?>

“DİYARBAKIR ŞEHİR ARAŞTIRMALARI” DERKEN-2

Mehmet Ali ABAKAY

7 yıl önce

Şehirler kapsamında yapılan çalışmalar, zaman içinde “Yüz Dünya Şehri” adını alacak, üçüncü çalışmaya kapı araladı.Yüz Dünya Şehri’ni ele alırken yurt dışı gezilerimizde bulunduğumuz onlarca şehri ve birkaç ülkeyi, tanıtıcı kitaplar, gazeteler ve dergilerle tanımaya başladık. O şehirlerle ve ülkelerle ilgili orijinal dilde ve tercüme eserlerle bütünleştirme, oldukça zaman almasına rağmen, bir Şehir Araştırmaları Merkezi için hazine değerinde oldu.Diyarbakır Şehir Araştırmaları Merkezi’nden Seksen Bir İl’i içine alan Şehir Araştırmaları Merkezi’ne yöneliş, Yüz Dünya Şehri’ni kapsayan olgunluğa erişirken, zamanla bu merkezi, istifadeye açma zorunluluğunda olmamızı hissetmemize sebep oldu.Şehir olarak Diyarbakır’da merkezini düşündüğümüz Şehir Araştırmaları Merkezi’nin neden İstanbul’da veya Ankara’da olmadığı soruldu. Aslında bu merkezin her şehirde kurulması gerektiğine dair makalelerle durumu ele aldık, kitaplarımızda. Ülke çapında altmışı geçen il sayısını, seksen bire tamamlama imkânımız el vermedi. On beş- yirmi civarında ili yerinde görüp, gezemedik. Yine de Kahramanmaraş, Erzurum, Aksaray, Mardin, İstanbul olmak üzere birçok ile dair araştırmamız yayınlandı, bu arada.Neden Diyarbakır’da bu merkez, bu güne kadar kurulmadı, kurulamadı? Bu merkezin kaynak sıkıntısı, yayınlanmış eserlerin azlığından mıdır?İddia etmeden söyleyebiliriz ki günümüze kadar yaptığımız otuz yıllık çalışmamızda bir araya getirdiğimiz on binlerce eser, sayısız dergi ve gazete koleksiyonu, on binlerce fotoğraf karesi şehir kapsamında benzersiz konumdadır.Merkezin yetişkinlere, çocuklara, araştırmacılara, gazetecilere, akademisyenlere, halkın her tabakasına hitap etme yönü bulunmaktadır. Merkezin çok farklı özelliğe sahip olması, onu kütüphane konumundan ayırmaktadır.Biz Hemşehrimiz Merhum Ali Emirî Efendi’nin izinden yola çıkarak, benzeri olmayan bir çalışmayla yeni yüzyılda medeniyeti tekrar ihya etme hareketi adına, önce insan önce erdem ilkesiyle, şehirler üzerinden millî bir hamleyi gerçekleştirmek istedik, gücümüz yettiğince.Bu çalışmalarla birlikte verilecek desteklerle bunu topluma mal etmek istedik, resmî kurumlarla görüşerek, yazarlarla danışarak.Maalesef bir destek görmekten yana mahrum kalmışlığımız, otuz yıldır sürdüre geldiğimiz çabamıza katkı sunmayı gereksiz bulan kimi davranışlar, maddî manada bize destek vereceğini umduğumuz Şehir Araştırmaları Merkezi Kitap Yayınlarımızın gerektiği ilgiden yoksunluğu bazen mutluluk yerine hüznü hediye eder oldu, bize.Bu sayfalarda Cahit Sıtkı Tarancı ve Sanat Anlayışı, Hattat Hamid Aytaç, Sezai Karakoç, Celâl Güzelses ile başlayan portre çalışmalarımız ileride çok renklenecektir. Diyarbakır Şehri üzerinden model olarak sunduğumuz araştırmalar sürecektir. Gittiğimiz her ilde şehir araştırmalarımız, merkez çerçevesinde devam edecektir.İstanbul, bir Dünya Şehridir ve merkezimizde bu şehrimizi ele alan, tüm yönleriyle kucaklayan beş yüzü aşkın seçkin kaynak eser, işe nasıl ciddî baktığımızın işaretidir. Şanlıurfa, Mardin yüzü aşkın eserle Kahramanmaraş’ı takip ederken Erzurum’u geride bırakan Sakarya ve diğer iller.Diyarbakır’a dair merkezimizde eser sayısı, diğer iller gibi kayıt altına alınmamıştır. Diğer illerin kaynak eserleri listelenmişse de Diyarbakır’a dair çeşitlilik, şehrin tümünü kuşatıcı olduğu için sadece mimarî açıdan yüz kaynağı belirtebiliriz, tarih için bu rakam üç yüzü geçer, edebiyat için bini bulan sayı, musıkî için yüzleri bulmuş, gazete ve dergi için sayısız biçimdedir.Siz, bir şehri ele almak için bir ömür harcarsınız ve sonuçta ilgi-alaka duymayan, bundan bir rant elde edilmediği-ticarî kazanç sağlanmadığı için şehrin tarihinde, ülke tarihinde bir ilke imza atmakta gönüllü davranmıyorsanız, tek bir kişinin yapabileceği hiçbir şey olamaz.Biz, on binlerce kaynak eseri, yüzbinleri geçen fotoğraf çekimlerini, on bini bulan gazete nüshasını, onlarca cilt arşivi, yüzlerce dergi çeşidini, birçok belgeyi bu yaşta kalkıp sahaflık şeklinde şehir dışına vermeyi, satmayı, elden çıkarmayı bu şehir nazarında şehre vefasızlık biliriz, haramzade olmaktan imtina ederiz.Yazdığı makalelerde, kitaplarda, verdiği konferanslarda, katıldığı ulusal ve birçok uluslararası sempozyumda sadece şehrini ele alıp tanıtan, ısrarla bu merkezin sahiplenmesini isteyen birisi daha ne diyebilir?Sevgili Okur, sözün noktalanması gereken inceliğindeyiz, sonundayız, aslında. Bu merkezi, kendi imkânımızla bu aşamaya getirmek otuz senemizi aldı. Otuz senelik ömrümüz kaldığını bilsek, bu merkez açılır, aslında.Bir şey diyemiyoruz, Sevgili Okur!..
YAZARIN DİĞER YAZILARI