Velilere Yarıyıl Tatili Uyarısı
Eğitimci Murat Dalkılıç, yarıyıl tatili öncesinde velilere karneler üzerinden baskı kurmamaları çağrısında bulundu.
Yarın başlayacak olan yarıyıl tatili ile ilgili öneri ve görüşlerini paylaşan Eğitimci Murat Dalkılıç, velilerin karne notu üzerinden öğrencilere baskı kurmamalarını, öğrencilerin de eğitim süresince pek fazla beraber olamadığı aileleriyle vakit geçirmeleri tavsiyesinde bulundu.
Türkiye genelinde 20 milyon 481 bin öğrenci yarın karne alacak. Bilindiği üzere 2023-2024 eğitim öğretim yılının birinci döneminin bitirmek üzere olunduğunu belirten Eğitimci Murat Dalkılıç, öğrencilerin bu süreçte derslerini çalıştığını, yorulduğunu ve karnelerini alacağını ifade ederek öncelikle anne babaların öğrencileri karneleri üzerinden baskı oluşturacak yaklaşımlardan uzak durmaları uyarısında bulundu.
Psikolojik yönden etkileyecek söylemlerde bulunmaktan ziyade çocukların akademik yönden varsa sıkıntıları daha çok ailenin kendi aralarında çözüm odaklı istişarelerde bulunması tavsiyesinde bulunan Dalkılıç, bu yönde okul yönetiminden ve rehberliklerden destek alabileceklerini hatırlatarak "Kesinlikle 'bu notlar nedir, neden başarılı olamıyorsun, karnenin bu hali nedir' gibi yaklaşımlardan kaçınılmalı, daha çok çözüm odaklı olmak gerekir." ifadelerini kullandı.
"Esneklik olabilir ama tümden serbest bırakılmamalıdır"
Çocukların eğitim dönemi içerisinde yorulduğunu ve bu tatil sürecinde sosyal ve bedeni bir ihtiyaç olarak oynama, gezme, dinlenme ve eğlenme gibi haklarının da olduğunun altını çizen Dalkılıç, "Özellikle tatilin ilk günlerinde onları biraz daha rahat bırakmalı, kendi arkadaş ve akranlarıyla vakit geçirmelerine fırsat vermeliyiz. Tatil dönemlerinde bizlerin en çok rahatsız olduğumuz husus öğrencinin tamamen serbest bırakılmasıdır. Bunun için yemek yeme ve uyuma saatleri ile ekran başında geçirdiği vakitle ilgili biraz esneme yapabiliriz ama büsbütün de serbest bırakmamalıyız." dedi.
"Dijital ekran konusunda anne baba 'tatildir; biraz daha TV, telefon ve tablet başında vakit geçirsin' dememeli, süreyi kısıtlı tutmalıdır" diyerek "esneklik olabilir ama tümden serbest bırakılmamalıdır" ifadeleriyle konuşmasını sürdüren Dalkılıç, "Zamanla ilgili yapılan kısıtlamayla beraber içeriklere de dikkat edilmelidir. Yani çocuklara, internete girdiğinde uygunsuz sitelere girmemesi konusunda bir bilinçlendirme yapılmalıdır. Çocuklar, 4 ay boyunca okula gidiyor ve aileyle iç içe olma durumu olmuyor. Bu süreçte çocukların özellikle aileleriyle vakit geçirmesini istiyoruz. Anne ve babasıyla gezi düzenlenebilir, yemek yemeye gidilebilir ve ev ortamında oyunlar oynanabilir." şeklinde konuştu.
"15 günlük tatili ne tamamen boş geçireceğiz ne de sıkacağız"
Filistin'de Müslümanlara ve mukaddesata yönelik artan saldırılarla ilgili olarak tatil süresince çocukların bilinçlendirilmesi tavsiyesinde bulunan Dalkılıç, öğrencilerin derslerinden ayrı düşmemeleri adına kısa vadeli bir program hazırlamaları hatırlatması yaparak şunları söyledi:
"Batı dünyası 'Filistin'e, İslami değerlere ve Mescid-i Aksa'ya neden bu kadar saldırıyor' diye çocuklarımıza öğretmemiz, ülkemiz açısından Mescid-i Aksa ve Filistin'in öneminin araştırma yaptırmamız gerekir. Sıkıcı olmadan Filistin, Kudüs, siyonistlerin zulmü ve oradaki Müslüman kardeşlerimiz ile ilgili çevrilmiş güzel filmler seyredilebilir, kitaplar okunabilir."
Dalkılıç, "Fırsatları iyi değerlendirilip kendi günlük yaşamlarından da kopmamalarına özen göstermemiz lazım. Yani 15 günlük tatili ne tamamen boş geçireceğiz ne de tamamen sıkacağız. 8 ve 12'ci sınıf hariç diğer öğrencilere günde 1-2 saatlik ders çalışma programı hazırlanıp öğrencilerin dersten kopmamaları da sağlatılmalı. İkinci dönem başladığı zaman derslere uyum sürecinde bir sıkıntı yaşamamalarına vesile olacaktır. Şimdiden tüm öğrencilerimizi tebrik ediyorum." şeklinde konuştu.