Seyfettin EKEN - AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin 15’inci maddesi üzerine yaptığı konuşmada önemli mesajlar verdi. Diyarbakır’ın sesi olarak kürsüye çıkan Ataman, birlik ve beraberlik vurgusu yaparak, “Ana dilim olan Kürtçe ile gurur duyuyor, resmi dilim olan Türkçeyi de aynı gururla konuşuyorum. Önemli olan nasıl konuştuğumuz değil, ne konuştuğumuzdur,” dedi.
“Diyarbakır Cezaevi’ne Doğan Güneş Batmayacak”
Diyarbakır Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmesine değinen Ataman, bu adımın sembolik önemine dikkat çekti. “Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla müzeye dönüştürülen Diyarbakır Cezaevi’ne doğan güneşin hiç batmayacağının görünür olması gerekiyor,” diyen Ataman, bu sürece tüm siyasi partileri, kanaat önderlerini ve sivil toplum kuruluşlarını katkı sunmaya davet etti.
“Yeni Anayasa İçin Fedakarlık ve Özveriye Hazırım”
Bir anne olarak ve Diyarbakır’ın sesi olarak fedakârlıktan kaçmayacağını belirten Ataman, “Elimi değil, gövdemi taşın altına koymaya hazırım. Yeni anayasa ise anayasa, fedakârlık ise fedakârlık, özveri ise özveri. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı ortağımız Sayın Devlet Bahçeli bu konuda hazırlar,” diyerek bütün partilere çağrıda bulundu.
“Türk’ü ve Kürt’ü ile Hür ve Kardeşçe Yaşamalıyız”
Konuşmasında birlik mesajlarına sıkça vurgu yapan Ataman, “Kürdüyle, Türküyle müşterek vatanımızda hür ve kardeşçe yaşamamızın önündeki engelleri kaldırmalıyız. Ülkemizde terörün bitmesi yetmez, Suriye ve Irak’ta da terörün sona ermesi Türklerin ve Kürtlerin ortak menfaatinedir. Bunu başaracak olan Türkiye Cumhuriyeti’nin gayreti ve bu Meclis’in iradesidir,” ifadelerini kullandı.
“Ortak Sorumlulukla Bir Tek Canımızı Daha Kaybetmeyelim”
Ataman, barış ve huzurun sağlanmasının siyasetin ve Meclis’in ortak sorumluluğu olduğunun altını çizerek, “Yeter ki bir tek çakıl taşını feda etmeyeceğimiz bu ülkemizde, artık hiçbir canımızı kaybetmeyeceğimiz bir ortam oluşturalım,” dedi.
AK Parti Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman, tarihi bir fırsatın kapıda olduğuna işaret ederek, birlik ve beraberlik için tüm siyasi partileri sorumluluk almaya davet etti.