?>

DİYARBAKIR BİR KÜTÜPHANE GİBİ - (İhsan Özdemir'in Yazısı)

Ihsan ÖZDEMİR

3 yıl önce

Diyarbakır gerçekten bir Kütüphane gibi, her tarafından tarih kokuları geliyor.Diyarbakır’ın, İlimde, bilimde, fende, kültürde, sanatta, mimaride, sanayide ve ticarette bu denli gelişmiş bir kent olması elbette tesadüf değil. Coğrafi konumu ve bereketli toprakları nedeniyle sahip olduğu stratejik önemi yanında, kiliselerinde, medreselerinde ileri derecede eğitim verildiği için De Kafkaslardan, Ortadoğu’dan, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinden eğitimini pekiştirmek için gelen bilginlerin akın akın ettiği bir yerdi Diyarbakır.Diyarbakır’ın ne denli büyük bir kültür merkezi olduğunu anlatmanın en çarpıcı örneğini Dünyanın en büyük Kitap Kurdu diye bileceğimiz, İstanbul Ansiklopedisi’ndeki tanımlama ile ‘’Osmanlı tarihi alimi’’ olan hemşehrimiz Ali Emiri Efendi verir. Dar gelirli olduğu halde, yaşamı boyunca aç kalma pahasına cebindeki paralarla kitap alan, yoksulluğuna rağmen elindeki değerli eserleri satmayarak, aralarında Kaşgarlı Mahmud’un ünlü Divan-i Lügat’üt Türk adlı bir benzeri olmayan muhteşem eserde dahil olmak üzere 14 bin cilt kitabını Devlet’e bağışlayan Emir Efendi, İstanbul’da çıkardığı Amid-i Sevda adlı dergisinde yazdığı bir makalede, ‘’Amed şehrinde vaktiyle 1 milyon 40 bin cilt kitabi havi Cesim bir kütüphane’’ bulunduğunu anlatır.Evet yanlış değil. Günümüzden 800 yıl önce, Diyarbakır’da içinde Bir milyon kırk bin cilt kitap bulunan büyük bir kütüphane varmış..Tarih 26 Nisan 1183’tür.Diyarbakır böyle bir medeniyete sahip bir şehirdi, şimdilerde bu eserlerden en ufak bir eser bile kalmamış.
YAZARIN DİĞER YAZILARI