?>

Elma kokusuyla gelen ölüm!

Batı'nın taşeronluğunu yapanların eliyle tarihe kara bir leke olarak geçen Halepçe Katliamı, aradan geçen 36 yıla rağmen hafızalardaki tazeliğini koruyor.

GÜNDEM - 12 ay önce

16 Mart 1988 yılında Batı'nın taşeronluğunu yapanların eliyle tarihe kara bir leke olarak geçen Halepçe Katliamı'nda binlerce mazlum ve Mustazaf Müslüman Kürd, Saddam Hüseyin'in emriyle kimyasal silahların hedefi oldu.
Bu katliam, Hiroşima ve Nagazaki'den sonra yapılan en vahşi katliam olarak tarihe geçti. Bütün dünyanın sessiz kaldığı katliamın üzerinden tam 35 yıl geçmesine rağmen o günkü vahşet ve katliam hafızalardaki yerini halen koruyor.
Çocuklar, "Daye behna sêvê tê (Anne elma kokusu geliyor.)" demelerinin ardından tek tek serçe gibi düşmüşlerdi yere…
 

Halepçe Katliamı'nın öncesi

Osmanlının son demleri… İslam topraklarına sofra niyetine çullanan kurtlar sürüsünü andıran emperyalistler, kendileriyle anlaşmaya yanaşmayan, inancına ve değerlerine bağlı Kürd halkını cezalandırırcasına yeni belirledikleri haritada dört parça haline getirdiler. Sykes-Picot Anlaşması ile başlayıp Lozan ile sonuçlanan bu girişim aynı zamanda her parçada bir Kürd sorununa da kapı aralıyordu. Kürdler, Suriye ve Irak'ta Sosyalist-Baasçıların, Türkiye'de Laik-Kemalistlerin, İran'da ise Şah Rejiminin zulümlerine maruz kaldı. Bu dört parçada tüm insani haklarından mahrum bırakılarak yaşayan Müslüman Kürdler, tarih boyu büyük acılar yaşadı.
Yıl 1979… Irak'ta Fransız Ulusal Sosyalist Mişel Eflak'ın talebesi ve aynı zamanda fikri evladı Saddam Hüseyin El- Tikriti yönetimi ele aldı. Irak'ta bulunan Kürdler, Saddam döneminde de başta asimile politikaları olmak üzere birçok sorunla karşı karşıya kalıyordu. Tam da o dönemde Irak'ın hemen yanı başındaki İran'da gerçekleşen İslam İnkılabı, Batı'nın bölgedeki başka bir kuklası olan Şah Rıza Pehlevi'nin varlığına son verdi. Kuklalarını kaybetme tehlikesi yaşayan Batı, devreye Saddam'ı koyarak İslam İnkılabını boğmak amacıyla İran'a savaş açtırdı. İran ve Irak arasında yaşanan bu savaş 8 yıl sürdü. Yıllardır Saddam'ın baskıları altında yaşayan Kürdler, bu savaşta İran'dan yana tavır belirledi.
Saddam, Kimyasal Ali lakaplı Ali Hasan El Mecit'i Kürd Bölgesi'nden sorumlu komutan olarak atadı. Kimyasal Ali, Kürd Bölgesi'nde giriştiği Enfal Operasyonu kapsamında acımasız bir şekilde Halepçe şehrine ve köylerine kimyasal bomba yağdırdı. Bu kimyasal bombalar 5 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine, 7 binden fazla insanın da yaralanmasına neden oldu. Binlerce insan yerini yurdunu terk ederek göç etmek zorunda kaldı.
 

