?>

DİYARBEKİR KENDİNE GELMEYE BAŞLADI!.. - (Mevlüt Mergen'in Yazısı)

Mevlüt MERGEN

4 yıl önce

GÖNLÜMCEKUTLAMAUnutulmadı fetih hafta boyu kutlandı,Sahabenin sevgisi, saygısıyla taçlandı.Kara taşlı Amid’e doğdu İslam güneşi,Gönüller aydınlandı o nurun yoktur eşi!..MMSÖZ GELİŞİSon birkaç yıldır kutlanmaya başlandı Diyarbekir’in fetih günü kutlamaları,  1382 yıl önce yaşanan bu fetih elbette ki bilinirdi, bilinirdi de bu şehrin insanları bu günkü kadar dikkatli  ve rikkatli değildiler, onlar bize göre suçlansalar da  “göç” ederek başka illere gitmeleri, yine “göç” ederek başka illerden gelmeleri “sanki” teşkil eder bu suçlamayı..Gidenler bu şehirde yaşadıkları kültür zenginliğini gelenlere  bu zenginlikten  hiç söz etmediler, onları bilinmezliğe terk ettiler, onlarda kulaktan dolma bilgilerle yetindiler, bizim yakındığımız “bilgi kirliliği” ise bu sebepten doğdu.Küçük bir misal verecek olursak eski adı ile  Harput şimdiki  “dağ” kapısının hemen bitişiğindeki mezarın üzerine bir “Sahabe-i Kiramdan” İslam büyüğünün “Saad b. Ebi Vakkas’ın” adını “sahad” diye yarım yanlış yazarak  tabelasını o mezarın üzerine “monta” ettiler..Bu yanlışı hiç kimse düzeltmek istemedi, yıllarca öyle bilindi, oysa o mezardaki zat bir zamanlar bu şehirde yaşamış bir gönül sultanıdır ve lakabı da “arakçin baba” dır, başındaki “örtüden” ötürü bu lakap kendisine verilmiştir, buna benzer daha bir çok yanlışlar düzeltilmeden günümüze kadar gelmiştir.1950 öncesi cihan savaşlarının yaşandığı yıllardır, sonrasında ise sözünü ettiğimiz göç olayları sebebiyle sevgili peygamberimizin (s.a.v)  vefatından7 yıl sonra  ikinci Halife Hazret-i Ömer zamanında  miladi 639 yılındaki Diyarbekir’in fethi bilinmiş olsa da maalesef kutlamak kimsenin aklına gelmemiştir.Kim bilir belki de cesaret edilememiştir, öyle ya, 1950 öncesinde bu şehirde onlarca mescit ya satılmış, ya da yıktırılmıştır, acısı içimizden çıkmayandır fetihten hemen sonra bu şehre Vali olan Sahabe-i Kiram’dan  “Mazin’ül Medeni Sultan Sa’saa (r.a.) hazretlerinin mübarek kabri, camii ile  minaresi ve diğer müştemilatı 1926 yılında yol genişletmesi bahane edilerek yıktırılmış olmasının acısı.Konu başlığımızdaki “Diyarbekir kendine gelmeye başladı” sözümüzü bütün bunları düşünerek belirledik, çünkü son yıllarda kutlanmaya başlandı Diyarbekir’in fetih günü, bu önemli gün bu yıl bir hafta boyunca düzenlenen etkinliklerle kutlandı,  kutlamalar “biz bize hayran, biz bize kurban” kabilinden değildi.Pandemi günleri ile iç içe olmasına rağmen fetih günü etkinliklerine başta Diyarbekir Valiliği olmak üzere diğer bazı kuruluşların katılımı sağlandı, hem yerel, hem ulusal, hem de sosyal medyada yankı buldu bu kutlamalar, gönül arzu ederdi ki “temsili” kutlamada İslam askerlerinin şehre girişi “canlı” olarak  tekbirler,  dualar eşliğinde gönüllere utulmaz heyecanlar yüklesin…Bizim sağlığımızın el vermeyişi sebebiyle ne sahabeler camisine gidebildik, ne de diğer etkinliklere katılabildik, sadece Prof. Dr. İrfan Yıldız’ın bizimle yaptığı röportajın bir iletişim kanalında yayınlandığını gördük.Önemli olan biz değiliz, önemli olan Diyarbekir’dir ki o da kendine gelmeye başlamıştır, sayın Valimiz Münir Karaloğlu’na  ve kutlamada emeği geçen herkese gönül dolusu teşekkür, tebrik ve başarı dileklerimizle..Selam ve dua ile.
YAZARIN DİĞER YAZILARI