Sevgiyi kucaklayarak öğrendiğimiz yer, hiç şüphesiz doğduğumuz evdir. Hayatta en değerli derslerden biri olan sevmeyi ve sevilmeyi, aile ortamında öğreniriz. Bu sebeple, bugün aile üyelerinin çocuklarına sunduğu sevginin eşi benzeri olmayan önemini vurgulamak istiyorum. Aile bireyleri tarafından çocuklara gösterilen sevgi oldukça önemlidir çünkü çocukların sağlıklı bir şekilde büyümeleri ve huzurlu bir ortamda olmalarına olanak sağlar. Sağlıklı bir aile ortamında yaşanan sevgi, bireylerin duygusal, zihinsel ve sosyal yönden gelişimine katkı sağlar. Ailesinden sevgi göremeyen birçok bireyin genellikle duygusal boşluklar yaşadığını ve başkalarıyla sağlıklı bağlar kurma konusunda zorluklar yaşadığını fark edebiliriz. Bu durum aynı zamanda bireyin kendini yalnız hissetmesine ve toplumdan uzaklaşmasına yol açabilir.
Öncelikle, doğduğumuz bu sıcacık yuvada deneyimlediğimiz derin sevginin, hayatlarımızda nasıl bir olumlu dönüşüm yarattığını vurgulamak istiyorum. Bu duruma psikolojik ve duygusal açıdan bakacak olursak çocukların öz saygısı, kucaklandıkları ve değer gördükleri bir ortamda yükselir, bu da onların kendilerine olan güvenlerini sağlamlaştırır ve hayatta daha cesur bir şekilde adım atmalarını sağlar. Ayrıca gözlemlerime dayanarak söyleyebilirim ki, ailesinden sevgi gören çocuklar, sosyal ilişkilerinde daha derin bir empati ve anlayış geliştiren bireyler olma eğilimindedir. Kendini ve çevresindeki insanları seven, bağlanma ve güven sorunları olmayan, hayatında yer alacak insanı iyi seçebilen ve hayat denen bu zorlu yolculukta kendinden emin adımlarla ilerleyebilen bir nesil yetiştirmek elbette ki biz ebeveynlerin elinde. Unutmamak gerekiyor ki her şey gibi sevgi denilen o şefkatli duygunun mimarı da ailedir.
Peki aileler çocuklarını sevgi dolu bir ortamda nasıl yetiştirebilir? Aslında bu sorunun cevabı oldukça basit. "Seni seviyorum" diyebilmek çok önemlidir. Bu yüzden çocuklarımıza her fırsatta onları sevdiğimizi söyleyip belli etmeliyiz. Çocuklarımızı yetiştirirken unutmamamız gereken en önemli şeylerden biri, sadece maddi ihtiyaçları karşılamakla yetinmememizdir. Onlarla geçirdiğimiz kaliteli zamanlar, paylaştığımız deneyimler ve onların ilgi alanlarına katılmak, ilişkimizi güçlendirir ve ruhsal gelişimlerine katkı sağlar. Ayrıca, birçok ebeveynin çocuklarına yeterince sarılmadığını veya sevgi göstermediğini işitip duruyorum. Ancak, bu oldukça yanlış bir yaklaşımdır. Çünkü çocuklarımıza sarılmak, onları öpmek ve "senin yanındayım" diyebilmek, onlara verilebilecek en güçlü ve etkileyici mesajlardan biridir. Bu sevgi dolu yaklaşım, çocuklarımızın duygusal güvenlerini sağlamlaştırır ve hayat denilen bu zorlu yolculukta daha olumlu bir bakış açısıyla ilerlemelerine yardımcı olur.
"Sevgisizlik, sessiz bir yangın gibi etrafımızı sarmalayabilir, yavaşça ama yıkıcı bir şekilde büyür." Bu nedenle, sevgi tohumlarını her zaman ekmeli ve çevremizi saran sevgisizliğe karşı direnmeliyiz, çünkü sevgi, dünyayı aydınlatan en güçlü ışıktır.