?>

Recep Acay'ı kaybettik…

İbrahim EVİRGEN

1 yıl önce

Üzgünüz dostlar… Çok üzgünüz. Bu kadim kent maalesef bir değerini daha son yolculuğuna uğurladı.
Yazar, futbolcu, tiyatrocu, sunucu ve bir Diyarbekir sevdalısı değerli hemşehrimiz Recep Acay’ı kaybettik.   
RECEP ACAY KİMDİR ?
Yakalandığı amansız hastalıktan bir türlü kurtulamayan Recep Acay, 1946 yılında Diyarbakır’da  doğdu.  Babası Melle Tahir Kadı Camiinde müezzinlik yapan, bilgili bir din alimiydi.
Recep Acay, dördü kız, yedisi erkek olmak üzere on bir kardeş, olarak, uzun yıllar aynı çatı altında birlikte yaşadılar. Ancak ne acıdır ki, kardeşi Ahmet’i 26, Mahmut’u 50, ağabeyi Şaban’ı 64, kardeşi Halit’i 48 yaşında kaybetti. Kardeşlerinin vefatı Recep Acay’ı derinden sarstı. Ve onların acıları yıllarca içinde bir sızı olarak kaldı ve hiçbir zaman unutamadı.
Acay, Tiyatro çalışmalarına ilk olarak Ali Emiri Ortaokulu’nda başladı. Bu okulda “Ana Hanım Kız Hanım” adlı oyunla sahneye çıktı. İyi bir performans sergilemesi, sonraki yıllarda, daha çok tiyatro ile ilgilenmesine vesile oldu. Recep Acay, genellikle  çok sevdiği tiyatro ile ilgilenirdi. “Duvarların Ötesi” adlı oyunu Fehmi İpekçi ile beraber sahnelemiş, oyun çok başarılı geçmiş, tiyatro severler tarafından büyük alkış almıştı.
Acay, bir yandan tiyatro ile ilgileniyor, bir yandan Diyarbakır Amatör Kulüplerinden Mardinkapıspor’da futbol oynuyordu. Daha sonra sırasıyla Ülküspor, Güneşspor ve Dicle Gençlikspor takımlarında futbol oynadı.
 Recep Acay, Ortaokuldan sonra Ticaret Lisesi’ne kayıt oldu. Bu meslek lisesine kaydını yaptırmakla, hayatının akışı değişmişti.
Çünkü bu okulda on parmak daktilo yazmayı öğrenmiş, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’na memur olarak girmesine vesile olmuştu.
Acay, Halk Evi çatısında 1965-1966 sezonunda tiyatro çalışmalarına devam etti. Cevat Fehmi Başkut’un “Buzlar Çözülmeden” adlı oyununda, Fehmi İpekçi ile birikte rol aldı. Bu oyunu şark bülbülü merhum Celâl Güzelses’in oğlu, Ahmet Güzelses sahneye koymuş, çok olumlu tepkiler almışlardı. Tiyatro çalışmalarıyla birlikte, futbol yaşantısını da sürdüren Acay, 1968 yılında, oynadığı Dicle Gençlikspor takımından ayrılmış, üç bin lira ücretle Diyarbakırspor’a transfer olmuştu.. Okumaya büyük isteği olan Acay, liseden sonra, Ankara’da Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne kayıt yaptırdı. Diyarbakırspor’da futbol oynamaya da devam etti. Çünkü bu okulda devam mecburiyeti yoktu. Bu arada TRT Diyarbakır İl Radyosu’nda yevmiyeli olarak çalışmaya başladı. Bu kurumda çalışmaya başladıktan sonra, aralıksız 15 yıl oynadığı futbola veda etmek zorunda kaldı. 1976 yılında Ankara Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oldu. 1977 yılında Yedek Subay olarak askere gitti.  1978 yılında askerlik dönüşü TRT Diyarbakır radyosunda uzun süre çalıştıktan sonra Yayın Şefi olarak Antalya Bölge Radyosuna atandı. İki yıl Antalya’da çalıştı. Daha sonra tekrar Diyarbakır Radyosu’na döndü.
1982-1984 yılları arasında Diyarbakır’da tiyatro çalışmalarını amatörce Fehmi İpekçi ve Münür Erten ile sürdürdü. Kahvede Şenlik Var, Derya Gülü, Mustafa, Godo’yu Beklerken, Ocak… gibi oyunları üç yıl boyunca başarı ile oynadılar.
Diyarbakır Radyosu’nda 1984 yılının sonlarına kadar çalıştı. 1985 yılında yılının ocak ayında Yayın Şefi olarak Ankara’ya atandı. Kısa bir süre sonra TRT Dış Yayınlar Dairesi Başkanlığı Türkçe Yayınlar Müdürlüğü’nde, Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Müteakiben başarılı çalışmalarından dolayı Türkçe Yayınlar Müdürlüğü’ne getirildi.
ETKİNLİKLERİN ARANILAN SUNUCUSU
Recep Acay, Otuz yıl boyunca Diyarbakır’ı temsil eden derneklerin, vakıfların etkinliklerinde sunucu olarak görev aldı. Düzgün diksiyonu ve kadife gibi ses tonu ile okuduğu şiirler, maniler ve fıkralarla herkesin gönlünde taht kurdu. Çalışkan, dürüst ve memleketini seven biri olan Acay, Diyarbakırlı şairlerin şiirlerinden oluşan iki tane şiir kaseti yaptı. “Adım Adım Diyarbakır” ve “Diyarbakır’a Hasret” adlı şiir kasetleri büyük ilgi gördü. Özellikle Diyarbakır ağzı ile okuduğu şiirler, hemşehrileri tarafından çok beğenildi. Takdir edildi.
Enver Yorulmaz’ın Ankara’da yayımladığı “Çaba Dergisi”nde yıllarca yazı ve ropörtajları yayınlandı. Bu yazı ve ropörtajlarını “Ben-u Sen Gülleri” adlı bir kitapta topladı. 2009 yılında ise, bir birinden güzel ve ilginç anılarının yer aldığı “Diyarbakır Dört Kapı” adlı eserini okuyucularıyla buluşturdu. Sunuculuk yapan, futbol oynayan, tiyatroda her rolün başarıyla üstesinden gelen ve yazar olarak çeşitli dergi ve gazetelerde yazıları yayımlanan; kısacası on parmağında on marifet olan değerli hemşehrimiz Recep Acay, çok sevdiği TRT’den 2018 yılında ayrılarak, emekli oldu. Evli ve Kerem, Firuzan, Elif ile Özge adlarında dört çocuk babası ve dört torunu olan “Bir Diyarbekir Sevdalısı” Recep Acay’a kadim kentimizin sosyal ve kültürel hayatına yaptığı hizmetler için müteşekkiriz. Gerçek bir Diyarbekir beyefendisi olan Recep Acay’a rabbimden  rahmet diliyorum.
Ruhu şad, mekânı cennet olsun.
                                                         
YAZARIN DİĞER YAZILARI