Postacı Taahhütlü bir mektup getirdi, Mektubun üzerinde Öz Diyarbakır Gazetesi yazıyordu, Gönderene baktık, Yılmaz Yıldırım 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Kapalı C.İ.K. Kayapınar Diyarbakır.Bu mektubu gazetedeki köşeme taşımak istedim. Mektubu yazanı uzaktan yakından tanımadığımız için şaşırdık, Acaba niye bu Mektubu gazeteye göndermiş ve Mektubu bizzat kendim açıp okudum. Okuduğum zaman Gözlerim doldu ve ağlamaya başladım.Birde bir resim göndermiş, Resmin arkasına da aynen bu kelimeleri yazmış. “Ceza Evinden Mektup var, Haberin içeriği, Kağıt Havlu ve çay tabağıyla yapılan saksı içinde buket sunumu, Tek kişilik hücre tipi cezaevinde rüzgarın bahçeme getirdiği kuru yaprak ve tarımsal çer çöp bir mahkumun eliyle sanatsal bir çalışmaya dönüşüyor, Buket oluyor.Sanat Her alanda sanat” sözleri yazılı ve bir fotoğraf.Kendimi zor tuttum mektubu okuduğumda FETÖ’CÜ Hakim ve Savcıların daha kaç kişiyi mahkum ettiği geldi aklıma.Aslında bu mektupta yazılanlara bakılırsa FETÖ zamanında bulunan ve şimdilerde yakalanıp ceza evlerine götürülen o Savcı ve Hakimlerin yargıladığı ve ceza verdikleri mahkumların yeniden yargılanması gerekir.