İstanbul’da geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen EMIT fuarına katılan Diyarbakır standı ile ilgili yine gurbette bulunan Diyarbakırlılar yorumlar yaptı. Fuarın amacına uygun bir profil çizmediğini belirten Şair ve yazar Remzi Bulak: “Bu şehir 10 tane şair ve yazarını veya sadece 2 tane dernek başkanını getirecek bütçeyi bulamıyorsa zaten olay bitmiştir. Diğer stantla baktığımızda yerel medyadan en az 3 - 5 gazetecinin olduğunu görürken Diyarbakır bu kendi kentini medya aracılığı ile tanıtma konusunda da sınıfta kaldı.”  Diyerek İstanbul EMIT fuarında birçok katılımcının Diyarbakırcılık oynadığını söylerken bu ve benzer etkinliklerde tanıtım yetersizliği ve ilgisizlikten yakındı. Bulak’ın ‘Koca fuara 3 esnaf katıldı’ cümlesi ise oldukça düşündürücüydü.Kentler her yıl gerçekleştirilen fuarlara ve organizasyonlarla katılarak tanıtımlarını en iyi şekilde yapmayı ve kentlerine yerli ve yabancı turistleri çekmeyi hedeflerler. Bu organizasyonlaı yaparken de tüm dinamikler ortak hareket ederek kentin ticari anlamda ivme kazanmasını sağlamayı hedeflerler. Gelin görün ki birçok kent güzelliklerini çok daha geniş tabanlara yaymayı hedeflerken bu yıl İstanbul’da gerçekleştirilen EMIT fuarı gurbetteki Diyarbakırlılar tarafından zayıf olarak nitelendirildi.Gereken ilgi ve alakadan uzak, masraftan kaçınılmış ve katılımcı esnaf sayısındaki azlığa dikkat çeken Şair ve yazar Remzi Bulak, tüm fuar boyunca gönüllü olarak Diyarbakır standında bulundu. Gelen konuklarla birebir ilgilenen Bulak ve eşi fuarın sonunda fuarı değerlendirdi.İşte Remzi Bulak’ın sözleri ile EMIT fuarında ki Diyarbakır standı: ‘2 GÜN SESSİZ KALDIM AMA…’Kültür müdürümüzün şahsi davetlisi olarak gittiğim fuarda ne yazı ki bu güne kadar, bu şehre hiç bir destek almadan, hata kösteklenerek yaptığım hizmetlerin hiç bir değerinin olmadığını gördüm. Yine şehrime olan aşkımdan dolayı iki gün sesiz kalıp fuarın bitmesini bekledim, malum fuara şair, yazar olarak kimse davet edilmedi. Organizasyon böyle uygun buyurmuş. Bu şehir 10 tane şair ve yazarını veya sadece 2 tane dernek başkanını getirecek bütçeyi bulamıyorsa zaten olay bitmiştir. Ben İstanbul’da yaşadığım için zaten İstanbul veya Ankara’da memleketimle ilgili bir tanıtım olduğunda hiç kimseden bir destek talep etmeden elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Hata Diyarbakır’a geldiğim zaman dahi yine hiç kimseden maddi bir destek, beklentim olmadı, olmaz da. Sadece katılım bazında manevi destek isterim,  bir avuç Diyarbakırlı bu sesime kulak verdi, her hafta yine hiç bir destek almadan eşimle beraber bir televizyon kanalında yine şehrimin örfünü, adetini, yemeklerini kültürünü tanıtmaya çalışıyorum. Bunların hepsi mesele Diyarbakır ise sorun değil diyerek kimseye küsmeden, kırılmadan yapmaya çalışıyorum.”‘KENDİ EVİMDE YAPTIKLARIMI İKRAM ETTİM STANTTA’“Geçen sene fuarda çiğköfte stanttı kurduk ve gelen bütün misafirlere ikram ettik. Ayrıca evde hazırladığımız içli köfteleri de yine stanttı ziyaret eden misafirlere ikram etik. Mevzu doğduğum şehrim, Diyarbakır’ım olunca ben, eşim ve iki oğlum fuarda her gün hizmet etik, teşekkür de beklemedik. Bu fuarda anladım ki Sivas’ın kangalına verdiği değeri memleketim şairine vermiyorsa benim için olay bitmiştir. Bu güne kadar yaptığım bütün hizmetler helal hoş olsun. Ayrıca diğer stantla baktığımızda yerel medyadan en az 3 - 5 gazetecinin olduğunu da gördüm, koca Diyarbakır biz şair, yazarları geçtim tanıtımını yapması için birkaç gazeteciyi getirecek bütçeyede mi sahip değildi. Üzülerek belirtiyorum ki yazık oldu bu şehir buna layık değil. Bir bakırla bir gümüşlen bu şehrin tanıtımına yeterli diyorsanız söyleyecek sözüm yok. Stanttı ziyaret eden mimar bir bayan ulusal bir dergi çalışmasına başlayacağını söyleyerek benden yardımcı olmamı istedi, ben şehri anlatmaya başladım, anlattıklarımı stantta aramaya başladı göz ucuyla, niye onlar yok diyince cevabı veremedim, sonra daha detaylı oturup konuşmak üzere anlaşıp vedalaştık.”‘BURADA HERKES DİYARBAKIRCILIK OYNUYOR’“Bütün amacım 40 yıldır terörle anılan kadim şehrimin gerçek yüzüyle tanıtmaya çalışan beni sahiplenmeyen kurumların hepsine kırgınım. Burada herkes Diyarbakırcılık oynuyor. Olan Diyarbakır’a oluyor, sadece ve sadece beni sahiplenen 3 kişiye özellilikle teşekkür ederim kültür müdürümüz Cemil Alp, DİKTUMDER Başkanı Kenan Aksu ve Diyarbakır yazarlar birliği başkan yardımcısı Süleyman Aydın ve tabi ki bir avuç Diyarbakırlıya. O yüzden kendime yeni bir yol çizip, doğru bildiğim yolda çalışmalarıma devam edeceğim. Bu kadar insan ilgisiz kalıyorsa deme ki yanlış kulvarda, yanlış insanlara sesleniyorum. Her şeyin hayırlısı olsun.”

HABERİ SİTEDEN OKU...