Berat PINAR - Ömrü 40 yıla kadar dayanan, namı yapıldığı şehrin ve ülkenin sınırlarını aşan, tamamen el emeği göz nuru ile yapılan Diyarbakır Hasır Bileziği, asırlardır hiçbir teknoloji
kullanılmadan yapılıyor.
Diyarbakırlılara Ermeni ustalarından miras kalan bu zanaatı sürdüren ustaların sayısı, o kadar az ki, bir elin parmağını geçmiyor.
Diyarbakır’da, binlerce yıllık geçmişi olan ve geleneksel olarak kullanılan Diyarbakır 'Hasır' bileziğinin üretimi, zor şartlarda sürdürülmeye çalışılıyor.
Kuyumculuk mesleğinde teknoloji kullanılmadan üretilen el sanatlarından biri olarak gösterilen, bu zanaat külçe ile hurda altının eritilip tel haline dönüştürülmesiyle yapılıyor.
Takı seti, gerdanlık ve bilezikten oluşan Diyarbakır hasırı' birçok farklı ülkeye de gönderiliyor.
Diyarbakır Hasır Bileziğinin üretimi kent genelinde sadece birkaç atölyede yapılıyor.
Tamamı el işi olan bu bileziğin yapımı için henüz teknolojik bir cihaz veya mekanizme üretilmiş değil.
Günümüzde el zanaatları birer birer Teknoloji’ye yenik düşüp kaybolurken, Dünya üzerinde sadece Diyarbakır’da yapılan bu zanaat, teknolojiye resmen meydan okuyor.
Baba mesleği olan Diyarbakır Hasır Bileziği yapım işine 8 yaşındayken başlayıp bu güne kadar halen devam ettiren 45 yıllık usta Şaban Şükrüoğlu, mesleğin çok eski bir meslek olduğunu belirerek, bu meslek bu güne kadar, hiçbir Teknoloji karıştırılmadan yapılıyor dedi.
Diyarbakır tarihinde bugüne kadar 3 boy olarak üretilmiş hasır bileziklerin, üretimine, işçiliğine çok önem veriliyor. Öyle sıradan ürün değildir, diyen Şükrüoğlu; haftalarca üstünde duruluyor, eritiliyor. Sonra dövülüyor, çekiliyor. Bir tane hasırın yapılışı bir günü alıyor" dedi.
Ya Yapamıyorlar Ya Da Uğraşmıyorlar
Diyarbakır’ın el işi hasır bileziğinin bugün Dünya çapında bir numara olduğunu kaydeden 45 yıllık Usta Şaban Şükrüoğlu; "Bunu yapacak ustalar Diyarbakır dışında başka bir yerde bulunmaz. Bu iş Diyarbakırlı ustalarımıza ait bir iş. Ustalar da bu işi bıraksalar bu hasır artık ölmüş olacak. Her ne hikmetse ustaların yerini alabilecek herhangi bir teknoloji üretilememiş, işimizi ya yapamıyorlar yâda uğraşmıyorlar diyerek yaptıkları işin kıymetini ortaya serdi. (Öz Diyarbakır Gazetesi)