Elma kokusuyla gelen ölümün adı: Halepçe

Ölüm; çaresiz, eli kolu bağlı Halepçe halkının üzerine kara bir bulut gibi çöktü. Halepçe, üst üste yığılmış cesetler, çürümüş insan bedenleri ve ağzı açık olarak hayatını kaybetmiş çocuklar ile bir ölüm tarlasına dönüştü. Halk şaşkındı, ne yapacağını bilemiyordu. Kimisi ailesi ile birlikte evde kimisi sokakta geziniyor, rutin yaşamlarını idame etmeye çalışıyorlardı. Ama zehir tüm vücutlarına aniden yayılmıştı.
Ölümün, onları ansızın yakalayacağından habersizlerdi. Kullanılan kimyasal silah; deriye, gözlere, boğaza ve akciğere büyük zarar veren Hardal ve Sarin gazından oluşmaktaydı. Elma kokulu kimyasal gazı teneffüs edenler, ciğerlerine dolan bu zehre teslim oluyordu.
Uzmanlar Hardal gazının etkilerini şöyle dile getiriyor: "Nagazaki ve Hiroşima'da iyonlaşan atomların tersine Hardal gazı gelecekteki nesil için de inanılmaz zararlar taşıyor. 10 yıl sonra bile insanlar çeşitli acılar çekiyor. Özellikle uzun vadede DNA üzerinde yaptığı zararları var."
İnsan bedenini eriten, sinir sisteminin çökmesine ve bel kemiğinin kırılmasına sebep olan gazdan dolayı insanların yavaş yavaş acı çekerek ölmesine tüm dünya tanık oldu. Halepçe, insanlık tarihinin en acılı günlerinden birini yaşadı. Halepçe katliamında, önce insanlar öldü sonra da insanlık öldü.
17 Mart'a kadar aralıklarla süren saldırılarda ölenlerin sayısı hâlâ bile net değil. Birçok kuruluşun kabul ettiği ortak sonuç; çoğu kadın ve çocuk en az 5 bin kişinin öldüğü, 14 bin 765 kişinin de yaralandığı yönünde. Ancak savaştan sonra kasabaya giden yabancı gözlemciler, sayının çok daha fazla olduğu görüşünde.
Haftanın Öne Çıkanları

Diyarbakırlı genç futbolcu Arda Öztürk milli takıma seçildi!

2024-03-09 22:29 - DİYARBAKIR

25 kiloluk sarı sazan ağlara takıldı!

2024-03-10 14:22 - GÜNDEM

Batman'da doktorlara kahkaha terapisi

2024-03-11 16:18 - KÜLTÜR SANAT

Sahurdan sonra uyumuyoruz, reflüden korunuyoruz!

2024-03-09 16:51 - SAĞLIK

Demet Evgar Show Ana Haber'i ele geçirdi, Tuba Büyüküstün'den destek yağdı

2024-03-09 17:19 - KÜLTÜR SANAT

Ramazan ayının 5. gün menüsü

2024-03-15 10:19 - GÜNDEM

Çocuklarda kalp çarpıntısı normal mi?

2024-03-11 13:19 - SAĞLIK

Ramazan ayının 6. gün menüsü

2024-03-16 07:21 - GÜNDEM

Sertab Erener Eurovision'a geri dönüyor!

2024-03-11 16:39 - KÜLTÜR SANAT

Diyarbakır'da ‘tarihi eser doktorları’ bin 252 eseri yeniden hayata kazandırdı

2024-03-15 12:20 - DİYARBAKIR

İlgili Haberler

'Öcalan için çarpıcı iddia! ‘Oy kullanamayacak, yurt dışına çıkamayacak'

12:18 - GÜNDEM

Selahattin Demirtaş, uçakla İstanbul'a götürüldü!

12:14 - GÜNDEM

Göle ilçesi eksi 24,8'i gördü, kilitler bile dondu  

10:36 - GÜNDEM

Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler, adliyeye sevk edildi  

09:49 - GÜNDEM

Ramazan orucu için niyet şart mı?

07:06 - GÜNDEM

Günün Manşetleri

'Öcalan için çarpıcı iddia! ‘Oy kullanamayacak, yurt dışına çıkamayacak'

12:18 - GÜNDEM

Selahattin Demirtaş, uçakla İstanbul'a götürüldü!

12:14 - GÜNDEM

Diyarbakır’da Ramazan ayında zam yağmuru!

12:13 - ÖZEL HABER

Beritanlılar Ankara’ya çıkarma yaptı

10:46 - ÖZEL HABER

İftarda bu hataları yapmayın!

10:39 - ÖZEL HABER