?>

Hız Çağında Yavaşlamanın Önemi

Helin SEZER

4 ay önce

 

Hayat her geçen gün hızlanıyor. Teknoloji, işlerimizi kolaylaştırırken aynı zamanda bizi sürekli bir koşturmacaya itiyor. Anlık mesajlar, sürekli akan bildirimler, yetiştirilmesi gereken işler... Günümüz dünyasında sanki durup nefes almak bile lüks haline geldi. Ancak ne kadar hızlanırsak, o kadar mı yaşıyoruz, yoksa aslında kaçırdığımız bir şeyler mi var?
Bazen sadece durup çevremize bakmak gerekiyor. O küçük anlar, hayatın gerçekten yaşandığı yerlerdir. Gün batımına dalıp gitmek, bir çocuğun saf gülüşünü izlemek ya da dostlarla yapılan keyifli bir sohbet... Aslında bizi en çok doyuran, ruhumuza en çok iyi gelen anlar bunlar, değil mi? Fakat bu anlar, hızla geçtiğimizde fark edilmiyor. Daha fazlasına ulaşmak için daha çok koşuyoruz. İş hayatında başarı, sosyal çevrede beğenilme, her konuda mükemmel olma arayışı… Fakat bu arayışın sonunda gerçekten ne buluyoruz? Doyumsuzluk ve bitmeyen bir tatminsizlik mi? Belki de bazen yavaşlamak, daha az şey yapıp yaptıklarımızı derinlemesine yaşamak, bize aradığımız huzuru getirebilir.
Yavaşlamak, tembellik ya da başarısızlık değil. Aksine, yavaşlamak farkındalığı getirir. Daha bilinçli kararlar almak, insan ilişkilerini derinleştirmek, kendimize ve çevremize daha fazla özen göstermek anlamına gelir. Yavaşlayınca göreceksin ki, etrafındaki birçok şeyi kaçırıyormuşsun aslında. Zihnin berraklaştıkça, hayatın sunduğu küçük mutlulukları daha çok fark edeceksin. Kendimize dönüp “Gerçekten ne istiyorum? Ne beni mutlu eder?” diye sormadıkça, bu hızlı akışın içinde kaybolmaya devam ederiz. Kısa bir mola vermek, ruhumuzu dinlendirmek için ihtiyacımız olan şey bu belki de.
Hayat bir maraton değil. Yavaşla, etrafına bak ve gerçekten yaşadığını hisset. Çünkü zaman akıp gidiyor ve belki de farkında olmadan en güzel anları kaçırıyoruz. Belki de en çok ihtiyacımız olan şey, hız çağında yavaşlamayı öğrenmek.
YAZARIN DİĞER YAZILARI