?>

EZELDEN EBEDE YÜRÜYEN İNSAN!. - (Mevlüt Mergen'in Yazısı)

Mevlüt MERGEN

3 yıl önce

ŞİİRLİ YORUMİnsan, ezelden ebede yürüyen bir yolcudur, yolun sonu sanılır ki mezardır, değil, mezar bir bekleme yeridir, her ne kadar bazıları ebedi istirahatgah olarak zan etse de yanlıştır, evet insan bir yolcudur, yolun başlangıcında şöyle bir soru ile karşılaştı:“Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” O günün adına “kalu bela” denildi, çünkü insan Rabbine: “Evet sen bizim Rabbimizsin” dedi.Bu bir anlaşma idi, söz verme idi, anlaşmaya uyulması, sözün yerine getirilmesi gerekirdi, Allah kuluna bu fırsatı verdi ve dünyaya gönderdi, böylece dünya bir imtihan yeri oldu,Nasıl ki dünya hayatında öğrencilere sınava girerken belli bir süre verilir, aynen onu gibi süre verildi, adına da “ömür” dendi bu sürenin..İnsan kendisine verilen bu süre içinde dünyanın ötesinde ebedi kalacağı yurda “hak” kazanmak için girdiği sınavın ciddiyetinin ya farkına vardı, ya da umursamadı, verdiği sözün arkasında durmadı, sandı ki dünya bir tanedir, kimi insan yanıldı, kimi girdiği sınav sonucu varacağı ebedi hayatın mutluluğuna hak kazanmaya çalıştı.Bazıları dünya hayatını çok kısa olarak yorumlarken “ana rahminden geldik pazara/bir kefen aldık döndük mezara” derler, bazıları da yaşadıkları ömür sürecini yaşanmamış gibi” geldi geçti şimdi yalana benzer”  diyerek inkar etmezler de sanki dünyanın tanıtımını yaparlar, o yüzdendir ki “yalan dünya” bile denmiştir.İnsanın sınavı kazanmaya çalışırken iki düşmanı vardır, birisi kendi “öz nefsidir” diğeri yüce yaratıcının “Adem’e secde et” emrini, beni ateşten yarattın, onu topraktan, ateş topraktan üstündür diyerek kibirlenen, bu yüzden ilahi huzurdan ebediyen kovulan mel’un İblis’tir, işte bu iki düşman insanın yolu üzerindeki engellerdir.Rabbimiz yarattığı insanı bu iki düşmandan korumak adına onu uyarmak, yol göstermek için yolu bilen “peygamberler” göndermiş, peygamberlerine de kitap göndererek yolun üzerindeki tuzakların, engellerin kolaylıkla aşılmasını istemiştir.Ayrıca insana verdiği iki beden gözünün yanı sıra “basiret” gözünü de vermiştir,İnsanın ömür süreci içindeki yolculuğu sona erdiğinde sınava doğru cevap vermişse eğer “cennet” hayatı ödül olarak veriliyor.Sınavı önemsememiş, “iç bade güzel sev/varsa akl-ı şuurun/dünya varmış, ya yok imiş ne  umurun” gaflet batağına düşmüşse o zaman iki düşmanını hatırlayacaktır ancak iş işten geçmiştir, çünkü cehennem hayat da ebedidir.Bu duygu ve düşünceler içinde yazıldı şiirimiz, hata etmişsek Rabbimiz bizi af etsin.ŞİİREzelden ebede yürüyen insan,Önünde kurulan tuzağı görse.Biri düşman öz nefsi, diğeri şeytan,Üç taşı onların eline verse. Bu yol ki hem uzun, hem de incedir,Gafletin kuyusu pek derincedir,Kurtuluş, düşmanı tez sezincedir,Ölmeden hesabı, defteri dürse. Cezbeder seveni, süslüdür dünya,Görünen hayaldir, tozpembe rüya,Üstelik çok şirin tatlıdır guya,Tatlının içinde acıyı görse. Günü bugün bilse pişmanlık için,Haline ağlasa hem için için,Gözyaşı tövbeye en sağlam perçin,İmanın doyumsuz tadına erse. Arınsa günahtan, isyan kirinden,Nedamet zevkini duysa derinden,Kurtulsa gafletin gam, kederinden,Pir-i pak olup cennete girse. İnansa Resul’e, hem de Kitaba,Göçmeden kavuşsa mutlu hitaba,Dünyadan ukbaya dese: merhaba,Bağlasa nefsini, yerini görse. Nakşetse kalbine büyük gerçeği,Yeşerse ruhunda ikrar çiçeği,Öğrense ölmeden önce ölmeği,Canı yaratana canını verse!..MEVLÜT MERGEN AMİDİDiyarbekir 06.01.2003Berhudar olasınız, ömrünüze bereket sevgili okurlarım 
YAZARIN DİĞER YAZILARI