Muhtemelen bu açıklamaya belge, kaynak sunmamız mümkündür. Anlayabildiğimiz kadarıyla son yirmi yılda sempozyumlara katılım, eş-dostu bir araya getirme, yıllardır görüşemeyen dostların birlikteliğini sağlamak üzerine düzenlenir, kimi zaman.İki-üç günle sınırlı sempozyumlara şehir dışında katılanların her türlü ihtiyaçları karşılanırken yerelden katılımcıların çoğu, sadece bildirilerini sunduktan sonra işleri bitmiş sayılır. Biz, bunu yakından bilenler olarak, gerekmedikçe bu tür sempozyumlara katılmama kararına uyarız.Sempozyuma katılımcı olarak katılan kimileri, görmedikleri şehirle ilgili üç-beş kaynaktan derledikleri bildirileriyle kendilerini meselenin çözüm merkezinde hissetmektedir, çoğunlukla. Özellikle kendi dillerinde sempozyum bildiri kitaplarında yer alan bildirileri, sadece kitaplaşmış olur. Bizim anlayışımızda sunulan bildiriler için özellikle İngilizce özetler istenmekte, kalıplaşmış biçimde kaynakların sıralanması, sayfa düzeni, punto karakteri, imla kuralları ve noktalama işaretleri ön plânda tutulmaktadır.Şahsen kendi alanında “Uzman” sıfatına sahip biri olarak, yazdıklarımızda imla ve noktalama problemi olmamasına rağmen, bir bildirimiz özünde kırk sayfayı tuttuğu için sempozyum bildirileri kitabında özellikle yer almamıştır. Biz, bu bildiri kitaplarında gördüğümüz isimler içinde konuyla fazla alakası olmayanların sunumlarını gördüğümüzde bizden alıntıların olmasıyla bir nebze rahatlamışızdır.Sempozyumlarda “Araştırma Görevlisi”, “Doktor”, “Yardımcı Doç. Dr.” “Doçent Doktor”, “Profesör Doktor” unvanları dışında olanlara adeta hayat hakkı tanınmak istenmemiştir, çoğu sempozyumda.Katılımcı olabilmenin şartı, alanında yeterli oranda bilgi sahibi olmak değil midir, sempozyum literatöründe? Alanıyla ilgili bir sempozyumda bakırcılıkla ilgili çalışan da yer almalı, turistik bakır eşya satan da bulunmalı.Turizm alanında daha çok turistik alanda yatırım yaptığı söylenen çağrılıyorsa, turizm sadece otelcilikle uğraşanların işi değildir, aslında. Bu turizm sempozyumlarında şehri eserleriyle tanıtan yazar niçin bulunmasın, şaire neden yer verilmesin?Bir sempozyum, eğer basını ele alıyorsa, bu demek değildir, katılımcı sadece gazeteciler olacak, gazeteciliğin üniversite bağlamında hocalarıyla sınırlı olacak. Bu şehirle ilgili eser kaleme almış olanlar olmalı, gazetelerde köşe yazıları yayınlanan yazarlardan söz hakkı olanlar bulunmalı.Bir sempozyum sadece tarımla ilgiliyse, mesleği tarım olanların yerini bulması gerekir, kısaca. Tarımla uğraşanın yeri olmalı, bu sempozyum. Yıllara göre tarımla ilgili bilgilerin sıralanmasında yine şehirle ilgili çalışmaları bulunan yazarlar, eksik olmamalı.Bir sempozyum, şayet spor ile ilgiliyse sağlıkçısı da olmalı, spor kulübü yetkilileri bulunmalı, spora ömrünü adayan oyuncular yerini almalı. Sadece üniversitelerin ilgili bölümlerinden isimlerin katılımı ne derecede doğru olabilir? Bir sempozyum, hayvancılıkla ilgiliyse sempozyumda o şehrin hayvancılıkla ilgilenen her kesimi temsilcileriyle bulunmalı. Hayvancılığı şehir merkezi ile değil, ilçeleriyle, köyleriyle bütünlük sağlanmadıkça, hayvancılığın dünü bilinmedikçe, bu günü anlatmakla yarına bırakılacak bilgi eksik kalır.

HABERİ SİTEDEN OKU...