler. En kolay harcadığımız,  hep gündemde tutulmasına rağmen telafisi mümkün olmayan tek israfın zaman israfı olduğunu bilmemiz lazım. Eğitim sistemimize mutlaka girmesi, müfredatta yer bulması gereken en önemli mesele zamandır.Çünkü, zaman hayattır. Zamanı idrak eden, kıymetini hakkıyla takdir eden insan yaşıyor demektir. Dünya ve ahiretin anahtarı olarak belirtilen ilim de zaman içinde öğrenilip elde edilmiyor mu?    Allah’a kulluk borcu olan ibadetlerimiz zaman dilimleri içinde yapılmıyor mu, idealimiz,  için koşuşturmalarımız, hizmet anlayışımızın tahakkuku için gösterilen gayretler yine zaman içinde sarf edilmiyor mu? Çekilen çilelerin, katlanılan sıkıntıların, kanayan yaraların kabuğu yine zaman değil mi? Her şey zaman içinde olup bittiğine göre hayat zamanı idrak etmekle başlar.Zamanı idrak edip değerlendirmeyen hiç bir şeyi değerlendiremez. İnsanın gerek mesleğindeki gerekse hayattaki başarısı zaman mefhumuna bağlıdır.  Başarılı hayatın veya bereketli bir ömrün formülünü “Kısa zamanda az enerji ile çok verim elde etmek olarak ifade ettiğimize göre, zamanı çok iyi kullanmak mecburiyetindeyiz. Ayrıca zamana değer veren fert ve milletler ilerlemiş, yükselmiş; zamanı değerlendirmeyenler çökmüş ve yıkılmışlardır. Takvimin ve saatin icadının ve kullanılmasının temel sebeplerinden biri de zamanı değerlendirmektir. İnanç ve ideolojilerin en değerli sermayelerinden biri de yine zamandır. Hatta insanın saadeti zamanı değerlendirmesiyle, felaketi ise zamanı zayi etmesiyle alakalıdır.Bir insan fakirken zengin olabilir, işçi iken patron, memur iken de amir olabilir. Ancak kaybedilen zamanı hatta anı geri getirmek mümkün değildir. Parayı zaman içinde herkes kazanır. Ya giden zamanı!.. Dünya bir araya gelse en küçük bir anı yakalayabilir mi, tutabilir mi? Boş geçen zamanı telafiye hangi sermayenin gücü yeter? Şu hâlde pek çok şeyi bir araya getirmek mümkün; Ancak en küçük bir anı geri getirmek mümkün değildir.Hayatın gayesini ve manasını anlamayan, zamanı değerlendiremez.Aydınların çözmekle mükellef olduğu meselelerin en büyüklerinden biri de zaman yönetimidir. Zamanın fethi, uzayın fethinden daha önemlidir.  Hangi olay vardır ki onun bir günü ve o günün de bir saati, bir anı olmasın. Bazen yüzyıllar gelir birkaç yıla sığar. Bazen de bir saatte olup bitenler, yüzyıllarca anlatılır da bitmez. Bu zamanın kalitesiyle alakalı bir konu. Evet zaman da kaliteden nasibini alan bir unsurdur. O, kalitesini aynaya vuran renk gibi dönemine rastlayan insanlardan alır. İnsansız zaman, zamansız insan düşünülemez.Şahsi ve sosyal hayatımızda belirli bir plan ve düzen içinde akışını sağlamak için zamanımızı çok iyi kullanabilmeliyiz. Buna da zamanın idaresi ne azami dikkat göstererek ulaşabiliriz. Zamanın kullanılması veya planlanması bir alışkanlık meselesidir. Mutlaka bu alışkanlığı kazanmak gerekir.  Saatte 2.5 dakikanın günde 1 saat ettiğini, günde bir saatin ayda otuz saat, yılda on beş gün ettiğini düşündük mü? Bir gecede uyuduğumuz sekiz saatin senede dört ay uyumak demek olduğunu hatırımıza getirdik mi?Zamanı değerlendiremeyen, ömrünü boşa geçirmiş olur.Sonuç olarak yarınızın teminatı olan gençlerimize zamanın önemini anlatmamız gerekir. Kesinlikle hayatın böyle rahat geçeceğine aldanmasınlar. Burada kontrol etmeleri gereken ön önemli unsur zaman  unsurudur. Bu yüzden zamanın kıymetini bilsinler. Asla tatilin rehavetine kapılmasınlar. Mutlaka günün birkaç saatini kitap okumaya ayırarak, zamanlarını iyi değerlendirsinler.Bizden söylemesi...Gerisi onlara kalmış.  
YAZARIN DİĞER YAZILARI