Neden olmasın?Bazı televizyon kanallarında sanki “tüyo” veriliyor, biz deriz ki; piyasanın böyle giderek pahalılaşmasının sebeplerinden biri de televizyon kanallarıdır, bir yakınım anlatmıştı: “bir gün pazarda idim, bir koli yumurta alacaktım, satıcıya sordum ne kadar?”20 lira dedi, tamam dedim, biraz sonra bir koli gelip alacağım, Pazar yerini biraz dolaştıktan sonra yumurtacının yanına geldim bir koli yumurta verir misin? Dedim ve verdi, 20 lirayı uzatınca “abi beş lira daha vereceksin” demez mi?Yumurtacıya: “az evvel sordum sen bana 20 lira dedin, şimdi ne oldu da 25 lira oldu?” meğerse bir televizyon kanalında “yumurtanın kolisi 25 lira oldu” haberini dinlemiş pazardaki yumurtacı..Gerçek bu, enflasyonla mücadele edenler acaba televizyon kanallarında “piyasa haberlerine” yasak mı getirmeliler?İletişim kanalları yayınlarının ve teknolojik gelişmenin önüne geçilemeyeceğine göre yumurtanın kolisi neden yüz lira olmasın?Öyle ya, bir tavuk bir yumurta olduğuna göre, bir kilo  tavuk etini de insanlar yüz liranın üstünde aldıklarına göre bir koli yumurta için yüz lira az bile kalır!..Hem sonra “serbest piyasa” uygulamasının getirisidir fiyatların yüksek tutulması, yine televizyon kanallarında “haklı” çıkarılıyor üreticiler, çünkü “maliyet” diyorlar başka bir şey demiyorlar, maliyeti ucuza getirmek ise mümkün değil, çünkü her şey dışarıdan getiriliyor.Eskiden yapılmazdı maliyet hesapları, çünkü tavuklar sabah kümeslerinden “aç” olarak çıkar akşama doymuş olarak dönerlerdi kümeslerine, diğer canlı hayvanlar da öyle  çobanların görevi onları otlatırken sahiplenmekti, şimdi tavuklar olsun diğerleri olsun alıştırıldılar “ithal yeme” ithalat demek ise “maliyet” demektir, pahalılık demektir..Eskiden köylüler şehre geldiklerinde fırın ekmeği” yerlerdi, şimdi köylü köyünü terk etti ve şehirli oldu, işin şakası bir yana eskiden ülkemiz kendine yeterdi, ithalat belki bazı lüks tüketim mallarında olurdu hepsi o kadar, şimdi ithal olmayan bir ürün var mıdır?Seksen dört milyon deniyor ülke nüfusu için, bu insanların tamamı tüketici, oysa köylü tüketirken üretirdi aynı zamanda, şimdi de üretim var ama “ihracat” için üretim yapılıyor, böylece bozulan denge bir türlü düzeltilemiyor, düzeltileceğe de benzemiyor.TÜSİAD’ın şu sözü çok manidardır, çünkü tabloyu netleştiriyor: “Büyürken fakirleşiyoruz”Üretmek tüketmenin ön şartıdır, sanırım o şart yer değiştirdi, “ithal”  tüketim “yerli” üretimin önüne geçti ve nasıl ki tavuk ve diğer canlı hayvanlar ithal ürünlere yani “lüküs” yaşama alıştırıldı, lüküs hayat ise ucuz olmadığına göre bir koli yumurta yüz liraya çıktığında şaşırmayalım ve kendimizi bugünden ona göre hazırlayalım…Bir litre mazotun 30 lirayı bulduğu bu günde olası pahalılıkları tahmin etmek güç olmasa,, her ne kadar “enflasyon yok”sadece “pahalılık var” denirken acaba enflasyon inkar mı ediliyor?“Köyden indim şehire, şaşırdım birden bire” deyiminin kullanıldığı günlerde bir tiyatroda oynanırdı “lüküs hayat” oyunu, sormadan geçemeyeceğim tedavülden kaldırıldı mı bu “lüküs hayat” oyunu?Berhudar olasınız, ömrünüze bereket sevgili okurlarım.