?>

ŞİİRLİYORUM!.. - (Mevlüt Mergen'in Yazısı)

Mevlüt MERGEN

3 yıl önce

KÜÇE BAŞIBir şehir düşünün tarihten öte, adı Diyarbekir olsun, çünkü o şehirde 33 medeniyet derin izler bırakmış, o medeniyetlere bakıp tarih öğrenilebilir, biz şöyle söyleye geldik: “tarih Diyarbekir’den öğrenilebilir” çünkü bu şehir “tarihi değil” bizzat “tarihtir.Ve Diyarbekir hep “şar” yani şehir olarak varlığını sürdürmüştür, bu şehrin başı hep yüksektir, çünkü bu şehirde düşkünler, yoksullar kollana gelmiştir, kucak açmış bu şehrin insanı, yoksula, düşküne, bu özelliğini de hep korumuştur..Bağrında, ya da bağında yeşermiş ilim ağacı, binleri, on binleri bulmuş  alimleri, bilim adamları, şairleri, isimleri ciltlerce kayda geçmiş. Bir o kadarı belki daha fazlası vardır da “tevazu” göstermişler, şöhretten kaçınmışlardır.Bir şehir düşünün dertler ilacı, her dertli gönül ilacını bu şehirde aramış ve bulmuştur, uzun bir zaman beş kilometrelik surlarla çevrilmiş etrafı, cesur yürekli insanlar bu şehrin yad ellere geçmesin diye yaşamış bu şehirde..Otuz  üç medeniyet ve bir o kadar belki daha fazla kültür derin izler bırakmış bu şehirde, güzel olduğu gibi güzel görmüş ve güzel sevmiştir bu şehrin insanları..Bir şehir düşünün ki taşı cevher gibi değerli, onları işler durur sanatkar eli,, bu şehir hakkı kabullenir inkarı bilmez,zalime boyun eğmez ve asla eğilmez,bu şehre zorla girilmez, nitekim ne kadar çok direndi İran orduları bu şehre girmek için ve giremedi,Amid, Kara Amid, Amid-i Sevda, Konstantiniyye, Diyarbekir ve şimdi Diyarbakır bunlardan çoktur bu şehrin isimleri, biz şöyle dedik bir kitabımıza isim bırakırken: “Peygamberler ve sahabeler Şehri Sevdam Diyarbekir” çünkü biz bu şehri sevdik ve saydık…Eğil’e gittik günü geldiğinde orada ziyaret ettik yüce kitabımız Kur’an-ı Kerimde isimleri geçenlerden iki peygamberin mübarek kabrini, Elyesea ve Zülkifl Peygamberler, (a.s.) bu şehrin içindeki evliyaların kabirlerini de anmak gerek ve bu şehir şimdi sanki bu özellikleriyle değil de, surlarıyla, ciğer kebabı ve kahvaltısıyla bilinir olduğu için kendine kahreder.Bu şehrin dağı ve taşı kutsallığını saydığımız özelliklerinden almış, ocağında kaynatmamış “fitne” aşını, Allah Resulü (s.a.v): “kardaş” demiş sahabeden sonraki ümmetine, haliyle bu şehir de aynı çerçevede yer bulmuş kendine..İstek şudur ki bu şehrin adı Muhammedi güllerle yazılsın, sevdası gönüllere kazılsın, ipeğini tekrar dokusun nazenin eller, çünkü bu şehir Allah dostlarına “yar” ola gelmiş bir şehirdir..ŞİİRBR ŞEHİR DÜŞÜNÜNADI DİYARBEKİR OLSUNBir şehir düşünün tarihten öte,Devirden devire şar ola gelmiş.Bir şehir düşünün başı yüksekte,Düşküne, yoksula yar ola gelmiş. Bağında yeşermiş ilim ağacı,Şairi, edibi başında tacı,Bir şehir düşünün derdin ilacı,Cesur yüreklere dar ola gelmiş. Her çeşit kültürden meyveler vermiş,Güzeli hep sevmiş, gönlünü vermiş,Bir şehir düşünün taşı cevhermişSanatkar ellerde kar ola gelmiş. Hakk’ı kabul eder, inkarı bilmez,Zalim karşısında ölür eğilmez,Bir şehir düşünün zorla girilmez,Devirden devire şar ola gelmiş. Her çağda bir isim almış diyarım,Derdini söylese hemen duyarım,Bir şehir düşünün sevip sayarım,Mabedi yatırı nur ola gelmiş. Peygamber diyarı, sahabe şehri,Evliya otağı, fazilet dehri,Bir şehir düşünün sevmeze kahri,Feryad-ü figanı zar ola gelmiş. Kutsaldır diyarın dağ ile taşı,Fitne ocağında kaynamaz aşı,Bir şehir düşünün nebi kardaşı,Sevdası gönlüme nur ola gelmiş. Adını yazınız çiçekten, gülden,Bu şehrin sevdası bize ezelden,Bir şehir düşünün ipekten, tülden,Allah dostlarına yar ola gelmiş.MEVLÜT MERGEN AMİDİDiyarbekir, 04.03.2009  
YAZARIN DİĞER YAZILARI