"SPOR YARALANMALARI İÇİN DARBE GEREKMEZ"
Medline Adana Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof
Medline Adana Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Sercan Akpınar, spor yaralanmaları için mutlaka bir darbe gerekmediğini belirterek, “Koşu, tenis gibi temassız sporlarda kasların ani kasılması ile kas yırtıkları, tendon kopmaları veya dizde menisküs yırtıkları ya da çapraz bağ kopmaları ile ani durmalarda vücut ağırlığının etkisiyle tek diz üzerinde rotasyonel travmalar olabilmektedir” dedi.
En üst seviyede fayda sağlayabilmek için sporu uygun ekipmanlarla, düzenli ve bilinçli olarak yapmanın önemine dikkati çeken Prof. Dr. Sercan Akpınar, spor yaralanmaları hakkında uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. Sercan Akpınar, spora her yaşta başlanıldığını belirterek, “Burada sporun şiddetinin belirlenmesi önemlidir. Burada sorumluluk antrenör ve eğitmenlerindir. Örneğin; tenis 5 yaşından 80 yaşına kadar yapılabilirken futbol, basketbol gibi temas sporlarını genç yaşlarda yapmakta fayda vardır. Spor yapmaya başlamadan önce mutlaka bir sağlık kontrolünden geçmek, özellikle kalp ve akciğer kapasitesini görmek gerekir. Aksi durumlarda, bilhassa performans sporları yapanlar ciddi sorunlar yaşayabilirler. Ayrıca bireyin ortopedik bir problemi varsa önceden tespit edilerek tedavisi yapılmalıdır” diye konuştu.
Sporun bireyin zinde kalmasına yardımcı olurken bu sırada salgılanan hormonlar sayesinde daha mutlu olmasını da sağladığını kaydeden Akpınar, “Ancak her şeyin olduğu gibi sporun da fazlası zararlıdır. Haftanın her günü agresif spor yapanlarda bu durum fayda yerine zarar getirebilir. Özellikle belli bir yaştan sonra vücut kapasitesini zorlayarak yapılan spor, basit kas ve tendon yaralanmalarından ölümcül kalp rahatsızlıklarına kadar birçok soruna yol açabilir. Dağ bisikleti veya kayak gibi bazı sporlarda yaralanma ihtimali diğerlerine göre yüksektir. Riskli spor dallarında en sık karşılaşılan yaralanmalar ise dizde menisküs ve çapraz bağ yaralanmaları, omuz çıkıkları ve lif kopmaları, ayak bileği burkulmaları sonucunda bağ yaralanmaları ve kıkırdak hasarlarıdır. Spor yaralanmaları için mutlaka bir darbe alınması gerekmez. Temassız sporlar dediğimiz koşu, tenis gibi sporlarda kasların ani kasılması ile kas yırtıkları, tendon kopmaları veya dizde menisküs yırtıkları ya da çapraz bağ kopmaları ile ani durmalarda vücut ağırlığının etkisiyle tek diz üzerinde rotasyonel travmalar olabilmektedir” dedi.
Olası bir yaralanma anında yaralanan bölgeyi hareket etmeyecek şekilde atel ile tespit etmek gerektiğini vurgulayan Akpınar, şunları söyledi:
“Dışarıdan uygulanacak soğuk kompres, oluşabilecek bir iç kanamayı azaltacaktır. Ayrıca söz konusu bölge bandaj yardımıyla sıkıca sarıldıktan sonra bir süre istirahat edilmelidir. Spor yaralanmalarının önlenmesinde spor hekimi, ortopedist, fizyoterapist ve diyetisyen birlikte görev almalıdır. Böyle bir takım çalışması ile sporcunun kondisyonu, beslenmesi ve performansı dengeli olursa sakatlanma ihtimali de azalır. Ayrıca uygun sportif malzeme ve teçhizatı kullanmak da sakatlık riskini en aza indirger. Spor yapmadan önce acele edilmemeli, yeterli düzeyde ısınma, açma ve germe hareketleri yaparak özellikle kas yaralanmalarına karşı gerekli tedbir alınmalıdır. Spor yaralanmaları genelde kas, kemik, bağ ve eklem yaralanmalarını içerir. En sık sakatlanan eklem ise diz, ayak bileği ve omuz eklemidir. Dizde ön çapraz bağlar ve menisküs yaralanmaları, ayak bileğinde bağ ve kıkırdak yaralanmaları, omuzda ise omuz çıkıkları ve lif yaralanmaları sık görülür. Günümüzde tüm bu eklem yaralanmaları ‘artroskopi yöntemi’ ile tedavi edilebilmektedir. Bu yöntemde eklemin içini görmek için fiberoptik ışık kaynağına bağlanmış mercek ve video kamera sistemleri kullanılır. Sadece 0.5 cm’lik deliklerden artroskopinin optik sistemi eklemin içine sokulur ve monitörden bütün eklem içi 6 ila 10 kez büyütülerek incelenir. Böylece ortopedi hekimi tarafından içerideki tüm yapıların detaylı bir muayenesi ve tedavisi gerçekleştirilmiş olur.” İHA