Mutlu Kaya: Bir gün iyileşeceğime canı gönülden inanıyorum
2015'te Diyarbakırlı Mutlu Kaya, 19 yaşında, bir ses yarışmasına katıldıktan sonra erkek arkadaşı tarafından başından vuruldu. Kurtulması mucize olarak değerlendirildi, ancak beyninde kurşunla yaşamaya devam etti. Bir gün iyileşeceğine canı gönülden inanan Kaya, yüzde 96 engelli olmasına rağmen şarkı söylemeye yeniden başladı.
HATİCE KAMER - 2015'te erkek arkadaşı tarafından saldırıya uğradığında Diyarbakırlı Mutlu Kaya 19 yaşındaydı.
Bir televizyon kanalında yayınlanan ses yarışmasına katıldıktan birkaç hafta sonra erkek arkadaşının silahlı saldırısına uğradı.
Başından vurulan Kaya'nın kurtulmasına mucize gözüyle bakılıyordu. Beyninde ömrünün sonuna kadar o kurşunla yaşamak zorunda.
Fiziksel olarak yüzde 96 engelli kaldı ama Kaya, tekrar şarkı söylemeye başladı.
"Diriliş" adlı yeni şarkısı sosyal medyada çok izlendi.
Hastaneden ilk çıktığında gazetecilere bir gün tekrar müzik yapacağını söylediğini hatırlatıyor ve gülümseyerek ekliyor:
"Konuşamıyorsun, adım atamıyorsun, bir ölü gibisin, nefes alamıyorsun. Kelimeler zar zor ağzından çıkıyor ve söylediğin ilk şey ‘Ben müzik yapacağım’ oluyor.
"Bunu söylerken inanmışım. Gerçekten inanmak çok çok önemli. Çok inandığım için bugüne kadar gelebilmişim” diyor.
Ergani’deki evinde ziyaret ettiğimiz Mutlu Kaya’nın iyileşmesi için daha çok zamana ve imkana ihtiyacı var ama dört yıl önceki ziyaretimizde gördüğümüz halimden biraz daha iyi durumda.
Mutlu Kaya, annesinin ve yakınlarının yardımıyla yürüyor.
Dört yıl önce ziyaret ettiğimizde onu vuran adamın birkaç yıl içinde serbest kalacağından endişeliydi ve haklı çıktı, saldırgan Veysi Ercan, 2022 yılında tahliye oldu.
Kaya, "Ben hem bedenime hem de bu evin dört duvarları arasına hapis olurken o cani, özgür ve kendine bir hayat kurdu'' diyor.
Adaletin kendisi için tecelli ettiğine inanmıyor.
Saldırganla aynı şehrin sınırlarında yaşamaktan dolayı da endişeli.
Mutlu Kaya, dört yıl önceye göre fiziki olarak ilerleme sağlamış olsa da temel ihtiyaçları için hâlâ desteğe ihtiyacı var.
Bu süreçte annesi Hanım, ablası Songül ve diğer kardeşlerinin büyük rol oynadığını söylüyor.
Annesi "Mutlu benim bebeğim. Adım atmayı, konuşmayı, her şeyi yeniden öğrenmeye başladı..." diyor.
Kaya'nın tek başına yürüyebilmesi için uzun süreli ve düzenli bir tedaviye ihtiyacı var.
Maddi yönden çok külfetli olan bu süreç için yapılan yardımlar yeterli olmamış.
Ancak Kaya, dışarıdan gelen destekler sayesinde düzenli olarak fizik tedavi görüyor.
Bazı hayırseverlerin katkıları ile eve koşu bandı ve bisiklet de alınmış.
Kaya, her gün birkaç saat egzersiz yaptığını anlatıyor.
Egzersizler sayesinde Kaya'nın el ve ayak kasları biraz daha güçlenmiş.
Artık çatalı tutup elini ağzına götürerek yemek yiyebiliyor.
"Dokuz yıl önce bir ölü gibiydim, konuşamıyordum, hayallerimden biri de kendi ellerimle yemeğimi yiyebilmekti, artık yapabiliyorum" diyor.
