Selçuklu mimarisinin özelliklerini taşıyan tarihi Ulu Cami, 1129 yılında Selçuklu Atabeylerinden El-Mücahit İshak tarafından restore edildiği ve Anadolu'daki en eski camilerden biri olduğu biliniyor. Tarih boyunca çeşitli dönemlerde onarım görmüş olmasına rağmen orijinal yapısını büyük ölçüde korumuş durumda olan cami, hem ibadet hem de kültürel miras olarak Siirt'in önemli simgelerinden biri olma özelliğini sürdürüyor.
Birçok mezhepler tarafından camide ibadet edildiğini belirten Ulu Cami Din Görevlisi Nezir Obut, caminin ilk onarımının 1129 yılında yapıldığını belirtti. Obut, "O günden bugüne kadar yaklaşık olarak 9 asır gecen camiyle ilgili olarak yapılan değişik restorasyonların ardından son halini almıştır. Camimiz 2012 yılına kadar görmüş olduğunuz doğal güzellik maalesef sıvalarla kaplıydı. Fakat 2012 yılında yapılan restorasyonda sıvalar kaldırılarak doğal güzellik gün yüzüne çıkarılmış oldu. Camimizin içerisinde 5 adet mihrap yer almaktadır. Önceki dönemlerde burada değişik mezhep imamlarının da ibadet ettiği bilinmektedir. Evliya Çelebi seyahatnamesinde değişik mezhep imamlarıyla ilgili olarak çok geniş bir yer ayrılmıştır. Dolayısıyla burada Şafii mezhebinin dışında diğer mezheplerin de ibadet ettiği bilinmektedir. Ön tarafta bulunan iki adet mihrabımız sübyan şeklinde tasarlanmış ve ecdadımız tarafından gençlerin, çocukların camilere alıştırılması için de 2 adet yapılmıştır. Camimizin iç kısmı kapasite olarak bin kişiliktir. Caminin mimari yapılış özellikle camiye gelen ziyaretçilerin ilgisini çekmiş ve maneviyatın hat safhada olduğu ifade edilmiştir. Camiyi yapan Şeyh İshak hazretleri de burada metfundur. Kendisi hem veli hem şehittir. Ayrıca camimize ait olan minaremiz Selçuklu mimarisinin en özgü eserlerinden olan kare şeklinde tasarlanarak yukarıya çıktıkça incelmiş ve orada ecdadımızın bizleri hediye ettiği çok önemli bilgiler nakşedilmiştir. Camimiz gün boyu ziyaretçilerle doludur'' dedi.