SEV Mİ YO RUM SEV Mİ YO RUM SEV Mİ YO RUM
Yapılması gerekenleri gerektiğinde gerektiği gibi yapmayanları,
İnsanı cennetlik eden, rahmani yollarda yolcu olmayanları,
Fikri güzel, gönlü güzel muhterem zatlara, saygı duymayanları,
İçi dolu, sevgi muhabbet ve uhuvvet duyguları ile dolmayanları,
SEV Mİ YOR UM, SEV Mİ YOR UM, SEV Mİ YO RUM!
Annenin annelik, babanın da babalık görevini, yerine getirmeyenleri,
Dostlarına sadece ve sadece Allah rızası için gidip gelmeyenleri,
Dünya nimetlerini acılaştıran ölümü, sık sık tefekkür etmeyenleri,
Gönül bahçesine barış ve kardeşlik fidanlarını ekmeyenleri,
SEV Mİ YO RUM SEV Mİ YOR UM SEV Mİ YO RUM!
Niçin yaratıldığını bilmeyeneleri, yerin göğün sahibini zikretmeyenleri,
Sahip olduğu, birbirinden güzel nimetlerden dolayı, şükretmeyenleri,
Bu muhteşem asumanı sütunsuz durduran şanı yüce Allah’ı fikretmeyenleri,
Dostlarının ayıp ve kusurlarını, setretmeyenleri,
SEV Mİ YO RUM, SEV Mİ YO RUM, SEV Mİ YO RUM!
İçten pazarlıklı olanları, helal süt ile emzirilmiş olanlara su-i zan besleyenleri,
Gönül tarlalarında, güllleri şahı, rengârenk Muhammedi güllleri yetiştirmeyenleri,
Körelmiş ahde vefa kılınçlarını sevgi ve muhabbet ile mahirce bilemeyenleri,
Şeref ve izzet abidesi büyüklerine, en deruni saygı ve hürmet göstermeyenleri,
SEV Mİ YO RUM, SEV Mİ YO RUM, SEV Mİ YO RUM!
Bakmakla yükümlü olduklarının karınlarını, helal lokmalarla doyurmayanları,
İlmi ile amel eden âlimlerin önünde, edebiyle diz çöküp oturmayanları,
Hiçbir gerekçe olmadan, bugünün işini yarına bırakanları,
İnsanı cehennemlik eden, nefsin şeytani heves ve arzularına göre yaşayanları,
SEV Mİ YO RUM, SEV Mİ YO RUM, SEV Mİ YO RUM!
Gönlünde kemlik olmayan, saf ve dürüst insanları, mukadessat ile kandıranları,
Gönül bahçelerini sulayan, suyu berrak akan pınarları, kendi çıkarları için bulandıranları,
Ekmeğini haram aşların tiridine, aşk ve şevkle bandıranları,
Sadrında kin, adavet, husumet ve nefret duygu ve düşüncelerini, barındıranları,
SEV Mİ YO RUM, SEV Mİ YO RUM, SEV Mİ YO RUM!
Ya göründüğü gibi ya da olduğu gibi görünmeyenleri, bindiği dalı kesenleri,
Viyana kapılarına kadar, at sırtında abdesli giden, atalarımızın kemiklerini incitenleri,
Sevgi ve muhabbet fedailiği yapan, insan gibi insan olanları, rencide edenleri,
Sıkıntı, kasvet ve kederlere karşı sabır ve metanet göstermeyenleri,
SEV Mİ YO RUM, SEV Mİ YO RUM, SEV Mİ YO RUM!
Gönül köprülerini kurmayanları, kurulan köprüleri boşu boşuna yıkanları,
Al benisi güzel fani dünya nimetlerine Allah diye tapanları,
Birbirinden manidar güzel rahmani yollar var iken şeytani yollara sapanları,
Bir iyilik yaptıktan sonra, başa kalkanları, boşu doluya, doluyu boşa vuranları,
SEV Mİ YO RUM, SEV Mİ YO RUM, SEV Mİ YO RUM!
Kimsesiz dul ve yetimlerin, fakir fukaranın garip gurebanın hakkını yiyenleri,
Vicdansız zalimlerin önünde, ceketini ilikleyenleri,
Akibetlerinin ne olacağını hiç düşünmeyenleri,
Hak ile batılı güzel ile çirkini eğri ile doğruyu birbirinden ayırmayanları,
SEV Mİ YO RUM SEV Mİ YO RUM SEV Mİ YO RUM.
İBRAHİM HALİL DEMİR