Sevgi ve muhabbet yolunda, boncuk boncuk terliyorsan,
Sevdiklerine sadece ve sadece, rıza-i Lillah için gidip geliyorsan,
Fikri güzel, gönlü güzellerin gönlüne giriyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!
Dostlarının, neşe ve üzüntülerini paylaşıyorsan,
Allah’ın emir ve yasaklarını, gerektiği gibi yaşıyorsan,
Bayramlar gelmeden, küs ve dargınlarla barışıyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!
İşin kolayına kaçmadan, en muhkem gönül köprülerini, kuruyorsan,
Söz verdiğinde, ne pahasına olursa olsun, sözünde duruyorsan,
Ya göründüğün gibi, ya da olduğun gibi görünüyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!
Yerin göğün sahibini ve habibini her şeyden daha çok seviyorsan,
Gönül tarlalarına, barış ve kardeşlik fidanlarını, aşk ve şevkle ekiyorsan,
Körelmiş, sadakat ve vefa kılıçlarını, sevgi ile biliyorsan.
Sevin sevine bildiğin kadar!
Gerektiği zaman, gerektiği gibi, büyüklerine saygılı, küçüklerine sevgili oluyorsan,
Bu emanet canın, teninde durdukça, rahmani sevgilerle doluyorsan,
Allah’ın, veli zatlarının önünde, saygı ve edebinle oturuyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!
Vicdan ve merhamet yoksunu zalimlere, celalli ve haşin bakıyorsan,
Sana güvenenlerin sırrını, sen yaşadıkça mahirce saklıyorsan,
Yufka gönlünü, kemliklerin her türlüsünden, paklıyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!
Mazlumları, yetim ve öksüzleri, garip gurabayı, fakir fukarayı kolluyorsan,
Helal süt emmiş, insan gibi insanları, bıkıp usanmadan arayıp buluyorsan,
Gönül vazosuna, rengârenk yedi veren, Muhammedi gülleri koyuyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!
Bir anda, yerin altını üstüne üstünü altına getiren, her şeye kadir olan Allah’ı zikrediyorsan,
Sahip olduğun, binlerce nimetlerden dolayı, canı gönülden şükrediyorsan,
Bu kâinatın harikuledeliğini gördükçe, çok derinden fikrediyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!
Kendini ve bakmakla yükümlü olduklarını helal lokmalarla doyuruyorsan,
Dostlarını, üç beş gün görmediğinde, hal ve ahvallerini içten soruyorsan,
İnsanı cehennemlik eden, nefsin şeytani heves ve arzularına, gem vuruyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!
Dünya nimetlerini acılaştıran ölümü, sık sık tefekkür ediyorsan,
Allah rızası için buğz ediyor ve insanları Allah rızası için seviyorsan,
Gün görmemiş, bağrı yanmışların, hararetlerini dindiriyorsan,
Sevin sevinebildiğin kadar!