?>
KADINLARIN HİKAYESİ-2
Geçen hafta size bu köşede Kadriye Teyze'nin dramatik hikayesini anlatmıştım, bu hafta ise iki genç kadın, Yasemin ve Aynur'dan söz etmek istiyorum size.Dağkapı'da çöplerden karton toplayan Suriyeli mültecilerle karşılaşmışsınızdır. Küçük çocuklar boylarından büyük tekerlekli el arabalarına asılarak buldukları plastik ve kartonları büyük bir torbanın içine doldurarak şehrin çöplüklerinden rızıklarını çıkarmaya çalışıyorlar.Daha önce birçok kere çocuklarıyla karton toplayan kadınlar gördüm. Yasemin de onlardan biri.Üç yıl önce Halep'ten kaçarak geldiklerinde dört çocukları varmış.Burda da iki tane doğmuş.Savaştan kaçan insanlardaki doğurma eğilimi hayatta kalmak, dünyaya kök salmak gibi paradoksal bir dürtünün sonucu. Elbette aile planlaması olanaklarına ulaşamama sorunu da bir etken ama bu durum daha çok üç güdüsel bir edim.Yasemin, eşi ile birlikte Bağlar'da yaşıyormuş. Çat, pat Türkçe konuşmaya çabalıyor. Oldukça genç, yaşı 25. En büyüğü 8 olan altı çocuğu var.Dua ve Esma adındaki dünya tatlıları Diyarbakır'da doğmuş. Esma daha yedi aylık, Dua ise iki yaşında bile değil. Esma ana kucağı çantasının içinde, çanta arabanın kolunda. Dua ise arabanın tekerleğini birbirine bağlayan demirin üzerine çıkmış, arabanın bir köşesinden tutunmaya çalışıyor annesinin eteğine tutunur gibi. Diğer iki çocuk, Hayim ve Nur ise arabanın arkasından annelerini koşar adım takip ediyorlar.O kadar dokunaklı bir tablo ki, anlatamam. Fotoğraf çekmek için izin istiyorum, anneleri kendisini çekmemem şartıyla kabul ediyor. Çocuklar dünya tatlısı. Biraz önce bir seyyar tezgahtan aldığım meyvelerden uzatıyorum her birine. Yıkanmamış meyveleri büyük bir iştahlayemeye başlayan çocuklar için endişeleniyorum ya hasta olurlarsa diye. Bir an için bu çocukların savaştan kaçıp çöplerden rızıklandığını unutuyorum.Bağlardan yürüyerek gelmişler. Bu küçük çocuklar onca kilometre yolu anneleriyle birlikte tepmek zorunda.Çocuklara bakacak kimse olmayınca kadıncağız dört küçük çocuğunu da yanına alarak çöplerden kartın topluyor her gün.Diğer iki çocuğunun da kocasıyla karton toplamaya çıktığını söylüyor.Ramazan ayının son günleri.Onunla konuştuğumu gören bir adam, benden cesaret alarak kadına fitre parası kabul edip etmediğini soruyor. Yasemin mahçup bir şekilde başını sallıyor evet anlamında.Duyarlı adam, cebinden çıkardığı paranın bir kısmını Allah rızası ona veriyor.Genç kadın mahçup bir teşekkürler arabası ve arabasının her bir yanına koyduğu çocuklarıyla yanımızdan ayrılıyor.
YAZARIN DİĞER YAZILARI