Mizgin TABU - Çocuk işçiliği, dünya genelinde ve Türkiye'de önemli bir sosyal sorun olarak varlığını sürdürüyor. Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından 12 Haziran, "Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü" olarak belirlenmişken, Türkiye'deki çocuk işçiliğiyle ilgili endişeler artıyor.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) "İstatistiklerle Çocuk 2023" raporuna göre, 15-17 yaş arası çocukların yüzde 22.1'i işgücüne katılırken, çocuk iş gücünün büyük bir kısmını erkek çocuklar oluşturuyor. Çocuk işçiliği, ekonomik krizler, pandemi ve doğal afetler gibi faktörlerle daha da artmış durumda.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'ne göre, 2023 yılında en az 54 çocuk işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti. Bu ölümler, çocuk işçiliğinin taşıdığı riskleri ve çocukların korunması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
MESEM'ler (Mesleki Eğitim Merkezleri) gibi programlar, çocuk işçiliği sorununu çözme amacı taşırken, bazı eleştirmenler bu programların çocukların eğitimden mahrum kalmalarına ve emeklerinin sömürülmesine yol açtığını savunuyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın yeni beceri geliştirme programları ile ilgili endişeler de devam ediyor.
Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi, çocuk işçiliğiyle mücadelede çocukların nitelikli bir eğitim almasının önemine vurgu yaparak, çocuk haklarına dayalı, gerçekçi ve kapsamlı politikaların oluşturulması gerektiğini belirtiyor. Merkez, çocuk işçiliği ve bu sorunla bağlantılı hak ihlallerine karşı duruşunu sürdüreceğini kamuoyuna duyurdu.