Geçtiğimiz günlerde Diyarbakır genelinde abonelerine teslim edilen elektrik faturaları büyük tepkilere yol açmış, kamuoyunun ciddi manada refleks vermesine sebep olmuştu. Hal böyleyken daha faturalarını bile ödeyemeyen vatandaşlara elektrik birim fiyatına yine zam geleceği açıklamaları korkulu bir bekleyiş olarak yerini aldı. Ana kullanım bedelinin çok üstünde vergi ve katkı payları yansıtılan faturalar nedeniyle DEDAŞ’a ciddi oranda tepki gösterilirken, faturalara yansıtılan gider kalemlerine de akıl sır erdirmenin mümkün olmadığı beyan ediliyor. Vatandaş soruyor: “200 TL elektrik kullanırken 500 TL’nin üzerinde fatura neden geliyor? Verginin vergisi olur mu? Bu vergiler yerine ulaşıyor mu?” gibi çok sayıda soru yöneltiyor.Dolar kurundaki dalgalanma ülke genelinde yaşamın tüm alanlarını derinden etkilerken işsizlik noktasında daha fazla hacme sahip olan Diyarbakır gibi kentlerde ise kendini daha fazla hissettiriyor. Reyon etiketlerinde veya Pazar tezgahlarında yaşanan akıl almaz zamlar vatandaşlı oldukça derinden yaralıyor. Bu yetmezmiş gibi temel yaşam kaynağı olan ve olmasa olmazların başında gelen Enerji giderleride akıl almaz bir biçimde yükseliş gösteriyor.Dolar kurundaki dalgalanmalar yaşamın tüm katmanlarını olumsuz yönden etkilemeye devam ediyor. Dolar kurundaki artış, akaryakıt, doğalgaz ve elektrik alanlarında da akıl almaz bir biçimde zamların gelmesine de sebep oldu. Sebep oldu olmasına da özellikle Elektrik faturalarına yansıyan zamların yanı sıra birçok anlaşılmayan kalemin tahsili ise apayrı bir problem.Diyarbakır’da son elektrik faturalarında yaşanan şok edici rakamlar vatandaşı feryat, figan ettiriyor.40 TL elektrik kullanan vatandaşa 151 TL, 60 TL elektrik kullanana 300 TL, 308 TL kullanana 574 TL,  129 TL kullanana 243 TL fatura gelirken daha sayamadığım birçok vatandaş mağduriyet yaşadıklarını bildiriyorlar.Son çare elektrik faturalarını ödememek olduğunu dillendiren vatandaşlar, bir tek ampulü yakmanın bedelinin bile en az 100 TL olarak yansıdığının altını çizerek serzenişte bulunuyorlar: “10 tane tasarruflu spot lambasının ve 12 BTU gücünde bir klimanın bulunduğu şu küçücük dükkanda 650 TL elektrik faturası geliyor, üstelik te 24 saat çalışan bir iş yeri değilim. Şimdi ben bu dükkanda kazanacağım para ile ev ve işyeri kiramı mı ödeyeyim, çocuklarımı mı okutayım, evimi mi geçindireyim, hastalanınca ilaç mı alayım, Su ve diğer faturaları mı ödeyeyim? Nasıl yapayım? Benim kullandığım elektrik oranının karşılığı 270 TL, geri kalanı vergi. Hesaplıyorum verginin bile vergisini alıyorlar. Şimdi elim yüreğimde bu ay gelecek olan faturayı bekliyorum. Bakalım bu ay bize ne tür bir sürpriz yapılacak.” diyor.İşletmeler ayrı bir dert yumağı olurken konutlarda çokta geride kalmıyor. Standart bir eve gelmesi muhtemel olan elektrik faturalarının çok, çok üstünde faturalar geldiğini belirten vatandaşlar tepkilerini şu cümlelerle dile getiriyorlar: “Faturalarımızda kullanım tutarlarımıza bakıyoruz, kesilen vergiler kullanım tutarlarımızın çok daha fazlası. Bir şeyi aldığınız zaman vergi asla ana paranın yüzde 20 sini bile geçmezken DEDAŞ faturalarında bu oranlar ana kullanım bedelinin çok, çok üstünde. Çocuklarımız, eşlerimiz asgari ücretle iş bulsalar kendimizi şanslı sayıyoruz. Düşünün 1,600 TL asgari ücret alan bir insan sadece 1 ampul yaksa dahi en az 100 TL fatura geliyor. Kapısı kapalı olan, evi boşaltılmış olan eve bile 30-40 TL fatura geliyor. Bu nasıl bir uygulamadır anlayamıyoruz. Bizi hiç mi düşünen yok? Daha önce Enerji Bakanımız Berat Albayrak’tı o dönem açıklama yapmıştı, bize zarar gelmesine müsaade etmeyeceklerini, bu elektrik firmalarını kontrol altında tutacaklarını söylemiştiler. Şimdi gelin görün ki o kadar serbest hareket ediliyor ki gelecek zamların korkusu bizleri şimdiden sarmış. Bu gidişle elektrik faturalarını artık ödeyemeyecek duruma geleceğiz.” dedi.Basın, yayın aracılığı ile yapılan açıklamalarda önümüzdeki ay elektrik ve doğal gaza tekrar zam yapılacağının duyumları alınırken bu duyumlar üzerine vatandaşlar ne yapacaklarını bilemeyecek duruma geldi. Emekli vatandaşlardan olan Emin Başar, aldığı maaşın 1.082 TL olduğunu ve 54 TL’de çocuk yardımı aldığını belirterek içinde bulunduğu durumu şu cümlelerle özetliyor: “Zamlar akıl almaz bir biçimde tırmanıyor, bir noktada durması gerekirken artık elimizde televizyon kumandası neye, ne zaman zam yapılacağını takip ediyoruz. İçinde bulunduğumuz koşullar bizleri çok derinden ve olumsuz etkiliyor. Her şeye rağmen pozitif düşünmeye çalışıyoruz ama maalesef artık bu duygumuzu da yitirdik. Toplamda 1.136 TL emekli maaşı alıyorum ve hala bir evim yok kiradayım. 650 TL kira veriyorum ve bana gelen fatura 550 TL. ikisini birleştirdiğimde 1.200 TL yapıyor ki aldığım maaş tamamen bitmiş durumda. Şimdi bu yetmezmiş gibi yine zam var, ne yapacağız, nasıl yaşayacağız bilmiyorum. Yardım almaya kalksanız emekli maaşınız ve sosyal güvenceniz olduğu için yardım da alamıyorsunuz. Yetkililerin en azından bu ve benzer konulara bir an önce el atmaları gerekiyor. Yaşamımız artık risk altında. Hükümet yaptığı açıklamalarla emekli maaşlarını asgari ücret seviyelerine çekeceğini söylemişti, şimdi gelecek haberi dört gözle bekliyoruz. Tabi yapılacak maaş zamlarının kat be kat fazlası zam olarak bizlere yansıyor. Bununda önleminin alınması gerekiyor.” diyerek içinde buldukları talihsiz durumu özetledi.Şimdi gözler adeta bir korku filmi seyreder gibi Televizyon ekranlarında önümüzdeki dönem elektriğe yapılacak olan zam oranında. Zira, vatandaşın yapılacak zamlardan şimdiden ödü kopuyor.  AHMET BEŞENK

HABERİ SİTEDEN OKU...