Diyarbekir küçelerinden (sokaklarından) birinde yürüdüğünüzü farz edin, ayağınızın altındaki taşların çıkardığı sesleri duyabiliyorsunuz, fakat arkanızda sizi takip eden “avcının” yaydan boşalttığı okun vızıltısını işitmiyor, rüzgarını da hissetmiyorsunuz.Oysa o ok daha ana karnında iken, yaydan boşalarak sizi “hedef” aldı ve size doğru gelmeye başladı, ne kadar zamanda hedefine varır bilinmez siz o zamana isterseniz “ömür” deyiniz, isterseniz “ecel” deyiniz fark etmiyor.İlk insandan bugüne kadar o ok hedefine ulaşmıştır, göze görünmediği için onu durdurmak mümkün değil, o zaman siz bu gerçeği görüyorsanız yapacağınız bir şey vardır “sığınmak” sığınabilmek için mekan gerekir, değil mi?“Yere göğe sığmayan Allah mümin kulunun kalbine sığar”, demek ki sığınılacak ilk mekandır insanın kalbi, dua ise kalpte şekillenir, dua dil ile ifade edilse de, edilmese de “sığınma” gerçekleşmiştir, insanların yaşadıkları şehirler de insan gibidir ve camiler şehirlerin kalbidir.Şunu demeye getiriyoruz, camiler insan için “görünen” sığınma mekanlarıdır, ömrümüz kifayet ederse bundan böyle haftada bir gün Diyarbekir  camilerinden birini fotoğrafı ile tanıtmaya değil, anlatmaya çalışacağız çünkü ömrümüz bu mabetlerin içinde geçti, hepsinin üzerimizde silinmez izleri vardır.Hazret-i Allah (c.c.) izin verirse ihtimaldir gelecek zaman içinde “dua mekanları” kitaplaşır, gayret kuldan yardım Allah’tandır. .ALLAHCümle hasta gönüller adınla şifa bulur,Bir kere Allah diyen çark etmezse kurtulur!..Tasavvufi bir eserde okumuştum, siyahi bir köle ne zamanki Allah deseydi o anda rengi beyaz olurdu,“Allah!.. siyahı beyaz eden isim.Ve biz, özellikle hasta gönüllüler iyileşmek mi istiyoruz, gözümüz, ruhumuz, gönlümüz mü karardı öyle ise durmayıp hemen “Allah” diyelim.Süleyman Çelebi mevlidinde: “bir kez Allah dese şevki ile lisan/dökülür cümle günah misl-ü hazan” der ve devam eder: “İsm-i pakin pak olur zikreyleyen/her murada erişir Allah diyen”Kişi bir kere can-ı gönülden Allah dedi mi ufku kararmaz, yaşamaktan zevk alır, ölümden ise asla korkmaz, kıyamet sabahında uyanırken bile dili Allah der..Bu günün ve O günün sahibini tanımış olmanın, O’na inanmış olmanın ve bağlanmış olmanın huzurunu yaşar…Tek arzu ve emeli vardır Allah diyen insanın, bir an önce O’nun huzuruna varmak, o huzurdan hiç ayrılmamak..Allah’a kavuşmak, kavuşmaların en güzeli, en arzu edileni önemli olan Allah dedikten sonra başka bir şey dememek sabit kadem olmak!..26 SAHABE-İ KİRAMIN MEDFUN BULUNDĞU BU CAMİ EN ÇOK ZİYARET EDİLEN MABETTİR, İÇ KALEDE SURLARIN BİTİŞİĞİNDEKİ BU CAMİYE NASIRİYYE CAMİSİ DE DENİLİR, YAPTIRAN NİSAN OĞULLARINDAN EBUL KASIM ALİ’DİR HİCRİ 555 YILINDA YAPTIRILMIŞTIR.ŞU ANDA FİZİKİ YAPSI İTİBARİYLE CEMAATNİ “İSTİAP” EDEMEYEN BU MABEDİN ÇEVRESİNDE YEDİ TANE MESCİT DAHA BULUNDUĞUNU BİLİYOR MUSUNUZ?Berhudar olasınız, ömrünüzü bereket sevgili okurlarım