?>

MEVLÜT MERGEN’İ KAYBETTİK… - (İbrahim Evirgen'in Yazısı)

İbrahim EVİRGEN

2 yıl önce

1942 yılında Diyarbakır’ın Sur ilçesinde dünyaya geldi. Babasının adı Şahabettin Annesinin adı Saadet hanımdır. Baba tarafından Malazgirt’li olan Mergen, anne tarafından Erzurumludur. Çarlık Rusyasının Doğu Anadolu’yu ele  geçirmek  üzere harekete geçtiği yıllarda yaşanan toplu göçler sırasında babası Şahabettin Efendi çocuk yaşta olmasına rağmen Malazgirt’ten Diyarbekir’e göç etmiştir.Savaş yılları olması, ülke ekonomisinin dar boğazda  olmasının doğurduğu ekonomik sıkıntılar sebebiyle okul çağına gelmesine rağmen mektebe gönderilmemiştir. Hayatında hiç okula gitmemesine rağmen, kendi kendine okuma yazma öğrenmiştir.Hiçbir zaman okuma arzusunu frenlememiş;  yılmamış,  ilkokul, ortaokul ve lise diplomasını hariçten  alarak  büyük bir başarıya imza atmıştır.Kasım 1953 tarihinde yayın hayatına henüz başlamış olan Merhum Yaşar Evirgen’in sahibi olduğu Yeni Yurt gazetesinde çırak olarak çalışmaya başlamıştır.1964 yılında evlenmiş ve bir çocuk babası olarak 1965 yılında gittiği askerlik dönüşü  Yeni Şark Postası gazetesinde çalışmaya devam etmiştir.1970 yılında  Dicle Üniversitesi Matbaasına mürettip kadrosuyla girmiş, aralıksız olarak 24 yıl burada mesleğini başarıyla  sürdürmüş ve emekli olmuştur.Emekli olduktan sonra sanat ve kültür çalışmalarına ağırlık vermiş. Bu arada birbirinden değerli kitaplar ve şiirler kaleme almıştır.1953 yılında  çırak olarak çalıştığı    Yeni Yurt Gazetesinde bu kez 2005 yılı mayıs ayında köşe yazarı olarak görev almıştır.Mergen’in yazıları ve şiirleri geniş bir okuyucu kitlesi tarafından takdirle karşılanmış, gazetedeki söyleşileri daha geniş halk kitlelerine  erişmesini sağlayacak olan TRT Gap Radyosunda kendi sesinden yayınlanmıştır.On yıla yakın bir zaman zarfında, radyo sohbetlerinin sürdüğü Mergen’in şiirleri daha sonra kitaplaştırılmıştır.Mevlüt Mergen,  siyasetten uzak durmaya çalışmış, ancak bir şeyler yazması gerektiğini düşünerek doğup büyüdüğü şehrin giderek kaybolmaya yüz tutan kültürünü konu alan yazılar,  şiirler kaleme almıştır.  Bu yazılarında ve şiirlerinde  feryat edercesine hep yakınmıştır. Bu kültürün gelecek kuşaklar tarafından bilinmesi için yazmalıyım’ diye düşünmüş ve yazdıklarının toplamından  Bibinin Diyarbekir Feryadı’adlı kitap ortaya çıkmıştır. Bu kitap kısa zamanda tükenmiş ve ikinci baskısı yapılmıştır. Yazmak hap yazmak alışkanlığı sayesinde, yazın dünyasına Manzum  Şiirsel Diyarbekir Hikayeleri’ kitabını kazandırmıştır.Mevlüt Mergen giderek bozulan sağlığını ve ilerleyen yaşını  göz önüne alarak   ‘şimdiye kadar yazdıklarımı ayrı bir kitapta toplayayım’ diye düşünmüş, ‘Peygamberler ve Sahabeler Şehri Sevdam Diyarbekir kitabına imza atmıştır.  Daha sonra  Ben Küçemi Özledim’kitabını kaleme alan Mergen son nefesine kadar yazmayı bırakmamış, kadim kentimizin kültürüne ve sanatına  iz bırakan isimlerden biri olmuştur.2017 Kasım ayında 53 yıllık hayat arkadaşının vefatı ve yüzde seksen beş oranında engelli raporu olmasına rağmen,   yazmaktan vazgeçmemiş son olarak kaleme aldığı ‘On Gözlüdür Gamzedeler Köprüsü’ adlı romanını okurlarıyla buluşturmuştur.ÖLDÜĞÜ GÜN BİLE KÖŞE YAZISI YAYINLANDIDeğerli büyüğümüz Mevlüt Mergen yalnız Yeni Yurt Gazetesinde değil, Diyarbakır Haber,  Özgür Haber ve son olarak Öz Diyarbakır  gazetelerinde çeşitli dönemlerde köşe yazıları ve şiirleri yayınlanmıştır.  Hatta vefat ettiği 29 Eylül 2022 Perşembe günü  bile son yazısını kaleme almış,  gazeteye göndermiştir.  O gece, bu son yazısı matbaada baskıya girerken,  maalesef kendisi hakka yürümüştür. Ne hazindir ki, Öz Diyarbakır  Gazetesinde geçtiğimiz Cuma günü yayınlanan bu köşe yazısının son cümlesi ise bir tevafuk sonucu Ömrünüze bereket şeklinde olmuştur.Evet değerli okurlar, bu dünyadan bir Mevlüt Mergen geçti.Hayatı boyunca Diyarbekir!in fahri  bir kültür elçisi gibi  çalıştı, çabaladı. Yazılarında hiç kimseyi incitmedi, rencide etmedi. Daima topluma doğruluktan, dürüstlükten bahsetti.  Güzel ve olumlu mesajlar verdi. Baba dostu değerli insan Mevlüt ağabey ile  yarım asır boyunca, bir arada olduk.  Nasihatlerini dinledik. Çoğunlukla onu örnek alarak, edebi sohbetler yaptık.  Tasavvuf ehli,  dürüst, onurlu, gerçek bir Diyarbekir Beyefendisiydi.  Kısacası; son dönemlerde özlemini çektiğimiz nesli tükenmeye yüz tutmuş, adam gibi adamlardan biriydi.Onu, çok arayacağız..Ruhu  şad, mekânı ve makamı cennet olsun… 
YAZARIN DİĞER YAZILARI