özDiyarbakır haber/Özel Haber – Suriye’de Şam hükümeti ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında varılan mutabakat, ülkenin geleceği açısından kritik bir dönemeç olarak değerlendiriliyor. Hukukçu ve siyasi analist Av. Recep Kandemir, bu anlaşmanın sadece SDG’yi değil, tüm Suriyelileri kapsayan bir perspektif sunduğunu ifade etti.
‘Tüm kesimler için önemli bir adım’
Kandemir, mutabakatın nihai bir anlaşma olmasa da Suriye’deki taraflar için ortak bir perspektif sunduğunu vurguladı. “Uzun zamandır Suriye’deki Araplar, Kürtler, Dürziler ve hatta Esed rejimine yakın olan Şiiler ve Nusayriler, iç savaşın yorgunluğunu yaşıyordu. Bu mutabakat, herkesin bazı beklentilerini karşılayacak ancak tüm taleplerin yerine getirilmesi mümkün olmayacak” dedi.
‘Türkiye Suriye’nin toprak bütünlüğünü destekliyor’
Kandemir, Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini desteklediğini hatırlatarak, mutabakatın Türkiye’nin de öncelikleriyle örtüştüğünü ifade etti. SDG’nin merkezi hükümete entegre edilmesinin bu sürecin önemli bir parçası olduğunu belirten Kandemir, ayrıca ABD, Fransa ve İngiltere gibi ülkelerin mutabakat hakkında bilgi sahibi olduklarını ve hatta bu sürece dahil olduklarını söyledi.
‘Suriye’de Kürtlerin hakları anayasal güvence altına alındı’
Mutabakatın sadece Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlerle ilgili olmadığını, tüm kesimleri kapsadığını belirten Kandemir, “Mutabakatta Kürtlerin haklarının anayasal güvence altına alınacağı açıkça belirtilmiştir. Bu da anlaşmanın sağlamlığını gösteriyor” dedi.
‘Suriye’de huzur ve barış zamanı geldi’
Kandemir, anlaşmanın Suriye’deki belirsizliği azaltacağını ve barış ortamının oluşmasına katkı sağlayacağını belirterek, “Uzun yıllardır hasret kalınan barış ve huzurun tesisi için bu mutabakat büyük önem taşıyor. Temennimiz, tüm kesimlerin haklarının güvence altına alındığı yeni bir Suriye’nin inşa edilmesidir” dedi.
Mutabakatın detaylarının zamanla netleşeceğini belirten Kandemir, bu sürecin iyi yönetilmesi gerektiğine dikkat çekti.