Diyarbakır'da "Ümmü Gülsüm" programı
Kasım ayının sahabe ayı ilan edilmesi münasebetiyle Peygamber Sevdalıları Vakfı tarafından Diyarbakır'da "Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar" temasıyla "Ümmü Gülsüm" programı gerçekleştirildi.
"Yolumuzu Aydınlatan Yıldızlar" temasıyla Türkiye'nin birçok il ve ilçesinde sahabe hayatlarının konu alındığı programlar düzenleyen Peygamber Sevdalıları Vakfı, Diyarbakır'da Peygamber Efendimizin kızlarından Hazreti Ümmü Gülsüm'ü anlattı.
Merkez Kayapınar ilçesi 15 Temmuz Şehitler Parkı alanında bayanlara özel düzenlenen program Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Seher Yüce'nin yaptığı selamlama konuşmasının ardından kız çocuklarının seslendirdikleri ilahi ve ezgilerden sonra günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yapan Elif Abdülhadioğlu, Hazreti Ümmü Gülsüm'ün hayatını anlattı.
"Ümmü Gülsüm Efendimize ilk beyat eden Müslümanlardandır"
Ümmü Gülsüm'ün hayatını özetle aktaran Abdülhadioğlu, "Ümmü Gülsüm 605 ile 610 yılları arasında Mekke'de doğmuştur. Hazreti Zeynep ve Rukiye'den sonra Rasulullah Aleyhisselatu Vesselamın doğan 3'üncü çocuğudur. Ümmü Gülsüm annesi Hatice ve kız kardeşleriyle beraber Resulullah Aleyhisselatu Vesselam'a ilk beyat eden Müslümanlardan olanlardandır." dedi.
Abdülhadioğlu, "Risaletten sonra Efendimizin Amcası Ebu Leheb, oğullarına Peygamber'imizin kızlarını boşamalarını istemişti. Babasının yönlendirmesiyle Peygamber kızını boşayan Ebu Lehebin oğlu Uteybe, Hazreti Muhammedin'in bedduasıyla aslanlar tarafından parçalanıyor. Boşanmadan sonra Hazreti Rukiye Hazreti Osman'la evlenmiş, Habeşistan'a ve ardından Medine'ye hicret etmişlerdi. Hicret esnasında Hazreti Rukiye, binekten düşmesi neticesinde amansız bir hastalığa yakalanmış ve ardından vefat etmişti." ifadelerini kullandı.
"Sahabe hayatlarını çocuklarımıza öğretmek sorumluluklarımızdandır"
Hazreti Osman'ın Hazreti Ümmü Gülsüm ile evliliğinden bahseden Abdülhadioğlu, "Hazreti Rukiye'nin vefatına üzülen Hazreti Osman'a Peygamber Efendimiz gelen vahiyle kızı Ümmü Gülsüm'ü nikahlıyor. Bu nikahın ardın hazreti Osman iki nur sahibi anlamına gelen Zinnureyn ismiyle anılmaya başlıyor. Birkaç yıl evli kaldıktan sonra yaklaşık 20-25 yaşlarındayken o da amansız bir hastalığa yakalanarak vefat ediyor." şeklinde konuştu.
Bayan sahabelerin günümüz kızları için rol model olması gerektiğinin altını çizen Abdülhadioğlu, annelere tavsiyelerini paylaşarak şunları söyledi:
"Düzenlenen bu programlarla sahabelerin hayatlarını öğrenelim, çektikleri zorluk ve sıkıntıları öğrenelim ve çocuklarımıza rol model olarak anlatalım. Bu yıl Ümmü Gülsüm teması seçilmişse O'nu araştırıp çocuklarımıza aktaralım. Bayan sahabelerin sayıları, fedakarlıkları ve hayatlarını çocuklarımıza öğretmek üzerimizdeki sorumluluklardandır."
Abdülhadioğlu, "Bugün çocukları okusun diye anneler çocuklarını sabahın erken saatlerinde uyandırırken bir sabah namazına alıştıramıyor. Bu büyük bir kayıptır. Peygamberimiz ise bu eğitimlere 7 yaşında başlamamızı söylüyor. Bu yönde bir çabamızın olması gerekir. Sabır ve metanetle vazgeçmeden çocuklarımızı eğitmeliyiz. Dijital çağdayız ve maalesef internet ile sosyal medya çocuklarımızı elimizden alıp götürüyor. Allah cümlemizi muhafaza eylesin." diye belirtti.
Hafizelerin bayan sahabelerin özelliklerini seslendirmesiyle devam eden program, Sena Gizli'nin yaptığı dua ile sona erdi.