Kadınlara karşı şiddetin dozajı her geçen gün artıyor, kadın cinayetleri dur durak bilmiyor. Birçok noktada yapılan tartışmalarda ise Kur’an’dan ayetler örnek gösterilerek kadına yönelik şiddet dürtüleri makulleştirilmeye dahi çalışılıyor. İşte tam da bu noktada, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olması münasebeti ile Cuma hutbesinin konusu kadınlar oldu ve İslam dininde kadına şiddetin yeri olmadığı vurgusu yapıldı.Yıllar yılı kadınları bir meta gibi görenlere ise verilen hutbede tokat gibi bir açıklama geldi. Hutbede: “Her kim şu kız çocuklarını yetiştirirken birtakım zorluklara katlanırsa bu kızlar onun için cehennem ateşine siper olur” söylemi ise güne damgasını vuran kelime oldu.Kadınlar üzerine çok şeyler söylendi, çok şeyler çizildi, çok şeyler konuşuldu. Yapılan tüm konuşmalar ve aktivitelere rağmen kadına yönelik şiddetin dozu her geçen gün artırıldı, çoğaltıldı.Birçok sözde din adamı kadınları bir meta gibi gösterirken, bazıları ise 4 kadın ile evlenmenin gerekliliğinden bahsetti. Tüm bunlar her gün gündeme getiriledursun dün Cuma hutbesinin konusu ise adeta kafalardaki tüm soruların yanıtını verdi.8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Diyanet İşleri Başkanlığı bu hafta Cuma Hutbesinde Kadına İslamiyet’te verilen değer ve kadının bulduğu değerler konusunu ele aldı.Peygamber efendimizin (SAV) buyurduğu “Biliniz ki, sizin, hanımlarınız üzerinde hakkınız olduğu gibi, hanımlarınızın da sizin üzerinizde hakları vardır” söylemi ile herkesin birbiri üzerinde hakkının olduğu vurgusu yapılırken en can alıcı söylem ise şu oldu: “Her insan en temel hakları ile doğar ve cinsiyeti yüzünden bu hakları bir insandan esirgemek İslam’a da insafa da sığmaz. Sırf kız olduğu için bir çocuğun doğumuna üzülmek, onu hor görmek, eğitimden mahrum bırakmak, zorla ve küçük yaşta evlendirmek zulümdür. Hâlbuki dört kız babası olan Sevgili Peygamberimiz kız çocuklarımızın bizim için rahmet ve mağfiret vesilesi olduğunu müjdeler ve: “Her kim şu kız çocuklarını yetiştirirken birtakım zorluklara katlanırsa bu kızlar onun için cehennem ateşine siper olur”  buyurur. Annelerimiz ise, bizim sevgi kaynağımız, dua kapımızdır. Emeğinin hesabını tutmayan, karşılık beklemeden veren, ayaklarının altına cennet serilen her anne, iyiliği ve ihsanı hak eder.”Erkek ve kadın için, aile kurmanın huzura kavuşmak anlamına geldiğinede didkat çekilerek şu ayet örnek verildi: “İçinizden kendileri ile huzur bulacağınız eşler yaratıp, aranızda sevgi ve merhamet var etmesi, Allah’ın varlığının ve kudretinin delillerindendir. Şüphesiz bunda, düşünen bir toplum için dersler vardır” 5 Eşimiz, dünya hayatının yükünü birlikte taşıdığımız, üzüntü ve kedere beraber katlandığımız dert ortağımızdır. Yuvamızı, sevincimizi ve mutluğumuzu paylaştığımız hayat arkadaşımızdır. Peygamber Efendimiz (s.a.s ) kadın ve erkeği “Bir bütünün birbirini tamamlayan iki yarısı” 6 olarak tanımlar. Birbirine sevgi ve güvenle bağlanan, birbirini koruyan ve destekleyen bir tutumu bizlere öğretir. Zira sağlıklı, huzurlu ve güçlü bir toplumu kadın ve erkek birlikte inşa eder.” AHMET BEŞENK

HABERİ SİTEDEN OKU...