"Ve daha iyi yürüyebiliyorum. Daha iyiyim, inşallah daha iyi olacağım" diye ekliyor.
Zamanının büyük bölümünü, oturma odasında, pencere köşesindeki koltukta, dışarıyı izleyerek ve sosyal medyayı takip ederek geçiriyor.
Mutlu'ya bir yavru kedi hediye edilmiş, Lili.
Onunla oynamaktan çok keyif alıyor.
"Kedim sayesinde sabahları artık daha mutlu uyanıyorum" diyor.
Mutlu Kaya gündelik işlerinin bir kısmını artık kendisi yapabiliyor.
Kaya'nın ablası Dilek Kaya da beş yıl önce, erkek arkadaşı olduğunu iddia eden astsubay Yusuf Çalışkan tarafından kafasından vurularak öldürüldü.
Kaya ailesi ve Diyarbakır Barosu avukatları bu süreci yakından takip ettiler.
Çalışkan, kasten öldürmek suçundan müebbet hapis cezasına aldı.
İyileşmesi için Dilek ablasının çok mücadele verdiğini anlatan Mutlu, o öldürülünce çok sarsılmış ve uzun bir süre içine kapanmış.
"Beni bu halde görmeye dayanamayan ablamın çok kez ağladığını duydum. O beni ölümden kurtarmıştı ama ben onu kurtaramadım, bu beni çok sarstı.
"Sonra, ablam için, tüm kadınlar için ayağa kalkmam gerektiğini düşündüm. ‘Mutlu sen pes etmemelisin’ dedim.
"Ablamın mezarına gittim ve ona söz verdim, dedim ki ‘Bir gün tek başıma yürüyerek seni ziyarete geleceğim ve 'Ablacım, ben başardım diyeceğim'.''
Kaya, vurulduğu günden bu yana yüzlerce kadının öldürüldüğünü, kadınlara ve çocuklara şiddetin arttığını söylüyor.
Bunun için "kötü insanlara karşı güçlü ve dik durmak gerektiğini" vurguluyor.
Kaya, pencerenin önünde her gün caddeden gelip geçenleri izliyor:
"İnsanları izlerken hayal kuruyorum, bir gün ben de böyle yürüyeceğim diye. Ayaklarına bakıyorum, nasıl adım atıyorlar diye. Önce dizlerini mi kırıyorlar? ‘Ha, çok zor değil, bacağını kaldırıyor, adım atıyor, ben de yapabilirim' diyorum. Mutlu oluyorum. Sonra kalkıp sporumu yapıyorum."
Mutlu artık daha düzgün konuştuğu ve şarkı söylemeye çalışırken müziğin tonunu tutturabildiği için de şükrediyor.
"Beş altı ay sonra çok çok daha iyi söyleyebileceğime de canı yürekten inanıyorum"
Mutlu Kaya'nın 2015 yılındaki bu performansı tüm Türkiye'de konuşuldu.
Aynı yıl 27 Mayıs'ta ablasının evindeyken, Veysi Ercan adındaki saldırgan tarafından kafasından vuruldu.
Saldırıyı hâlâ çok net hatırlıyor.
Yarışma programına katıldıktan sonra, Ercan tarafından tehdit edilmeye başladığını, olay günü saat 15:00 gibi saldırganın telefonla arayarak kendisini tehdit ettiğini söylüyor.
"Bana 'Aşağı inmezsen, eve girip oradaki herkesi öldürürüm' dedi. Ben de korkudan aşağı indim. O sırada silahını çıkardı, ben de kaçtım. Kurşunlardan biri kafama isabet etti. Yere düştüm ama bilincim açıktı, ablam ve kardeşimin çığlıklar attığını hatırlıyorum."
Ercan savunmasında, öldürmek kastı olmadığını, Kaya'nın ona hakaret etmesi üzerine gelişigüzel ateş ettiğini ileri sürmüştü.
Kaya, bu olayın ardından 58 gün komada kaldı.