GÜNEŞ HANIM AY OĞLAN - (Fahrettin Kanat'ın Yazısı)
Fahrettin KANAT
3 yıl önce
Diyarbakır’da Gök tümü ile kutsaldır. Uzayın derin boşluğu, yıldızlar, ay ve güneş..Her birinin ayrı bir gizemi vardır. Bir zamanlar gece damlarda kurulan tahtlarda, elini uzatsan değecek kadar yakında gibi görünen pırıl pırıl yıldızlarla kaplı göğün altında oturup geç saatlere kadar sohbet eden mahalleli kadınların, öyküleri ve masalları hep Ay, Güneş ve yıldızlar üzerinde olurdu.Uzun yaz gecelerinde bu öyküleri, masalları dinlemek büyük keyif verirdi. En çok “Leyla ile Mecnun’’ masalından etkilenirdik. Özellikle masallarda geçen ‘’Gökte her biri uzayın bir başka köşesinde olan Leyla ile Mecnun’un yıldızları yılda bir defa gökte akarak birleşirler. Bu birleşmeyi kim görürse her dileği yerine gelir’’ denirdi..Yaz geceleri damlardaki tahtlarda sırt üstü yatarken gözlerimizi göğe diker yıldızları seyreder, kayan bir yıldız olursa heyecanlanır, hemen içimizden dilek tutardık…Yıllarca, Leyla ile Mecnun yıldızlarını birleşirken görmenin hayalini kurduk çocukken…Kızgın sıcakta buz gibi kilerleri,Damdaki tahtları sıtaraları.Gece yatarken parlayan yıldızları,Yıldızların altında yattığım geceleri özledim.Bir de Güneş Hanım ile Ay Oğlan masalı vardı. Bunu da dinlerken çocuksu aklımızla üvey Annelere kızardık.Güneş Hanım ile Ay Oğlanın masalı şöyleydi:“Güneç çok, ama çok güzel bir kız, Ay ise sempatik, cana yakın bir oğlandır. Bir gün Anneleri ölür ikisi de yetim kalır. Babaları evlenir. Eve yerleşen üvey anne bir süre sonra her iki çocuğa da çok eziyet eder. Olmadık zorlu işlere koşturur çocukları, Oğlana Dağdan odun kestirir, ağır yükler taşıtır, Kıza dağ gibi çamaşırlar yıkatır, ahırı temizletir. Yetmezmiş gibi her iki çocuğu da sık sık döver, işkence eder. Bir gün her iki çocuğu da falakaya yatırarak bir güzel döver. Sonra kızı tuttuğu gibi uzayın boşluğuna fırlatır atar. Kız uzayın boşluğunda asılı kalır. Fakat o kadar güzel, o kadar güzeldir ki, Güneş olur ve tüm dünya aydınlanır. Buna sinirlenen üvey anne hıncını oğlandan almaya kalkar. Bu kez elindeki Eğişle (küçük ateş küreği) çocuğun yüzüne vurur. Oğlanın bir gözü kör olur. Onu da kolundan tuttuğun gibi güneşin ters yönünde uzayın boşluğuna fırlatır. Oğlanda uzayın karanlık boşluğunda asılı kalır ve Ay olur. Yuvarlak görüldüğü günlerde, ayın kör bir insan yüzünü andıran görüntüsü bundandır..” denilir.Allah, bu kadar zalim olan üvey anneleri bir daha hiçbir annesi ölmüş çocuklara göstermesin.