Bu yazıyı yazmaya başladığım saatlerde İstanbul Fatih'te aynı evde yaşayan dört kardeşin "maddi sıkıntı yaşadıkları için" birlikte intihar ettikleri haberleri ajanslara düştü.Kardeşlerden biri müzik öğretmeni, biri de kurye şirketinde dağıtımcı olarak çalışıyormuş.Haberden anlaşıldığı kadar diğer iki kardeş de herhangi bir işte çalışmıyormuş. Kimsesi olmayan bu bekar dört kardeşten biri de sara hastasıymış.Komşuların anlatımına göre Cüneyt, Oya, Kamuran ve Yaşar Yetişkin kardeşlerin borçları yüzünden zor zamanlar geçiriyorlarmış.En son cumartesi günü sokaktaki markete giden Oya öğretmen, borçlar yüzünden maaşına haciz konulduğunu söylemiş. 48, 54, 56 ve 60 yaşındaki kardeşler, içinde bulundukları durumdan kurtulmak için belki de son çare olarak birlikte intihar etmeye karar vermişler.Bu kardeşlerin çaresizliği, maneviyatının, toplumsal bağlarının, akrabalık ve komşuluk ilişkilerinin güçlüğü ile övünen bu ülkenin 'manevi' geleceği açısından beni karamsarlığa itti. Bu üzücü olayın arkasında ruhi bunalımlar arayacaklar çoktur elbet, ama birçok ruhi bunalımın maddi bir çıkış noktası vardır elbet.Cenazelerin evden çıkartılmasından hemen sonra, Elektrik şirketinin görevlilerinin eve gelerek ödenmemiş iki fatura yüzünden sahiplerinin cenazesinin daha yeni kaldırıldığı evin elektriğini kesmesi de dram içinde dram oluyor. Ölseniz de borcunuz silinmiyor yani...Dört yetişkin insanı, dört kardeşi birlikte intihara götüren şartlara lanet ederek bu haberi de okuduğumuz bir çok haber gibi unutabiliriz elbet. Ama bu olay üzerinden yetkili, yetkisiz her kesin şapkayı önüne alıp düşünmesi lazım.Bu olaydan büyük çıkarımlar yapıp büyük laf etmek istemiyorum ama şöyle bir arşiv taraması yapsak bile bir ailenin toplu intihar olayı haberleri çok sık karşılaştığımız bir durum olmadığını görebiliriz.Bugün sosyal medya durum güncellemelerinde bu haber için, vecizler ile süslü cümleler paylaşanlar olacaktır elbet, 24 saatlik hikayelerinde duruma lanet edecek olanlar da çıkacaktır. Ama şapkayı önümüze alarak toplum olarak geldiğimiz noktayı düşünmemiz gerek. Komşusu açken tok yatan sözü de bir slogan ve duvar yazısı değildir unutmayalım lütfen!

HABERİ SİTEDEN OKU...