?>

Şark Çıbanı Kâbus Olmuştu - (İhsan Özdemir'in Yazısı)

Ihsan ÖZDEMİR

2 yıl önce

Bir zamanların kâbusu olan Şark çıbanı, özellikle Güneydoğu’da bir çok insanda bıraktığı izler bir türlü kaybolmadı.Burçlarda ve bazı evlerde olduğu gibi, kent içindeki hemen tük konaklarda ahırlar, tavlalar vardı. Ahırların bol olması sonucu kentte haşere, özelliklede karasinek ve sivrisinek boldu. Bu yüzden sıtma, tifo, trahom gibi hastalıklar her mevsimde yaygındı. En çok da ŞARK ÇIBANI.1950’li yıllarda yapılan incelemelerde Diyarbakır, Mardin, Siverek ve Şanlı Urfa’da yaygın olan Şark Çıbanı’na ahırlarda barınan bir tür sineğin neden olduğu ortaya çıktı. Bu yıllarda DDT kullanımının yaygınlaşması sonucu, ayrıca da kentteki ahırların çoğunun kapatılması sayesinde bu illet ortadan kalkmış oldu.Çoğunlukla yüzlerde çıkan Şark Çıbanı, yaygın olduğu yıllarda Güneydoğu’luların, en çok ta Diyarbakırlıların ‘’Alameti Farikası’’ gibiydi. Yani Diyarbakır’ın bir simgesi gibi.. Yüzünde Şark Çıbanı olan bir kimse Türkiye’nin neresinde olursa olsun ilk karşılaştığı “Diyarbakır’lımısın?” sorusu olurdu.Hemen herkesin yakalandığı Şark Çıbanı’nın büyükleri insanların yüzünü çirkinleştirdiği gibi, küçükleri bazı yüzlere ayrı bir gizemli hava, hatta güzellik veriyordu denilebilir.Diyarbakırlıların yaşamlarının bir parçası haline gelen Şark Çıbanı için görünümüne ve yüzde bulunduğu yere göre çeşitli yorumlar da yapılıyordu halk arasında. Burnunda olursa arsızlık-yaramazlık, yanakta olursa güzellik, alında olursa dindarlık, ağız çevresinde olursa gevezelik anlamına geliyordu.  
YAZARIN DİĞER YAZILARI