Nahit Eren'den Narin Güran soruşturmasıyla ilgili şok açıklama
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, 8 yaşındaki Narin Güran'ın kaybolması ve ölümüne ilişkin soruşturmada önemli açıklamalarda bulundu.
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Narin Güran soruşturmasında ortaya çıkan "Tamam daha ölmemiş" ses kaydının yanlış çevrildiğini söyledi. Eren Narin'in "bir cesedin deforme olması için gerekli olan her şeyin olduğu bir alana" gömüldüğünü vurguladı.
Diyarbakır'da 'kaybolduktan' 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran cinayetine ilişkin soruşturma devam ediyor.
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, TELE1 ekranlarında yayınlanan ‘Kayıt Dışı’ programında soruşturmaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Şüpheli olmayan ağabey Baran Güran’ın kendilerine başvurduğunu belirten Eren, "Kendisi Narin’in katillerinin tespiti için ‘fail kim olursa olsun’ hak ettiği cezayı alması konusunda Diyarbakır Barosu’nun dosyayı takip etmesi için başvuruda bulundu. Vekalet isteğini kabul ettik. Baran’ın talebi doğrultusunda müşteki konumunda dilekçemizi savcılığa sunduk” diye konuştu.
'BİR HAFTA BOYUNCA DEREYE SU YÖNLENDİRİLDİ'
Narin’in ilk kaybolduğu andan itibaren özellikle sulama kanalında çalışmaların yapıldığını belirten Eren, şunları dedi:
"Devlet Su İşleri’nin büyük bir su kanalı var. Bir hafta boyunca o su kanalı Narin’in bulunduğu dereye yönlendiriliyor ve debisi inanılmaz derecede artıyor. Suyun yoğun arttığı kanala yönlendirdikleri ve suyu da Narin’in bulunduğu dereye yönlendirdikleri için inanılmaz bir debi var. Bunu neden izah etmeye çalışıyorum? Kemik tek bir et parçası olmadan duruyordu. Tabii ki Adli tıp raporunu bekleyeceğiz. Narin’e ait dizden aşağı etler sarkık bir şekilde dizden kırık olsa orada görülür. Biraz daha beklemek gerekiyor."
DEFORME OLMASI İÇİN EN UYGUN YER BULUNMUŞ
Narin'in cesedinin deforme olduğunu ve bu nedenle nasıl öldüğüne ilişkin tespitin zorlaştığını ifade eden Eren "Sadece suda olması değil, su akıntısı kesildikten sonra bataklığa dönen bir yerden bahsediyoruz. Derenin içerisinde değil, sulak ve bataklık bir alana, bir cesedin deforme olması için gerekli olan her şeyin olduğu bir alana gömülmüş. Diyarbakır sıcaklığı, bataklık gibi yer, su tamamen cesedi deforme etmiş. Alınmış bir diş kalıp örneği mümkün değil. Çünkü dişler dökülmüş" dedi.
ARAÇTAKİ DNA ÖRNEĞİ
Tutuklu amca Salim Güran'ın aracında bulunan DNA örneğine ilişkin de konuşan Eren, "O DNA örneğine sahip sürüntünün tam olarak ne olduğu tespit edilemedi. Kusmuk mu, kan örneği mi, ter mi belli değil ama tam olarak tanımlanamasa da Narin’in DNA’sıyla örtüşen bir özellik taşıyor" ifadelerini kullandı.
Arama kurtarma ve köyde kolluk birimlerinin yönlendirilmesi gibi ihmallerin olduğunu belirten Eren, "Ama soruşturma makamlarının haklarını yersem ben rahat hissetmem. Aldıkları ifadeleri, delilleri nasıl topladıklarını gördüm. Bize de herhangi bir zorluk çıkarmadılar" dedi.
'DAHA ÖLMEMİŞ' Mİ DEDİ?
Nahit Eren, 15 yaşındaki R.A.'nın Salim Güran'la konuşmasına ait ses kaydında "Tamam, daha ölmemiş" cümlesine ilişkin de konuşan Eren, şu ifadeleri kullandı:
"Bir ses kaydı evet var. Silinen bir değil yüzlerce ses kaydı var. Bu ses kaydı 15 yaşında bir çocuğa ait. Biz sorulan soruyu gördük. Kürtçeden çevrili bir Türkçe cümle olduğunu gördük. Kürtçe’de bu şekilde bir cümle yapısıyla cümle oluşturulmaz. Bilirkişiler tarafından incelenmesini talep ettik. Kürtçesinin metne dönmüş halini gördük.
Karakol bir çalışma yapmış, çalışma yaparken sesleri duyuyor, kelimeye dönüştürüyor. Ama gördüğüm kelimelerin Kürtçe’de bir karşılığı yok. Yanlış aktarılmış olma ihtimalini söylüyorum. Cinayetten sonraki bir görüşme. Daha önce bulunan bir kısım kan ve DNA örneklerinin olduğu bölgeye yakın olduğu kanaatindeyiz. Amcanın telefonunda görüşmeleri otomatik kayıt altına alınan bir program var ve bu programda silinen kayıtlar var. Burada bir ses kaydı var, arka planda gürültüler de var. İncelenmesini talep ettik. Bugün dinlemek için talepte bulunduk. Yazıya dökülen Kürtçe kelimeler itibarıyla öyle bir cümle yok. Ama Kürtçe yazılan içerisinde de Kürtçe’de karşılığı olmayan sesler yazılmış."