Diyarbakır'da madencilik faaliyetleri mercek altında

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, içme suyu kaynakları üzerinde madencilik faaliyetlerine karşı uyardı.

 

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, Maden Mühendisleri Odasının düzenlediği  "Diyarbakır ve Çevresi Madencilik Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi Çalıştayı"na katıldı. İçme suyu kaynakları üzerinde madencilik faaliyetlerinin yürütülemeyeceğini kaydeden Eş Başkan Hatun, “Hiçbir maden su ve insan yaşamından kıymetli değildir” dedi.

 

Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’ne (TMMOB) bağlı Maden Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi tarafından düzenlenen "Diyarbakır ve Çevresi Madencilik Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi Çalıştayı"na katıldı. Sur ilçesinde bulunan bir otelde düzenlenen çalıştaya Eş Başkanın yanı sıra Genel Sekreter Emrullah Gördük ve Genel Sekreter Yardımcısı Reşat Bakan, maden mühendisleri ve çeşitli sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.

 

Çalıştayın açılış konuşmasını Eş Başkan Doğan Hatun gerçekleştirdi. Tüm katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan Hatun, TMMOB'a çalışmalarından dolayı teşekkür etti.

 

Eş Başkan Hatun: Su kaynakları ile savaşmamıza ihtiyaç yok

 

Bölgenin birçok konuda olduğu gibi madencilik yatırımlarında da dezavantajlı olduğunu belirten Hatun, "Elbette ki bir çok sebebi vardır bunun; ancak temel sebebinin politik olduğunu söylemekte beis görmüyorum. Son aylarda bir kaç ilçede madencilik faaliyetlerine dönük bazı sorunlar ana gündem haline gelmektedir. İlçemizin içme suyu kaynağının olduğu havzaya madencilik faaliyeti planlanmakta. Biz içme suyu havzalarının üzerine madencilik kurmayı doğru bulmuyoruz. Bu maden mühendisliğine karşı olduğumuz anlamına gelmiyor. Bir şekilde doğa ile barışık en az tahribatla bilimsel çalışmaları dikkate alarak toplumsal duyarlılık açısından onlarca farklı alanda mücadele etmiş, doğayı koruyan alanda yer edinmişiz. Biz madenciliğe karşı değiliz, bu kadar kuraklığın yaşandığı bir coğrafyada içme suyumuzu korumaya çalışıyoruz. İçme suyunun olmadığı alanlarda coğrafyanın insansızlaştırılması anlamına geliyor. Bizim doğa ve içme suyu kaynakları ile savaşmamıza ihtiyaç yok" dedi.

 

‘Su kaynaklarından uzaklaşmak gerekir’

 

"Biz eğer maden mühendisi diplomamızı almışsak, bunu en doğru şekilde icra etme yükümlülüğümüz vardır" diyen Hatun, konuşmasına şöyle devam etti: "Siz doğa rantçılarının mühendisi olacaksınız demedi hocalarımız. Kamu kurumlarının temsilcileri de buradayken madencilik olması gerekiyor, herkesin madencilik faaliyetinin kıymetini bilmesi gerekir. Elbette ticaret yapan insanların, doğada vahşi bir talan yapılması manasına da gelmiyor. Biz doğaya uyumlu bir alana yerleştirecek madencilik faaliyetini, doğa katliamı olarak dillendirenlere, doğayı uçsuz bucaksız kendi haline terk edenlere, doyumsuz bir şekilde doğayı katledenlere de iki cümle söylemek gerekiyor. Dünyanın ilk mesleği madenciliktir, bu mesleği öcüleştirmemek gerekiyor. Bölgemiz başta olmak üzere 81 ilin hepsinde öncelikle içme suyu kaynağının olduğu yerden uzaklaşmak gerekir. Hiçbir maden sudan, insan yaşamından kıymetli değildir. "

 

‘Her yerde madenciliği anlattım’

 

Mesleğinden onur duyan bir maden mühendisi olduğunu belirten Eş Başkan Hatun, "10 yıl boyunca dilimin döndüğü her yerde madenciliği anlatan biriyim. Bu hikayeyi doğru şekilde örgütleyemezsek bu kaos sürer. Ormanın bir kanunu var, madenin de suyun da. Bu kanunları yazanlar elbet biz insanlarız" diye konuştu.

Diyarbakır madencilik