ŞEHİR ARAŞTIRMALARI MERKEZİ ve BAZI ZORLUKLAR

Şehir Araştırmaları Merkezi için daima yazıyoruz, ilgilileri ve alakalı olduğunu varsaydığımız kurumları, kuruluşları, kişileri

Şehir Araştırmaları Merkezi için daima yazıyoruz, ilgilileri ve alakalı olduğunu varsaydığımız kurumları, kuruluşları, kişileri.

Elbette kolay iş değildir, olmayan, düşünülmeyen bir konuyu tartışmaya açma ve tek başına iddiasını sürdürme. Toplumun sahiplenmesi gereken Şehir Araştırmaları Merkezi, devletin desteğine muhtaç, her ilde olması gereken, günümüzde ortak tarihin, inancın, kültürün, sanatın, edebiyatın, folklorun bilinmesi gereken, herkese hitap eden kurum haline getirilmelidir.

Bizim konu hakkında kaleme aldığımız makaleler, kısmen birbirinin tekrarı gibi görünse de merkezin nasıl oluşturulacağı, ileride kitaplaştırmayı düşündüğümüz tanıtım kitapçığıyla anlatılacaktır. Bir şehir üzerinden yürüttüğümüz, zamanla seksen bir ili kucaklayan, çoğu coğrafyamızdan seçtiğimiz Yüz Dünya Şehri’ni kapsayan, kütüphane olmanın dışına çıkan, araştıran, inceleyen, merak eden, şehirler hakkında bilgi edinmek isteyen, şehirler dışında inançları konu alan eserleri, mimarîyi, turizmi, doğal ortam bilgilerini merkezden edinebilir.

Musıkîyi, folkloru, edebî eserleri, kültürel yayınları, hayata lazım olan her türlü eserleri,  yerli ve yabancı eserleri, gazeteleri, dergileri, o şehirle ilgili eski-yeni fotoğrafları, belgeselleri, belgeleri rahatlıkla bulabileceği merkezde elbette konferans salonu, sinema salonu, dinlenme salonu olmalıdır.

Merkezde çocuklara yönelik kütüphane, yetişkinlere seslenen kütüphane ve konularına göre ayrılan kitaplıklar eksik olmamalı.

Merkezin hakkında anlatılacak çok husus vardır, değinmediğimiz.

Yazarların, Şairlerin imza günleri, konferans ve sunum çalışmaları, şehre dair özel toplantı günleri, kimi sempozyumlara ev sahipliği etme, mutfak araştırmaları, tarih komisyonları, çevre merkezlerle ilgili toplantılar, eğitim ve öğretim konulu etkinlikler, akademik toplantılar, meslek erbabına hitap edecek periyodik çalışmalar olmak üzere merkeze ilişkin ele alınacak önemli hususlar söz konusudur.

Batı ülkelerinde bizim merkez tarzında rastlamadığımız ve kısmen gördüğümüz kimi kültürel merkezlerde o şehre dair ne varsa, hangi yayın varsa bulundurulmakta, üniversitelerde ele alınan şehrin hususiyetlerine yer verilmekte, şehrin A’dan Z’ye ilgili her şeyi ilgilisine ulaştırılmaktadır.

Ülkemizde mevcut olan İl Kültür ve Turizm Müdürlükleri, bazen resmiyetin dışında bir işleve sahip görünmemektedir. Bu müdürlükler, ilgili bakanlığa bağlı, devletin resmî turizm ve kültür politikalarına göre şekillenen çizgide yeterli birikime sahip değildir. Bildiğimiz kadarıyla kültür ve turizm alanında bir kitap yazmışlığı bulunmayan, beş makaleye isim bırakmamış birçok müdür vardır ki organizasyonlara katılma, resmî imza işlerinde, zorunlu etkinliklerde bulunma ile sınırlı görev anlayışıyla ilin kültüründen adeta habersiz konumdadır.

Bizim amacımız bu müdürlükleri eleştirme, yargılama değildir. İşlerliğe sahip olmayan, görev alanları oldukça geniş-zengin yapının, amacına uygun olmayan hantal yapısının değiştirilmesi elzemdir.

Bir şehrin hakkında on yılda bir müdürlüğün en az kitaplığında o şehirle ilgili yayınlanmış on- on beş kitabı, şehirle ilgili beş-on etkinliği, yayınlanmaya hazır dört-beş yayını, mevsimlik olmak üzere süreli yayını, şehirle ilgili bir kütüphanesi, araştırmacılara-yazarlara yönelik toplantıları, şehre dair hazırlanmış belgeselleri olmalıdır.

Sesimiz bize dönerken kültürü unutup turizme sevdalanmanın adıdır, kendi tarihine, kültürüne sahip çıkmamak. Son elli yılda kültürden çok turizmi ön plâna alan anlayışa tepki olarak düşündüğümüz Şehir Araştırmaları Merkezi’nde düşünülmeyen, bilinmeyen birçok çalışma gerçekleştirilebilir.

Kimi muhattap alacağımızı bilmediğimiz için sözümüz ilgilisinedir. Bulunduğu şehirle ilgili en çok kitap yayınlayan, makale kaleme alan, araştırmalarıyla sempozyumlara katılan, dergilerde şehir dışında bir şey yazmayan, gazete yazılarında sadece şehri konu alan biri, başka ne yazabilir?

Çok şeyler kaleme alabiliriz, aslında. Birileri bu işle uğraşsa ardımızdan bırakacağımız, bizi hayırla hatırlatacak eserimiz olur, kitaplarımız olur. Zaman bulamıyoruz, romana ve diğer çalışmalara.

Senelerdir takipçisi olduğunuz köşemizde şehirlerle ilgili çalışmalarımızı sabırla okuyandostlarımıza müteşekkiriz. Uzaktan da olsa yazdıklarımızı yayınlayan Birliğimize teşekkür borçluyuz. Biz, bu Şehir Araştırmaları Merkezi oluşumunu, bunca iş-göç içinde Birliğin omuzlarına yük olarak bırakmak istemiyoruz. Gördüğünüz şekilde ve manada Birliğin desteğine çok ihtiyacımız bulunmaktadır.

Birliği, bu memlekete, millete hayırlı olduğunu düşündüğümüz hususta çalışmalar başlatmaya, bir kongre düzenlemeye davet ediyoruz, Milletlerarası Şehir Yazarları Kongresi misali.

“Hayırlısı ise olsun” temennisiyle.