Diyarbakır'da kültürel değerler turizme kazandırılacak

Karacadağ Kalkınma Ajansı ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığının "Diyarbakır Kral Yolu Rotası Oluşturma Projesi" ile milattan önce 7. yüzyılda inşa edilen Efes'ten başlayarak İran'ın Persepolis antik kentine kadar uzanan tarihi yolun Diyarbakır sınırları içinde kalan yaklaşık 240 kilometrelik kısmı haritalandırılacak.

Diyarbakır'da kültürel değerleri turizme kazandırmak için "Kral Yolu" rotası çıkarılıyor.

Karacadağ Kalkınma Ajansı ve GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı işbirliğiyle ildeki kültürel değerleri turizme kazandırmak, turizmi kırsal alan ile bütün yıla yaymak amacıyla "Diyarbakır Kral Yolu Rotası Oluşturma Projesi" hayata geçirildi.

Proje kapsamında, milattan önce 7. yüzyılda Lidya Kralı Gyges tarafından inşa edilen ve İzmir'deki antik Efes kentinden başlayarak İran'ın antik Persepolis kentine kadar uzanan "Kral Yolu"nun Diyarbakır sınırları içinde kalan yaklaşık 240 kilometrelik kısmı için rota hazırlanıyor.

Çalışma yürüten 8 kişilik ekip, Çınar, Çermik, Eğil, Ergani, Çüngüş, Dicle ve merkez ilçelerden geçen "Kral Yolu"nun rotasını oluşturmanın yanı sıra yol güzergahında bulunan karavan park yerlerini, doğa yürüyüşü yapma, bisiklet sürme ve kamp alanlarını da belirliyor.

Çalışmanın sonunda görselleriyle birlikte hazırlanacak rotaya, Wikiloc (Dünya genelinde güvenilir ve ayrıntılı rotaları keşfetmek isteyen doğa tutkunlarından oluşan bir topluluk) gibi farklı GPS datalarının indirilebileceği web sitelerinden ulaşılacak.

Yaklaşık 8 ayda oluşturması hedeflenin Kral Yolu rotasının bölge turizmini canlandırması bekleniyor.

 

"Diyarbakır, çok kültürlülüğü görebileceğimiz bir hata sahip"

Proje yöneticisi Asuman Ataç, AA muhabirine, projenin tarih, kültür, doğa ve insanın yer aldığı çok kapsamlı bir çalışma olduğunu söyledi.

"Kral Yolu"nun geçmişte aktif olarak kullanıldığını anlatan Ataç, "Bu yol bugünkü asfalt yollar gibi değil, dağlardaki keçi patikalarından oluşuyor. Bu keçi patikalarını tarihi alanlara, kalelere, hanlara, hamamlara, yani eskiden olduğu hatta ne varsa, o hattan geçirmeyi hedefliyoruz." dedi.

Diyarbakır'ın 33 medeniyete ev sahipliği yapmış çok zengin kültüre sahip bir kent olduğunu ifade eden Ataç, kentte çok fazla tarihi değerin bulunduğunu belirtti. Ataç, şöyle konuştu:

"Kaleler, çok eski zamanlarda insanların yaşadığı mağaralar, köprüler, hanlar, hamamlar, camiler, kiliseler, yatırlar ve ziyaret yerleri var. Diyarbakır, çok kültürlülüğü görebileceğimiz bir hata sahip. Hedefimiz, Diyarbakır'ı Türkiye'ye ve dünyaya tanıtmak. Farklı inanç ve kültürlerin bir arada yaşamış olduğu bir şehir. Çok farklı dinden ve inançtan insanın bir arada olması aslında dünya turizmini buraya çekecek. Doğal güzelliklerle birlikte çok etkili bir detay. Dolayısıyla yabancı turistlerin buraya geleceğini öngörmekteyiz."

Yaklaşık 2 aylık bir literatür çalışmasının ardından tespit ettikleri noktaları haritalara aktardıklarını aktaran Ataç, şimdi de arazi çalışması yürüttüklerini, çalışmanın yaklaşık 40 gün süreceğini aktardı.

Arazi çalışmasında rotanın başlangıcı ve bitişi, varsa su kaynakları, kamp alanları, panorama noktaları ve tarihi alanlar gibi birçok yeri işaretlediklerini belirten Ataç, daha sonra GPS datasının içindeki verileri haritaya yüklediklerini aktardı.

Kral Yolu'nun Diyarbakır sınırları içinde kalan kısmının yaklaşık 240 kilometre olduğunu ifade eden Ataç, arazi çalışmalarında coğrafyanın durumuna göre bu mesafenin kısalıp ya da uzayabileceğini dile getirdi. Ataç, şunları kaydetti:

"Bu projenin en önemli amaçlarından biri kırsal kalkınmayı sağlamak. Ayşe teyze bahçesinde yetiştirdiği bademi, üzümü ya da tarlasında yetiştirdiği mahsulünü gelen turiste satacak. Evinde yaptığı aşını, sofrasında turistlere verecek. Dolayısıyla bu güzel bir kalkınma, güzel bir gelir kaynağıdır. Bu projenin de yerel halka büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz."

 

"Her gün değişik bir şey karşımıza çıkıyor"

Ekipte yer alan mihmandar İlkşen Yıldırım da uzun yıllardır Türkiye'nin birçok il ve ilçesinde bulunduğunu söyledi.

Gezdiği kentler arasında Diyarbakır'ı çok farklı bulduğunu aktaran Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Diyarbakır benim için çok ilginç bir bölge oldu. Her gün değişik bir şey karşımıza çıkıyor. Projeyi tamamladığımız zaman çok güzel bir şey ortaya çıkacak. İnsanlar, 'Ben bugün burayı yürüdüm, yarınki rotayı yürümeyeyim çünkü aynısı.' diyemeyecek. Öyle bir şey olmayacak. Ben rotaya her gün girerken çok heyecanlı yürüyorum. Bugün ne gelecek? Bunu merak ediyorum. Eminim gelen insanlar da en az benim kadar bunu merak edecekler. Güzel bir bölge."

kültürel diyarbakır