TMO ile çiftçiler arasında alım krizi derinleşiyor
TMO ile bölge çiftçisi arasında yaşanan alım Krizi her geçen gün derinleşiyor. Kurak geçen iki yılın ardından bu yıl iyi bir hasat dönemi yaşayan çiftçiler şimdide ürünlerini satamama problemi ile karşı karşıya. Konu ile ilgili ortak bir açıklama yapan Yenişehir Ziraat Odası ve Ziraat mühendisleri odası yetkilileri, sorunu ülkedeki Tarım Politikalarına bağlarken, sorun' un; toplumsal ve ekonomik alanda bir kaosa sebebiyet vermeden bir an önce çözülmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Jan BELEK - Yaklaşık bir aydır kamuoyunu meşgul eden buğday alım sorunu giderek büyüyor.
Ürün satımı için TMO’dan Randevu alamama ile başlayan sorun, TMO yetkilileri ile çiftçiyi karşı karşıya getirmiş durumda.
Konu ile ilgili birçok kez açıklamalar yaparak yetkililere seslerini duyurmaya çalışan çiftçiler maalesef henüz hiçbir yol almış değil.
Konu ile ilgili ortak bir açıklama yapan Yeni Şehir Ziraat Odası ve Ziraat Odası başkanları, çiftçileri TMO’ya dilekçe ile başvurmalarını istediklerini, bu girişimlerinin TMO yetkilileri tarafından kabul görmediğini belirttiler.
Sorun Yanlış Yürütülen Tarım Politikaları
Yapılan ortak açıklamada çiftçilerin yaşadığı sorunun Hükümetin yanlış tarım politikalarından kaynaklandığı vurgulandı.
Ortak basın metnini okuyan Yeni Şehir Ziraat Odası başkanı Süleyman İskenderoğlu, yıllardır dillendirdiğimiz çiftçinin emeğinin karşılığını alması konusunda uygulanan yanlış politikaların farklı bir düzeyini yaşadıklarını belirterek, çiftçinin şu an bir otomasyonla muhataplık içerisinde olduğunu ve maalesef ürününü satabilmek için ya en az 40 gün sonraya randevu alabildiğini yada otomasyondan randevu alamadığını söyledi.
Çiftçinin Emeği Heba Edilmemeli
TÜİK verilerine göre, Türkiye’nin bu yıl 5 ayda 6.5 milyon ton buğday ithal etmesi sonucu depo doluluk oranları hızla tamamlanmış ve randevu sistemi buna göre planlanmış gözükmektedir diyen İskenderoğlu; burada çiftçilere yaşatılan durum, ölümü gösterip sıtmaya razı etmek durumu değil, olsa olsa ölümünde sıtmanın da iç içe yaşatılmasıdır dedi.
Aracıların şimdiden çiftçinin bu makus ve mecbur halini görerek kolları sıvadığı, kimi çiftçilere 5bin den 7 bin 500 liraya kadar çeşitli teklifler yapıldığı bilinmektedir. Yine randevu alıp randevuyu başkalarına sattıkları bilgileri ve daha birçok gayrı ahlaki durumların yaşanmaya başlandığını görüldüğünü belirten İskenderoğlu, ülkede yaşanılan bu fırsatçı ve çıkarcı zihniyet halinin ile ülkenin düştüğü durumun ayrıca değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Çiftçinin bin bir emekle ektiğinin hasadını başkalarına peşkeş çekemeyiz, bunun aracısı ya da müsebbibi de olamayız ve olmamalıyız. Çiftçinin emeği heba edilmemelidir. Özellikle borçlu olanlar bir an önce ürünü paraya dönüştürmesi gerekiyor ki borcunu zamanında ödesin.
Çözüm Yolları
Ortak yapılan basın açıklamasında sorunun çözümü için şunlar söylendi: Çözüm olarak TMO’nun fabrikalara ve ürünü işleyen kurum kuruluş ticari alanlara aktarmaların yapılarak depoların hızla boşalması gerekmektedir. Tüm başvuran çiftçileri n başvuruları kabul edilerek çok zorlanması durumunda her üreticiden ilk etapta belirli bir miktar alınarak üreticinin rahatlatılması gerekmektedir.
Merkezi bir randevu sistemi getirilip tüm bölgelerdeki boşluklara zaman kısıtlığını gözeterek sistem yeniden revize edilmelidir.
Randevu alan çiftçinin ürününü hemen teslim alacak şekilde planlama yapılmalı, araçlarda kalan ürünün bedeli ekstra çiftçi ödemek zorunda bırakılmamalı.
Yapılan açıklamada son olarak şunlar söylendi; Unutulmamalıdır ki çiftçilerin emeğinin alınamaması toplumsal ve ekonomik alanda da bir kaosa sebep verecektir. Tohumu satan esnaf, ilaç bayileri, akaryakıtçılar, TEDAŞ, birçok esnaf ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlarda ödemesi gecikeceğinden onlarda mağdur edilecektir. Bu işin takipçisi olacağımızı konunun çiftçi lehine sonuçlanana kadar durmayacağımızı kamuoyuna duyuruyoruz. (Öz Diyarbakır Gazetesi)