KÜÇE BAŞIKulaklarıma inanamadım desem inanın, yıllardır duymadığım sesti sokaktaki seyyar satıcının:”domates biber patlıcan” diyen sesi, hem  “hayret, hem de hasret” yüklüydü bu ses, çünkü” geldi-geliyor” denilerek bekletilen “ucuzluğun  sanki habercisi idi, demek ki ucuzluk (!) gelmişti.Domates biber patlıcan ucuzladığına göre demek ki bizim kengerimiz “en pahalı sebze” olma alışkanlığını sürdürecekti, artık bol bol menemen pişirilebilecekti evlerde, “babakanuç” tadımlık olarak değil, doyumluk olarak közlenecekti, kısacası “hasret” sona erecekti.“Yaz” günlerinin henüz giriş yapmaya hazırlandığı Mayıs ayındayız, bu mevsim, bu aylar, bu günler her yıl meyve ve sebzede bolluğun, ucuzluğun görüldüğü zamanlardır, böyle düşünüldüğünde “hayret” edilecek durum ortaya çıkmaz, iki yıldır süregelen “pandemi” günlerini hesaba katarsanız hem hayret, hem de hasretin son buluşunu kabul edebilirisiniz.Geçen zaman içinde nasıl ki 65 yaş üstündekiler coronavirüsün  adresi olarak gösterildi ise, pahalılığın kaynağı olarak da coronavirüs gösterildi, bu virüs bitmeden pahalılık da bitmez diye düşünülmeye başlandı, bu arada enflasyon % 61.1 rakamı ile “pik” yaptığında aynı virüs sebep olarak gösterildi.Acizane görüşümüze göre, nasıl ki pandemi ömrünü tamamlayanların “ölümüne” sebep oldu ise, pandemi de kendi ömrünü tamamlamıştır, pahalılık bu mevsim kısmen düşer gibi olsa da bitmeyecektir, çünkü “dışa bağımlılık” bitmedi ki, hem sonra bitsin için önlem alınmadı ki.Burada bir gerçeği hatırlatmada yarar var, patlıcan, biber domates ülkemizde yetiştirildiği ve yaz günleri olduğu için “kısmen” ucuzlardı, bir tarım ülkesi olmamıza rağmen “üretemiyoruz” mazot pahalı, gübre pahalı, tohum pahalı, haliyle nakliye de pahalı olacak ve kısa süreli olan bu ucuzluk yerini yine pahalılığa bırakacaktır.Enflasyonun düşmesi demek, bütün ürünlerin fiyatlarının düşmesi demekken, ucuzlama görülmüyor konut fiyatlarında, araba piyasasında, beyaz eşyada hakeza, enflasyonun düşmesi demek, vatandaşın alım gücünün yükselmesi, başka bir deyimle paranın değer kazanması demektir.Bir zamanlar doların on liraya çıkması bile istenmezken bugün on beş lirayı aştı, on altı liraya  doğru gidiyor, pahalılığın sebeplerinden başlıcası olan yabancı paralar daha da güçleniyor,Desem ki siz bakmayın “domates, biber patlıcan” ucuzladığı için seyyar satıcılar dahi satabiliyor, enflasyon yüzde 61.1 dendi ya, bu geçen ay içindi, bu ay yüzde707lere yükseldi ve ucuzluğun “hayal” olduğunu bir kez daha gösterdi, sevindirici olanı ise ilgili bakanın:”enflasyonun, pahalılığın farkındayız” demesi oldu.Sorumuz şu acaba bakan ne kadar farkında? Pazardan filesi boş dönenler kadar mı farkında, yoksa “TÜİK açıklaması ile mi farkında?Olsun farkında olmak da bir şeydir, bir de dar gelirlinin, asgari ücretlinin farkında olunsa ne kadar güzel olacak!..Berhudar olasız, ömrünüze bereket sevgili okurlarım!.. BENZER-Pazardan filesi boş dönenlere-Kesilince kardan kişinin eli,Meyvesiz, gölgesiz ağaca benzer.Cevher olsa sözü ve bülbül dili,Zamanı çok geçmiş ilaca benzer. Rengi her dem soluk ve titrek sesi,Varlığı rahatsız eder herkesi,Var iken hiç yoktur seven kimsesi,Kapı aşındıran muhtaca benzer. Dünya mı ona küs, o mu dünyaya?Rüyadan uyansa dalar hülyaya,Yeltense birinden hatır sormaya,Sırtta şakırdayan kırbaca benzer. Yolda kalmışlara kurulur pusu,Derindir feleğin yokluk kuyusu,Yanmazsa yürekte umut fanusu,Sırtı dağa dönük yamaca benzer. Ters döndürdüyse felek çemberi,Gecesi cehennem günü zemheri,Acıdan acıdır hep yedikleri,Tok olsa bile karnı hep ac’a benzer!..MEVLÜT MERGEN AMİDİDiyarbekir, 09.06.2004