Safa Nur ORHAN / ÖZ DİYARBAKIR ÖZEL - Diyarbakır’ında Sur ilçesinde bulunan Deva hamamı, ziyaretçilerine nostaljik bir ortamda hizmet sunarken, hem tarihi dokusuyla hem de içinin doğal serinliğiyle gelenlerin gönlünü fethetti.
Diyarbakır’ında Sur ilçesinde bulunan Deva hamamı, 1540 yılındaki Hüsrev paşa vakfına aittir. Eski kaynaklardan adı Hamam-ı Kebir olarak bilinir. Hamam16.yüzyılda inşa edilmiştir. Yapı malzemesi bazalt ve moloz taşıdır. Hamam yıllarca kapalı bir şekilde kalmıştır.
‘’Deva şifa anlamına gelir’’
Hamamın sahibi Cuma Akgün hamamın adının şifa anlamına geldiğini söyleyerek şunları söyledi: ‘’ Deva şifa anlamındadır. Rivayete göre burası hakkında iki şey bilinir. Birisi, bir gün kervanda bir deve kaybolmuş tüm şehirde aranmış yine bulamamışlar en son deve bu hamamda bulunmuş. Diğer rivayet ise gelen birisi burada devenin üzerinde kaybolmuş.’’ dedi.
‘’Artık yapılanlarla nasıl geliştiğimizle anılalım’’
Uzun yolculuklardan gelen insanların yıkanmadan şehre alınmadığını belirten Akgün’’ Eskiden Diyarbakır’ın dört bir yanında hamamlar varmış, o yıllarda yolculuklar uzun ve zor geçtiğinden; şehre gelenler hamamlarda yıkanmadan şehre alınmazlarmış, Şehre hastalık veya pis şeyler taşınmaması için burası 40 seneden beri kapalıydı. çöpe çevirmişti. Hamam yarıya kadar su doluydu, akşamları madde kullananlar meskeni olmuştu. Ben burayı aldım temizlemeye başladım millet diyordu Cuma’ya ne olmuş delirmiş, dedim ben de deliysem burayı ayaklandıracağım. Halka bu topraklara bir faydam olsun. Gelen misafirlerimiz buralarda ağırlansın gerçekten öyle bir teknolojiyle yapılmış ki o yıllarda insanın aklı almıyor. Amacım burayı yeniden değeriyle anılmasını sağlamak, yani hep terörle mi anılacağız biraz da yapılanlarla nasıl geliştiğimizle anılalım. İsteğim tüm böyle güzel yerlerimizin değeri bilinsin hak ettiği özen gösterilsin şuan kafe ama amacım burayı kalıcı bir şey yapmak bir tiyatro alanı olabilir bir müze olabilir fark etmez benim için değeri bilinsin yeter.’’ dedi.