Diyarbakır Büyükleri Örnek İnsanlar… - (Fahrettin Kanat'ın Yazısı)
Fahrettin KANAT
2 yıl önce
Biz Diyarbakırlılarız çarparız bir kalp gibi,Sinemizden çıktı birçok Nazif-ü Gökalp gibi,Mazimizle övünürüz, atimize bakarız,İlm-ü irfan deryasında çağlarız seylâp gibi.Diyarbakır değişmiş hem de çok değişmiş.En önemlisi, Diyarbakırlı değişmiş.Gerçek Diyarbakır’ı bilen tanıyan koca bir kuşak gitmiş, yerine Diyarbakır’ı tanımayan, bilmeyen, hatta umursamayan başka bir kuşak gelmiş maalesef.Acı da olsa gerçek şu ki;Şimdilerde Diyarbakır’ı bilmeyen, tanımayan Diyarbakırlılarla dolu kentimiz…Güzel görenekleri, gelenekleri unutulmuş, değerleri kaybolmuş bir kent.Kimsenin kimseyi tanımadığı, saygı sevgi ilişkileri zedelenmiş bir toplum.Hey koca AMİD, hey koca Diyarbakır…Halkın ve de esnafın, kentin büyüklerine yöneticilerine karşı büyük saygısı vardı eskiden.Onlar örnek insanlardı. Hizmeti seven doğru insanlar.Diyarbakır’ı Diyarbakır yapan büyükler vardı.Saygıdeğer kimselerdi bunlar. Eşraftan olanlar yanında, sanatı, yaşı, babacanlığı, bilgeliği ve hoşgörüsü ile herkesin sevgisini, saygısını kazanmış insanlar. Yoldan geçerken, bir mekâna girerken herkes ayağı kalkar, saygı gösterirdi. Bunların bir bölümü çeşitli dönemlerde kentin yönetim kadrolarında da görev almışlardı.Bunlardan bazılarını anılarına saygı bakımından sunuyoruz.Abdulgani Göksu, Abdullah Bilgin Güllüoğlu, Abdullah Pirinççi, Abdurrahman Özbek, Abdulkadir Cizreli, Abdusettar Hayati Avşar, Adil Tekin, Ağa Gönül (Çermikli Ağa), Ahmet Cemiloğlu, Ahmet Eser, Ali Eğilli, Av. Cahit Gürkaş, Av. Edip Altınakar, Av. Eşref İnceoğlu, Diş Tabibi Aziz Giray, Celal Ayyıldız, Celal Güzelses, Çelebi Eser, Dr. Yusuf Azizoğlu, Gani Yıldız, Hikmet Çelebioğlu, Mustafa Ekinci, Nazım Önen, Nuri Onur, Şeyh Güzel Barslan, Şeyh Zeynel Abidin, Şeyhmus Tatlıcı ve diğerleri.Bunlar Diyarbakır’ın simgeleri gibiydiler. Her biri birer Diyarbakır efendisiydi.Eski Diyarbakır fotoğraflarına bakınız orada göreceğiniz insanların çoğu takım elbiseli, fötr şapkalı ve kravatlıdırlar. Yaz mevsiminde bile takım elbise giyerlerdi.Diyarbakır’da elbise temizleyicilerinin yanında fötr şapka temizleyicisi dükkânları bile vardı.Bu saygın insanlar sokaklardan caddelerden geçerken çocuklar oyunlarını bırakır onlar sokaktan çıkıncaya kadar beklerdi.Bunlar sayesinde Diyarbakır’ın gelenekleri, görenekleri yaşar, Bunların sayesinde kentin değerleri ayakta dururdu. Onları yitirdikçe Diyarbakır kaybetti. Bu günkü kimsenin kimseyi tanımadığı, bilmediği duruma geldi.Bu insanların çoğu hayatta değiller. Yaşayanlar da ne yazık ki, köşelerine çekilmişler.Diyarbakır’ın sembolü haline gelmiş bu ailelerin mensupları arasında sonraki yıllarda ilime, bilime, kültüre, sanata emek ve eser veren, idari birimlerde başarıyla görev yapan, bürokrat, hukukçu, doktor, subay, politikacı ve yöneticiler ticaret ve sanayi alanlarda isim yapmış çok sayıda insan çıktı.Şimdi sırada bu ailelerin gençleri var. Onlar, dedelerinden, babalarından aldıkları görevleri sürdürüyorlar. Diyarbakır’da ve ülkenin dört bir yanında hizmet üretiyor, Diyarbakırlılığın onurunu yaşatıyorlar.