YEMEN ZARI TESPİHLER, YENİDEN İŞLENİYOR

Elazığ'da dede mesleğini devam ettiren Hadin Bulut, 300 ile 500 yıllık Osmanlı döneminden kalma yemen zarı tespihleri işleyerek yaptığı tespihleri Avrupa ve Arap ülkelerine satıyor

Elazığ’da dede mesleğini devam ettiren Hadin Bulut, 300 ile 500 yıllık Osmanlı döneminden kalma yemen zarı tespihleri işleyerek yaptığı tespihleri Avrupa ve Arap ülkelerine satıyor. Gramı 350 TL olan yemen zarından tespihler için bir çok ülkenin yanında son dönemde Ruslar da ilgi göstermeye başladı.

Elazığ’da Osmanlı döneminden kalma 300 ile 500 yıllık yemen zarını işleyerek tespihe dönüştüren Hadin Bulut, Avrupa ve Arap ülkelerinden gelen siparişe yetişmeye çalışıyor. Gramı 350 TL olan yemen zarından tespihler için bir çok ülkenin yanında son dönemde Ruslar da ilgi gösteriyor.

Genç yaşında dedesinden kalan tespihçilik mesleğini devam ettiren Hadin Bulut (24), antikacı ve koleksiyonculardan aldığı 300 ile 500 yıllık Osmanlı döneminden kalma eski yemen zarı tespihleri yeniden işliyor. Yeniden işlenerek tespih haline getirilen yemen zarı, 3 bin 500 ile 30 bin lira arasında değişen fiyatlara alıcı buluyor. Başta Arabistan, Kuveyt olmak üzere, Hollanda, Fransa, Almanya ve son dönemlerde Rusya’dan özel tespihler için yoğun talep geldiği öğrenildi.

Tespih satan dedesinin yanında mesleği öğrendiğini belirten Hadin Bulut, “Osmanlı dönemine ait bu ürünlerimiz ortalama 300 ile 500 yıllık bir tarihe tekabül ediyor. Malzeme olarak çok nadir bulunan bir üründür. Çok eski ürünler olduğu için kimse bilmiyor. Bu tespihleri Türkiye’de Ankara’da ve Elazığ’da sayılı kişilerde bulabilirsiniz. Ya da soylu ailelerde belki denk gelirsiniz. Onlarda pek göstermezler çünkü çok kıymetli olduğu için göz önünde göremezsiniz. Bu tespihler genelde kasada saklanır“ diye bilgi verdi.

’’BİR TESPİH, 1 AYDA TAMAMLANIYOR’’

Osmanlı dönemine ait tespihe 30 bin TL üzerinde fiyat biçtiklerini söyleyen Bulut, “Bu tespihi alanlar genelde bozdurmazlar. Yeri geldiği zaman bozdurmak isteyenler ise 33 habbeli ve kızıl renkli olan bu tespihlerden 6 tane sarı renkte tespih yapılıyor. Bu tespih ortalama 60 yıl sonra tekrardan kızıl rengini alıyor. Bu ürün , iş adamlarından, koleksiyonculardan, antikacılardan ve yurtdışından alıcı oluyor. Maddi durumları iyi olanlar alıyor. Çünkü sadece işçiliğini bin dolara kadar yapan ustalarımız var. Bir Osmanlı tespihinin hazırlanması en az 1 ay sürüyor. Ustalar, 33 habbeli olan tespihlerden her gün ortalama bir tane yapıyor. Bu da bayağı bir emek demektir. Üzerinde hiçbir şekilde pürüz kalmıyor. Asırlar öncesinden kalan bu malzeme dönemin zenginleri tarafından kolye ve yüzük olarak kullanılırdı. Şuanda yüzük olarak pek bulunmuyor. Günümüzde kolye ve tespih olarak görebiliriz" dedi.

"GRAMI 350 TL"

Tespih olarak daha kıymetli olduğuna ifade eden Bulut, "Çünkü habbeden yapılan küçük tespihlerin gramı 350 TL’den başlıyor. Kolyeden yaptığımız tespihlerin gramı ise 300 TL civarındadır. Genelde habbeli tespih bozulmaz o şekilde satılır. 30 bin TL’den değer görüyor. Ayrıca 20 bin TL’ye başka bir tespihimiz de var. Vitrinlerde pek bulamazsınız. Bu kıymetli tespihlerin fiyatı yüksek, riski de yüksek olduğu için biz de kasada tutuyoruz. Çünkü her geçen gün bulunmuyor. Alan koleksiyoncular tekrar piyasaya çıkarmıyor. Dolayısıyla malzeme kalmıyor. Altın gibi düşünün her geçen gün değer kazanıyor. Ürün bittiği zaman şu an gramı 300 TL’ye aldığımız malzeme seneye bin TL de olabilir. Çünkü artık tükeniyor. Talepte çok ama malzeme yok“ şeklinde konuştu.   İHA