Diyarbakır İslami STK'lardan çağrı
Yaklaşık 14 ayı aşkın sürdir Gazze'de uygulanan soykırıma dikkat çekmek ve orada devam eden direnişe olan desteklerini belirtmek amacıyla bir araya gelen Diyarbakır İslami sivil toplum kuruluşları basın açıklaması düzenledi.
Gazze'de yapılan katliamlar içerisinde Rim'in dedesi olarak tanınan Ebu Dia'nın şehadeti başta olmak üzere katledilen Filistinli mazlumlara destek, işgal rejiminin sürdürdüğü soykırımı kınama amaçlı Diyarbakır merkez Sur ilçesi Ulu Camii önnüde basın açıklaması düzenlendi.
Basın açıklamasını Diyarbakır İslami STK'lar adına Yedi Başak İnsani Yardım Derneği Diyarbakır İl Temsilcisi Hüsamettin Anıltekin okudu.
Gazze'de yaşanan insanlık dramının gözler önünde bir vahşet sahnesine dönüştüğünü, işgal rejiminin yıllardır süregelen işgal ve saldırı politikalarının sadece bir halkın değil, insanlığın vicdanını hedef aldığını belirten Anıltekin, "Bugün, bu zulmün bir başka acı tezahürüne daha tanık olduk: Hepimizin Rim’in dedesi olarak tanıdığı Yedi Başak İnsani Yardım Derneği Filistin temsilcisi ve Gazze halkının onurlu savunucularından Ebu Dia, İsrail'in sivilleri hedef alan barbarca saldırılarında çadırı bombalanarak şehit edilmiştir. Rim’in dedesi olan bu mütevazı yardım sevdalısının şehadeti, israilin yardım kuruluşlarına yaptığı saldırılara bir yenisini daha eklemiştir." dedi.
"Ebu Dia'ya yapılan saldırı, yardımlaşma ruhuna ve insanlık onuruna yapılmış bir saldırıdır"
Yapılan saldırıyı kınadıklarını sözlerine ekleyen Anıltekin, "Bu yalnızca bir insanın hayatına kastetmek değil; mazlumların umuduna, yardımlaşma ruhuna ve insanlık onuruna yapılmış bir saldırıdır. 'Kim, bir canı haksız yere öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir canı kurtarırsa, bütün insanları kurtarmış gibi olur.' ayeti sırrınca barbar israilin tüm insanlığı öldürme niyetinde olduğunu müşahede ediyor ve kendilerine tabi olmayana, boyun bükmeyene kadar Müslümanlara bu eziyeti devam ettireceklerini biliyoruz." ifadelerini kullandı.
İşgal rejiminin uluslararası hukuku, insan haklarını ve savaş ahlakını hiçe sayarak kadın, çocuk, sivil ve yardım gönüllülerini hedef almayı sürdürdüğünü kaydeden Anıltekin, Gazze’de yaşananların açıkça savaş suçları kapsamına girdiğini, sivillerin korunması gerektiği uluslararası anlaşmalara rağmen Gazze halkının yalnız bırakıldığını dile getirdi.
"Ebu Dia, yardıma muhtaç bir halkın umut ışığı, insanlığın ortak vicdanıydı"
Uluslararası topluma çağrıda bulunan Anıltekin, "israilin sistematik zulmüne ve işgal politikalarına derhal son verilmeli, Gazze’de işlenen savaş suçları uluslararası mahkemelerde yargılanmalı, İnsan haklarına inanan her birey, bu zulüm karşısında harekete geçmeli, Filistin halkının haklarını savunmalıdır. Birleşmiş Milletler ve uluslararası kurumlar, insan haklarını savunmakta samimiyse bu vahşete sessiz kalamaz. Sessizlik, zulmü onaylamak anlamına gelir!" şeklinde konuştu.
"Bugün, şehit olan Ebu Dia’nın şahadeti bize bir kez daha hatırlatmıştır" diyerek konuşmasını sürdüren Anıltekin, "Adalet ve merhamet, tüm insanlığın ortak değerleridir. Bizler, Filistin halkının haklarını savunmaya, onların sesini duyurmaya ve mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz. Bu haklı mücadelemiz, zalimlerin gücünü değil, mazlumların dirayetini artıracaktır. Ebu Dia, yardıma muhtaç bir halkın umut ışığı, insanlığın ortak vicdanıydı. Onun uğruna mücadele ettiği değerler asla unutulmayacak, kanıyla suladığı bu adalet davası nesilden nesile aktarılacaktır. Şehidimizin ruhu şad, makamı ali olsun." diye belirtti.
Basın açıklaması programı, yapılan dua ile sona erdi.