?>

BARIŞ MI ŞİDDET SEVERLİK Mİ? - (Mevlüt Mergen'in Yazısı)

Mevlüt MERGEN

3 yıl önce

KÜÇE .BAŞIBir türkü sözünde: “evvel böyle değildim/sebebim zalim oldu” der, bu söz bizi ötelere çok ötelere götürür, zira biz toplum olarak asla böyle değildik, sığmazdı yüreklerimize sevgi, merhamet ve kardeşlik duyguları.Çünkü biz Cahit’in diliyle “sevmeye gelmişiz insanları/elimizle dilimizle” hürme demişiz kadınlarımıza hürmete, saygıya layık oldukları için, güçlü ise k gücümüzü düşeni kaldırmak için kullanmışız.O zaman sormamız gerekiyor, ne oldu da bugün “şiddet sever” toplum görüntüsü vermeye başladık, bu sorunun cevabı şöyle olabilir mi acaba, “aradığımızı bulamıyoruz da ondan” adliye saraylarından çıkanlara bakıyoruz, kimi: “yaşasın adalet” derken kimi: adalet nerde?” diye soruyor kapısından henüz çıkmaya başladığı adliye sarayından..Kendi ellerimizle mi sağlamaya çalışıyoruz adaleti, vurarak, kırarak, öldürerek, şimdi hastane kapılarında X ray cihazı kullanılmaya başlanmış, çünkü insanlar şifa bulmak için gitmiyor, buralara vuracak bir sağlık personeli bulmak için gidiyor sanki..Oysa “insana hizmet” amacı taşır, içlerinde okumuşların çalıştığı adliye sarayları, hastaneler, belediyeler ve diğer kuruluşlar, sormadan edemiyoruz: “insan anatomisi hiç değişmemişken değişen ne?” soruyu değiştirerek şöyle de sorabiliriz: “buralarda ne arıyoruz?”Tek kelimede özetlemek mümkün bu sorunun cevabını: “güven” evet güvenmek istiyoruz, adalet terazisini elinde tutanlara, nabzımıza, tansiyonumuza, kalbimize bakanlara, “güvensizlik dalga dalga yayılıyor” desek yanlış mı demiş oluruz?Ne kadar zamandır dillerden, haberlerden düşmüyor: “kadın cinayetleri, kadına şiddet olayları” varsın birileri bize “gerici” desin, “Osmanlı olanca haşmetiyle, adaletiyle, insana saygısı ile geri gelsin istiyoruz.O zamanlar “İstanbul sözleşmesi” mi vardı, yoktu çünkü “güven” vardı, bazı siyasetçiler kullanır” dış güçler” sözünü, evet dış güçlerin elleri girdi aramıza, kadının sadece bedeni değil, ruhu da soyuldu, terazi sadece adalet saraylarının dış kısmında görülür oldu, ne güzel şifahanelerimiz vardı.Tabiplere artık kimse “lokman hekim” demediği içindir ki onlara rahatlıkla el kaldırabiliyor, “Osmanlı gelsin” derken “güven” gelsin istiyoruz, sağlıkçılara güvenelim, yargıya güvenelim ki kendimiz yargılamayalım hükümlerini, kararlarını..Birbirimize güvenelim, çarşı pazara güvenle çıkalım, hepsinden öte çarşı pazardan alıp evlerimize götürdüğümüz gıda maddelerine de güvenelim.Siyasetçilere mi? “ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” önce bu ayineyi bulalım ve öylece gidelim sandığa, çünkü ayineler yani “aynalar” da güvenilmez oldular.Son soru, bize gerekli olan barış sevgi - saygı, kardeşlik varken dış güçler eliyle getirilen şiddet yine onların olsun, ısrarla arayıp dursunlar “Osmanlı’da İstanbul sözleşmesi yokken ne vardı sorusunun cevabını?Sağlıcakla kalınız, ömrünüze bereket sevgili okurlarım
YAZARIN DİĞER YAZILARI